Biz Dicle Ekmek ve Gül okurları olarak bu ay ikinci kitabımız olan “Sıfır Noktasındaki Kadın” kitabını tartıştık. Kitabın yazarı Mısırlı feminist Nawal El Saadawi, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Yaşamı boyunca yazdıklarıyla kadın haklarını savunan Nawal El Saadawi, “Sıfır Noktasındaki Kadın” adlı eserinde de, Firdevs üzerinden erkek egemen toplumun, rejimin kadınlar için yarattığı insanlık dışı ortamı ve zorlukları anlatıyor.

Kanatır Cezaevine, kadın mahkûmların yaşadıkları psikolojik sorunlar üzerine bir araştırma için giden yazara işlediği cinayetten dolayı idam cezası alan Firdevs adlı bir kadın mahkûmdan söz edilir. Yazar, Firdevs’le görüşmek ister. Bu görüşme talebini reddeden Firdevs idamına saatler kala yazarla görüşmeyi kabul eder .

Yazar, bir fahişe olarak görülen Firdevs’i dinledikçe sistemin Firdevs’e ve tüm kadınlara yaşattığı hayatın zorluklarını, erkek egemen zihniyetin kadınlara bakışını, kadınların topluma tutunmak için verdikleri mücadeleyi, ödemek zorunda olduğu ağır bedelleri erkeklerin kadın yaşamını nasıl zor hale getirdiğini, kadınları cinsel sömürüye maruz bırakmalarını kaleme alarak en güzel şekilde önümüze seriyor .

Firdevs üzerinden yazılan bu kitap her kadın için yazılmış bir kitap gibi, Firdevs’in adının yerine herhangi bir kadının da adı konulabilir.

TEDİRGİNİZ, ALINAN KARARA ÖFKELİYİZ!

Bu kitapta da örneği mevcut olan kadına yönelik şiddeti ve şiddete karşı bir dayanak olan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına dair konuştuk okur grubumuzdaki kadınlarla.

Ve sözümüz şu; Biz Dicle Ekmek ve Gül olarak, kadınlar olarak bu toplumda varız söz sahibiyiz. İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz. Her gün ülkede onlarca kadın şiddete maruz kalıp, öldürülürken alınan kararın yanlış olduğunu savunuyoruz. Bilinenin aksine Sözleşme’nin ailenin toplumsal yapısını bozmadığını din, dil, ırk, renk, görüş, köken, cinsel yönelim, engellilik durumu, medeni hali, göçmen veya mülteci olması herhangi bir statüsü nedeniyle ayrımcılık yapmaksızın mağduru koruduğunu biliyoruz.

TBMM onayı ile yürürlüğe giren İstanbul sözleşmesi aynı usûl ile Sözleşme’den çıkabilirken çekilme kararı gece yarısı Tek Adam imzasıyla bir bildirgeyle açıklanıyor. Her kadın gibi Dicle Ekmek ve Gül olarak biz de tedirginiz, alınan karara öfkeliyiz, haklarımız var!

Bunları savunmak için sesimizi daha gür çıkarmak için, kız çocuklarına, kadınlara ve LGBTİ‘lere yönelik her türlü şiddeti, ayrımcılığı en aza indirmek İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasına, hakkımızın bize verilmesine ihtiyacımız var.

İstanbul Sözleşmesi’nin resmi olarak çekilmesi Türkiye'nin üyeliğinin sonlanması için 3 ay gibi bir süre zarfı bulunuyor bu süre içinde her kesimden kadınlar olarak birlik olup son noktaya kadar kazanılmış olan hakkımızı savunmamız gerekir.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül