Aslında sorunlarımız birbirimizden ne eksik ne de bir fazlaydı, ortaktı. Yazın son günlerini yaşıyorduk. Çocukların ayakkabı, mont, kazak ihtiyaçları başlamıştı. Montlar iyice ufalmıştı. E artık dolaplarımızın yenilenmesi lazımdı. Ama nasıl? Çocukların eğitim parasından, bitmeyen faturalardan kıyafete sıra mı gelirdi ki. Bize bizden başka kim destek olabilirdi. Yine kendi yaramızı kendimiz saracaktık. İşte böyle başladı çalışmamız. “Atma Paylaş”. Su deposu Ekmek ve Gül Kadın Grubu olarak başladık çalışmalara. Bu arada müftülere nikah kıyma yetkisini tanıyan yasayı konuştuk tartıştık, yasa hepimizi ilgilendiriyordu. Kadınlardan iyidir diyene rastlamadık. Konuştuğumuz her kesimden kadın endişeliydi. Sadece nikah meselesini değil çocuklarımızın geleceğini de konuştuk. Kimimiz özel okula gönderebilmek için ek işler, para getirecek işler planlamaya çalışıyordu. Ama gücümüz ne ki? Biz boğazımızdan kessek yine özel okullara yetişemeyiz. Kaldı ki özel okulların niteliğini de artık biliyoruz. Bizi mahalle olarak birleştiren şey aslında sorunlarımızın birbirine benzemesiydi. Artık bizim için önemi yok nereli olduğumuzun, mesleğimizin, dilimizin.
İşte bu yüzden dayanışmamızı daha da güçlendirecek “Atma Paylaş” çalışmamıza başladık. Gruptaki her kadın yapacağımız sergiyi kendi çevresindeki kadınlarla paylaştı ve dilden dile yayılan bir çalışma oldu. Aslında çok planlı da değildi. İlk defa böyle bir çalışmayı önümüze koymuştuk. Nasıl olacak diye kaygılarımız vardı. Ama sergi günü geldiğinde her sokaktan poşetlerle gelen kadınları görünce rahatladık . Bir nevi bit pazarını anımsatıyordu görüntü. Bu bir kadın dayanışmasıydı,birlik olmamızın görüntüsüydü. Herkes çok memnundu birçok kadın kendi sorununu, düşüncesini dile getirdi, konuşulmayan bir şey kalmadı. Şiddet, eğitim, sağlık, çocuk istismarına varana kadar bütün konular konuşuldu.
Etkinliğimize katılan avukat Devrim Avcı bir konuşma yaptı. “Birbirimizle kıyafetlerimizi değiştirebiliyorsak iç içe samimiyiz demektir. İsterim ki bunun devamı da gelsin. Çünkü bizim dayanışma dediğimiz şey özellikle Türkiye’de yaşayan kadınlar açısından yiyecek kıyafet vs şeylerle bitmiyor. Bu sizin yaptığınız örnek bir dayanışma gün gelir mahallenizdeki başka sorunlar için de kolayca bir araya gelmenizin vesilesi olur. Bu bizlerin yalnız olmadığımızın bir başlangıcıdır. Daha dün 17 yaşında gencecik bir kız okul çıkışında vuruldu. Elbette ceza alacak suçlu ama mesele sadece ceza alıp almaması değil önemli olan bu dayanışmayla başkalarının başına gelmesini önlemek. Birliğiniz, paylaşımınız hiç bitmesin.” dedi. Türkiye’de kadın olunca benim başıma gelmez demeyeceksin. Sokak ortasında tanımadığımız birinden yumruk yiyebilirsiniz. Bugün bir kasiyer bir kız bile dayak yiyebiliyor. İşte bu yüzden kadın dayanışması çok önemli, biz kadınlar birbirimizin çığlığı olmalıyız.
İlgili haberler
Kadın tutuklular için ücretsiz ped hakkı kampanyas...
Tutuklu kadınların sorunları ve ihtiyaçlarını duyurmak, somut çözümler üretmek için dayanışma kampan...
GÜNÜN KAMPANYASI: #EndMaleGuardianship (Erkek vasi...
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Suudi Arabistan’da kadınlara uygulanan muhafızlık/velayet (guardia...
GÜNÜN KAMPANYASI: Zara, Next ve Mango’ya söyleyin...
Dünyanın en büyük markalarından Zara’nın ürünlerine bir etiket de üretim yapan işçiler tarafından ek...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.