Bursa’da 29 Şubat tarihinde 25 yaşındaki Elif Aydın boşanma aşamasında olduğu 28 yaşındaki Hüseyin Ömer Aydın tarafından konuşma bahanesiyle zorla bindirildiği takside göğsüne bir kurşun sıkılarak yola atılmış ve hayatını kaybetmişti. Elif’in akrabası olduğunu söyleyen bir kadın ise Ekmek ve Gül’ ü arayarak görüşmek talebinde bulunmuş, seslerini duyurmak istediklerini söylemişti. Biz de Bursa Ekmek ve Gül Grubundan iki kadın Elif’in ailesiyle görüşüp evlerine gittik. Bizi kapıda Elif’in küçük kız kardeşi, annesi ve üç yaşında geride bıraktığı küçük kızı karşıladı. Eve girdiğimizde ailenin yıkılmış hali içimizi titretti, boğazımız düğümlendi öyle ki ne söyleyeceğimizi bilemiyorduk.

‘ELİF’İ ÖLDÜ SANIP BIRAKTI, İKİ BUÇUK AYDA SALIVERİLDİ’

Elif’in annesi kızını anlatarak söze başladı: “Elif hayat doluydu, üç kızım var, Elif onların arasında çok farklıydı. Bir fabrikada muhasebeci olarak çalışıyordu. H.A kızımı görmüş, evlenmek için peşine düşmüş önce kızım istemedi kaçırmaya kalktı, sonra Elif de kabul etti, baktık olmuyor evlenmelerine izin verdik. Fakat evliliklerinden sonra çok sürmemiş, kıskançlık şiddet başlamış. Ailene söylersen kız kardeşlerine zarar veririm diye tehdit ediyormuş, adam çalışmayı sevmiyor sürekli işsiz geziyordu. Çocukları oldu torunumu bana bırakıp işe gidiyordu kızım. Elif akşam çocuğu almaya gelirdi çocuk bizden gitmek istemezdi, hâlbuki çocuk babasının şiddetinden korkuyormuş. Kızım çocuğunu ikna ederek zorla götürürdü. Bir gün korkunç şekilde şiddet görmüştü geldi bize sığındı, ‘Bir daha göndermem seni’ dedim bugüne kadar yaşadıklarını anlattı, erimişti benim kızım. H.A. peşini yine bırakmadı.” Bir gün konuşmak için çağırmış Elif’i, Elif de gitmiş görüşmeye. Anne o olayı da şöyle anlatıyor: “Elif’i ücra bir yere götürüyor, eve dönmesi için tehdit ediyor, Elif dönmeyeceğini söylediğinde boğazını kesmeye çalışıyor, korkunç biçimde şiddet uyguluyor ve öldü sanarak bırakıyor, kızım kendine geldiğinde arıyor bizi, hastaneye kaldırdık. H.A. gözaltına alındı, mahkemeye çıkarıldı. Mahkemede bize hâkimin savcının yanında ‘Kilitli kapı ardındaki çıkar da toprak altındaki çıkmaz’ diye tehditler savurdu, hakaretler etti. İki buçuk yıl ceza verdiler. Elif tam rahatladı, yavrum kendini tam güvende hissetmişti ki nasıl olduysa bir buçuk ayda salıverildi. Elif o süreçte boşanma davası açmıştı.” Kendilerince kızlarını korumak içi her gün iş yerine götürüp getirdiklerini anlatıyor anne. H.A. her gün kapıya geliyor hakaretler tehditler ediyormuş, ‘Nerdeyse her gün karakolluk oluyorduk’ diyor.

‘YASALAR KORUMADI KIZIMI’

Olayın yaşandığı gün yine babası Elif’i fabrikaya götürmüş, fabrika çalışanlarının da bu duruma dikkat ettiklerini söylüyor fakat adam her gün takip ediyormuş, fabrikanın zili çalmış Elif araç geldi sanmış kapıyı kumandayla açmış, H.A. içeri girmiş bıçak çekmiş ve Elif’i zorla taksiye bindirmiş. Elif taksi şoförüne yalvarmış “Ağabey bir karakola çek” diye, jandarma karakolunun önünden geçmişler. Elif çığlık atmış, olaya tanık olan taksici korktuğunu bir şey yapamadığını söylüyormuş. Elif kendini korumak için çantasından biber gazı çıkartıp sıkmaya çalışmış, H.A. göğsüne tek kurşun sıkıp yola savurmuş Elif’i sonra yola devam etmişler. Aile kızını koruyamamaktan dolayı büyük acı ve pişmanlık duyuyor, kedilerini suçluyorlar. “Yasalar da korumadı kızımı” diyor. “Göz göre göre katletti yavrumu, çocuğuna doyamadan, ömrünün baharında elimizden aldı yavrumu” diye acısını dile getiriyor. Annenin küçük torunu için de kaygıları var, “Bu adam hiç çalışmadı çocuğuna sahip çıkmadı” diyor ve devam ediyor: “Yarın yine daha önceler birçok kez duyduklarımız gibi yok iyi hal, yok tahrik indirimi gibi gerekçelerle içeriden çıkartırlarsa bu adam torunuma da zarar verir.”

SUÇLU SADECE ÖLDÜRENLER Mİ, KİM SUÇLU?

Bursa’da Elif gibi boşanma aşamasında olan, şiddet gören iki kadın daha aynı hafta içinde korkunç bir şiddetle karşılaştı. Biri eşinin bıçak darbesiyle hayatını kaybetti birisi pompalı tüfekle vurularak yol kenarına bırakıldı ve şu an yaşam mücadelesi veriyor. Suçlu sadece katiller değil, bu katliamların geleceğini bildiği halde bu erkekleri salıveren adalet sistemidir! Şiddet gören ve karakola giden kadınlara karakoldaki polisten, devletin tepesindekilere kadar herkes suçlu, kadınlara “Evine git kocandır döver de sever de çocukların var kır dizini otur” diyenler; kadınları ekonomik açıdan güçlendirmek korumak yerine çocuk yaşta evliliği yasalaştırmaya çalışanlardır suçlu. Her gün artan kadın cinayetlerine çözüm bulamayanlardır suçlu. Elif’in annesi feryat ediyor “Bu ne zaman son bulacak” diye. “Katil seviyorum diye zorla evlenerek elimizden aldığı kızımızı katlederek hayatımızı kararttı” diyor. Biz kadınlar erkekten yana adalet değil, gerçekten yana adalet gerçek adalet talep ediyoruz. Bizler de bu davanın takipçisi olacağız ve 25 yaşında çocuğuna doyamayan, büyüdüğünü göremeyecek olan hayatının baharında hayattan kopartılan kadınlar için katillerin en ağır cezalar almaları yönünde mücadele edeceğiz.