GÜNÜN KADINI: Genetiğin Annesi - Barbara McClintock
Bilim tarihine adını ‘tıp alanında bir başkasıyla paylaşmadan Nobel Ödülü alabilen tek kadın bilim insanı’ olarak yazdıran ve ne yazık ki hâlâ da bu unvanı koruyan Barbara McClintock ile tanışalım.

Doğum: 16 Haziran 1902, Hartford, CT, ABD

Ölüm: 2 Eylül 1992, Huntington, NY, ABD

Enstitü: Cornell Üniversitesi, Missouri Üniversitesi

İlgi Alanı: Botanik

Bilime Yaptığı Katkılar: Yoğunlukla mısır bitkisi üzerinde sitogenetik (hücre genetiği) çalışan Barbara McClintock, kromozomların üremeyi nasıl etkilediği alanına yoğunlaştı. Araştırmaları tek başına bilim tarihini değiştirmeye yetti: kromozomların mikroskop altında görüntülenebilmesini sağlayacak bir yöntem geliştirdi, üreme sırasında crossing-over denen bir olay sırasında genlerin yer değiştirebileceğini ve böylece genetik rekombinasyon sağlanabileceğini ortaya çıkardı, kromozomlardaki telomer (uç bölgeler) ve sentromer (orta bölgeler) gibi yapıların işlevlerini ortaya koydu, kromozomlar üzerinde sıçrayan bazı elementler (transpozonlar) olduğunu keşfetti, bitki ırkları üzerinde çok detaylı analizler yaptı, genetik düzenleme mekanizmalarını keşfetti ve daha nicesi...

Tek başına evrimin iki ayrı mekanizmasını, crossing-over olayının detaylarını ve transpozonal sıçramaları ortaya koyarak evrimsel biyolojiye de derin katkılar sundu.

Bu çalışmalarından ötürü 1947 yılında Amerikan Üniversiteli Kadınlar Derneği Yüksek Başarı Ödülüne, 1967’de Kimber Genetik Ödülüne, 1970 yılında Amerikan Başkanı Richard Nixon tarafından Ulusal Bilim Madalyasına layık görüldü. 1973 yılında Cold Spring Harbor yeni bir binaya onun adını verdi. 1978 yılında Louis ve Bert Freedman Vakfı Ödülüne ve S. Rosensteil Ödülüne layık görüldü, 1981 yılında Dünyaca ünlü MacArthur Vakfı Bursunu kazanan ilk kişi oldu. Aynı sene Albert Lasker Temel Tıp Araştırmaları Ödülüne, Tıp dalında Wolf Ödülüne ve Amerikan Genetik Cemiyeti tarafından verilen Thomas Hunt Morgan Madalyasına layık görüldü. 1982 yılında Columbia Üniversitesi tarafından verilen Louissa Gross Howitz Ödülünü, “genetik bilginin evrimi ve genetik ifadelerin kontrolü” alanındaki çalışmalarından ötürü kazandı. 1983 yılında ise Fizyoloji/Tıp alanında bir başkasıyla paylaşmadan Nobel Ödülü alabilen tek kadın bilim insanı oldu, hala da bu unvanı korumaktadır. Ancak bununla da bitmedi. 1989 yılında Kraliyet Cemiyeti’ne üye olarak kabul edildi, 1993 yılında Amerikan Felsefi Cemiyeti tarafından Benjamin Franklin Ayrıcalıklı Bilim Başarıları Ödülüne layık görüldü, aynı sene 14 farklı üniversitede kendisine fahri doktora verdi, 1986 yılında Ulusal Kadın Onur Listesine girdi.

Evrim Ağacı,  Barbara McClintock'u şu sözlerle "genetiğin annesi" ilan ediyor: "Sanıyoruz muazzam başarısını şu da özetleyecektir: İsveç Bilimler Akademisi, McClintock’un ismini ve genetik alanında yarattığı devrimi Genetiğin Babası olarak bilinen Gregor Mendel’in yaptıklarıyla kıyasladı. Bu açıdan, sanıyoruz ki Evrim Ağacı olarak McClintock’u 'Genetiğin Annesi' olarak ilan etmemiz abartılı olmayacaktır."

Ödüller: 1983 Nobel Fizyoloji/Tıp Ödülü

Ödülü Aldığında Bağlı Olduğu Kurum: Cold Spring Harbor Üniversitesi, NY, ABD

Ödül Konusu: Hareketli Genetik Elementlerin (Transpozonlar, Evrim Mekanizmaları’ndan Biri) Keşfi

Kaynak: Evrim Ağacı


İlgili haberler
Bilimde kadınların ayaklarına takılan taş: MATİLDA...

Bilim kadınlarının yaptıkları çalışmalara verilmesi gerekenden daha az kredi verildiğini tanımlamak...

GÜNÜN KADINI: Bilim dünyasındaki cinsiyetçiliğe gö...

Kariyerinin her anında cinsiyet ayrımcılığı ile savaşan Rubin, başarılı bir gökbilimci olmasının yan...

GÜNÜN KADINI: Theresa Kachindamoto

Yaşamını çocuk yaşta evliliği bitirmeye adamış bir kadını tanıyalım. Malavi lideri Theresa Kachindam...