Korkutan Sendrom: KAWASAKİ
Koronavirüs salgını ile bağlantılı olup olmadığı merak konusu olan Kawasaki Sendromu çocuklarda rastlanan bir hastalık. Nedeni tam olarak bilinmiyor.

İltihaplanmış damarlar, ateş ve ciltte tepkime… Bu belirtiler, nadir görülen ve Kawasaki Sendromu olarak bilinen hastalığın semptomları arasında. Son dönemde daha fazla çocuğun Kawasaki Sendromununkine benzeri belirtilerle hastaneye kaldırıldığı haberleri geliyor dünyadan. Bu da ister istemez “Bu hastalıkla koronavirüs bağlantılı mı?” sorularını da beraberinde getiriyor. En son söyleyeceğimizi en başta söyleyelim; Kawasaki Sendromu enfeksiyonel ve iltihaplı seyreden birçok hastalıkta görülebilir ve belirli bir tetikleyicisi de yok. Ancak  artışa geçen vakaların kovid-19 ile bağlantısının olup olmadığını söylemek için ise çok erken, bilimsel çalışmaların sonuçları ortaya çıktıkça, bu soruya daha iyi cevaplar verilecektir. Biz yine de çokça gündem olan ve ebeveynlerin endişelerini artıran bu hastalığa ilişkin okuyucularımızı bilgilendirmek istedik. 

VAKALARIN YÜZDE 80’İ 5 YAŞ ALTI ÇOCUKLAR
Japon bilim adamı Tomisu Kawasaki`nin 1967 yılında tanımladığı özellikle çocukluk yaş grubunda görülen bir hastalık türüdür. Bu hastalık özellikle damar içinde iltihaplanma ve buna bağlı damarların genişlemesi, lenf nodlarında şişme temeline dayanan bir bulgular bütünüydü. Belli bir organın hastalığı olmayan bu sendrom vücudun damarı olan her organını ve sistemini etkiler. Özellikle geniş ve önemli kalp damarlarını tutması sendromun önemini artırır. Vakalarda sıklıkla gözlenen belirtiler arasında karın ağrısı, mide - bağırsak şikayetleri ve kalpte iltihaplanmaya neden olabilecek kan damarları iltihaplanması, birkaç gün devam eden ateş, şiş bezeler, cilt reaksiyonları, dilin ve dudakların şişmesi ve göz nezlesi sayılıyor. 
Oldukça tehlikeli olan, ancak tedavisi bulunan bu hastalıkta kimi vakalarda organ yetmezliğine kadar gidebilen bir çoklu bölgede iltihaplanma sendromu söz konusu. Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte virüslerin, çevresel kimyasalların ve genetik eğilimin bu hastalığa neden olduğu tespit edilmiştir. Genellikle 2 yaş altı çocuklarda görülmekle birlikte her yaş grubunda karşılaşılır. Vakaların yüzde 80’i 5 yaş altı çocuklardır. Erkek çocukların kız çocuklarına göre 1,5 kat daha sık yakalandığı bu hastalık erken tanı ve uygun tedavi ile yüz güldürücü sonuçlanır. Genellikle kendiliğinden düzelme iyileşme eğilimindedir. Ancak bazı genetik faktörlerin de etkisiyle bazı olgular daha ağır seyredebilir. Tanı koymaya uygun bir testi yoktur. Tanı genellikle klinikle konur.

KAWASAKİ SENDROMUNUN BELİRTİLERİ
-Yüksek ateş: 38,5 derecenin altına düşmeyen dirençli 5 günden uzun süren ateş
-Ağız çevresine kırmızılık, minik çatlaklar, ağız içinde kırmızı çilek dil görüntüsü
-Vücutta döküntüler: Bazen kızamığı taklit edebilen özellikle kasıklar gibi katlantı yerlerinde görülen soyulabilen deri döküntüleri olabilir
-Lenf bezlerinde şişlik: Her enfeksiyon durumunda vücutta savaşacak hücreleri üreten lenf bezleri özellikle boyunda tek taraflı olarak şişebilir. Çok sert kıvamlı değildir ancak bastırmakla ağrılıdır.
-Gözlerde kızarıklık
-El ve ayaklarda şişlik
Genelde bu belirtilerden 4’ü bir çocukta bulunursa tanı koymak kolaylaşır. Ancak tablo her zaman bu kadar bulgu vermeyebilir ve o zaman da atipik Kawasaki Sendromundan bahsedilir.

KALBE DİKKAT!
Kendi kendini sınırlayan bir sendrom olmakla birlikte kalbe giden büyük damarları tuttuğunda ağır kalp sorunlarına neden olabilir. Bu sendromu yaşayan 4 çocuktan birinde kalıcı kalp sorunu gelişir. Kawasaki Sendromunda şüphelenilen çocukların mutlaka bir çocuk kardiyoloğu tarafından değerlendirilmesi gerekir. Yaşadığımız kovid pandemisi sürecinde bazı çocuk vakalarda Kawasaki Sendromu benzeri bulgular saptanan olgular bildirildi tüm dünyadan. Ancak tüm vakalar şifa ile iyileşmiş ve şimdilik sekel sorunu yaşamamıştır. Zor günler yaşadığımız şu süreçte tüm dünya çocuklarımızın bu virüsten korunmaları için kişisel koruyucu önlemlere dikkat edilmesi, kalabalık ortamlarda bulunmamaları, bulunmaları gerektiğinde de el yıkama, öksürme- hapşırma durumlarında mendil kullanmaları ya da insanların yüzüne değil kendi kollarına öksürmeleri öğretilmelidir. Çocukluk çağı ateşli ve döküntülü hastalıkları önemsenmeli, vücutta kırmızılıkla döküntüyle gelişen hastalıklarda hekime erkenden başvurulmalıdır.

İlgili haberler
Düdüklü Tencerenin Tarihi

‘Sevgili Denis, köy pazarından çok güzel horoz fasulye buldum, pişirirken ruhuna göndericem. Şu balk...

‘Çileği alabilelim de kurdu içinde kalsın’

Bir market servisinden notlar: ‘İki poşetten fazlasıyla çıkabilene bir dönüp bakıyoruz. Çileği bulsa...

‘Endişelerinizde yalnız değilsiniz, birlikte aşabi...

‘Virüsten önlemle korunabiliriz ama hayat şartlarımıza etkisinden nasıl korunacağız!’