Çok büyük umutlar ile dünyaya getiririz çocuklarımızı. Ateşi çıksa gece gündüz demeden başında beklediğimiz, düşe kalka büyümeye çalıştığı kirli dünyamızda başına bir şey gelmesin diye koruyup kollamaya çalıştığımız çocuklarımız. Ağlamasına bile yüreğimizin dayanamadığı geleceğimiz, evlatlarımız...
Bizim toplumumuzda çocuklar yetiştirilirken ayıp ve korku olgusu ile tanıştırılır. Sessizleştirilen çocuklar kendilerine inanılmayacağı, yargılanacağı veya cezalandırılacağı korkusu ile dahi olsa herhangi bir istismara maruz kaldıklarında bunu ailesinden gizler. Bu konuda ebeveynlere yönelik herhangi bir eğitici çalışma da bulunmamaktadır. Yetişkinler çocuklara konuşmaya başladıktan sonra kendi sınırlarını çizme ve kendilerini özgürce ifade etme şansı tanımalıdır. Her alanda, yaşadığı her problemde ebeveynlerini yanında refakatçi olarak görmeleri sağlanmalıdır. Çocuklarımız bastırılmış veya kışkırtılmış duygulardan uzak yetiştirilmelidir.
Okul, eğitim- öğretim ve kızlarımızın meslek sahibi olabilmeleri göz ardı edilerek erken evlilik dinen caizdir naraları atılıyor. Evlilik yaşını aşağı çekmeye çalışan sözde akademisyenler ise kız çocuklarımızın cinsel istismarı meşrulaştırıyorlar hatta arkasından istismar suçlusu ile evlilik yapıldı ise; suçlu olmaktan çıkıp damat oluyor. Ve cinsel istismar üzerinden aile olunuyor. Oyun çocuğu olan kızlar kendi isteği dışında çocuk yaşta anne olarak toplumun bir bireyi oluyor. Duyguları ne kadar sömürülecek, ne kadar aşağılanacak, ne kadar acı çekecek, erkeğin şiddetine ne kadar boyun eğecek ve bu düzende yok olup gidecek! Bunu ne sözde akademisyenler ne de nara atan din tüccarları düşünecek…
Asıl mağdur olanların failler olduğu gösterilmeye çalışılarak, istismara uğrayan çocuklar için “Bir kereden bir şey olmaz, rızası vardı” gibi tanımlamalar yapılabiliyor. Çocuklarımızın mağduriyetinin giderilmesi yerine evliliğe zorlanıyor; evlendiriliyor.
Meclis gündemine getirilmesi beklenen cinsel istismara evlilik yolunu açan ve istismar faillerine affı öngören tasarıyı kabul etmiyoruz. Çocuklarımızın istismara uğrayıp erken yaşta evliliğe zorlanmasını istemiyoruz... #Çocuk İstismarının Affı Olamaz
Kendilerinden onlarca yaş büyük adamlarla zorla evlendirilen çocuklar, erken yaşta doğum yapabilecekleri öngörülen ergenlik çağında kızlarımız, şiddetin her türlüsünü yaşayan, sokak ortasında katledilen kadınlarımız var!
Kadına şiddet uygulayıp hatta öldüren erkeklere, mahkemeler masum rolü oynadıkları için (seviyordum, aşıktım, aldattı vs.) ceza indirimi uyguluyor. Kadın cinayeti davaları sırf fail ceza indirimi alsın diye ölen kadının yargılandığı davalara dönüşüyor. Hem kadınların yaşam hakkı elinden alınıyor ve hem de kadınları erkeğin mülkü olarak gören, eşitliği reddeden, kadını yok sayan erkek egemen anlayış ceza indirimi uyguluyor. Bu bağlamda da İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını istiyoruz #Kadına Yönelik Şiddete Hayır! #Erkek Adalet Değil Gerçek Adalet!
İlgili haberler
Aydın Kadın Dayanışma Platformu: Bu ülkede yasalar...
Aydın Kadın Dayanışma Platformu çocuk istismarının aklanmak istenmesine karşı açıklaması yaptı.
Eskişehirli kadınlar: Çocuklarımızı karanlığınıza...
Eskişehirli kadınlar, haziran ayında Meclise getirilmesi planlanan çocuk istismarcılarının evlilik y...
EMEP: Unutmuyoruz, affetmiyoruz, vazgeçmiyoruz
Son dönem yaşanan kadın cinayetlerine ilişkin açıklama yapan Emek Partisi, Türkiye’nin şiddete karşı...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.