Benim ve kızımın mücadele ve dayanışma öyküsüdür
Bu benim kız çocuğuna olan inancım, güvenimle ve örgütlü olmamın bilinci ve gücüyle başlayan bir kadın hikayesidir.

20 yaşımda sendikamın varlığı ile örgütlü olmanın gücünü hissederek mesleğime başladım. Alanlardaydım. Her zaman mücadelenin içindeydim. Yola ailemle devam ederken, ‘Sizin başınıza gelmez’ diye düşündüğünüz bir olay, gözbebeğim, kızımın başına geldi.

Bu benim kız çocuğuna olan inancım, güvenimle ve örgütlü olmamın bilinci ve gücüyle başlayan bir kadın hikayesidir.

Kızım, 2016 yılının ocak ayının başında başına gelenleri anlattığında yer gök birbirine girmişti.

2014’ten itibaren yaşadığı cinsel istismarı anlatırken yeryüzü ayaklarımın altından kaymıştı. Bir çocuğa bunları yapabilen bir adamın hayatta yeri yoktu. Güvendiğimiz, evimizde ağırladığımız spor hocasının 10 yaşında bir çocuğa cinsel istismarda bulunması affedilemezdi. Tek istediğim onu öldürmekti!.. Ama bu bir çocuğu iyileştirmeyecekti. Kızımın güçlü, mücadeleci, özgüvenli sağlıklı bir birey olmasını istiyordum.

Durdum. Sustum. Kızım için yardım istedim. Böylece terapi süreci başladı. Terapistimiz kızımla görüştükten sonra birlikte suç duyurusunda bulunduk.

2016’nın ocak ayından itibaren adli mücadelemiz başlamış oldu. Bu uzun soluklu ve incitici süreçten tek istediğim çocuklarımın güçlü çıkmasıydı.

3 yıl sonra; 17 Ekim 2018 Çarşamba günü karar duruşmasında bilirkişi ve adli tıp raporları delil teşkil ediyorken, savcının kendi açtığı kamu davasında üçüncü duruşmadan itibaren beraat talebine rağmen, sanık 19 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası alarak tutuklandı.

Basına ve kamuoyuna mektubumdur.

Ben taciz, tecavüz, cinsel istismar… Tüm davaların takipçisi olmaya ve suçluların cezasını çekmesi için elimden geleni yapmaya devam edeceğim.

Yılmıyorum! Korkmuyorum! Boyun eğmiyorum!

Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın örgütlü mücadele!

İlgili haberler
Ekmek ve Gül Kasım 2018 sayısı

25 Kasım’a doğru... Şiddetin türlü biçimlerinin yoksulluk, işsizlik ve güvencesizlik ortamında nasıl...

‘İki satırlık adamları musallat etmeyelim ömrümüze...

“İki satırlık adamları ömrümüze musallat etmemek” için satırlarca yazdığımız direnç hikayelerimize v...

Ne yoksulluk, ne sömürü, ne şiddet...

Bugün kadınların kendi hayatları üzerinde her türlü şiddetten azade olarak karar verebilme mücadeles...