Çiğdem Şen 1974 Zonguldak doğumlu, lise mezunu. Gönül gözüyle görenlerden. Bir gözünü 16 yaşında diğer gözünü 26’sında bir göz hastalığı nedeniyle kaybetmiş. Zonguldak gibi küçük bir yerde zaten bir kadın olarak yaşaması zorken bir de görme kaybı hayatı daha da zorlaştırmış. Aile ve çevre baskısı artmış.
Ama o çalışmaya başlamış, işten çıkınca da gittiği kurslarla kendini geliştirmiş. Akşamları en geç 9’da eve gelmesine rağmen ailesinden şiddet görmeye başlamış; sadece sözle de değil fiziksel şiddet. Yine de bir yandan çalışıp bir yandan da santral operatörlüğü, bilgisayar, halkla ilişkiler gibi kursların sertifikasını almış.
Laftan sözden öyle bunalmış ki, 30 yaşında geldiğinde bir adamla dini nikah kıymış. Ailesinde de “gözünüz aydın, artık bir ‘herif’le beraberim” demiş. Ama dini nikahlı yaşadığı eşinden de şiddet görmeye başlamış. Çiğdem, 3 süren bu ‘zorunlu ilişkiyi’ bir gece eşinin akrabalarından biri tarafından cinsel saldırıya uğrayınca bitirmiş.
7 yıldır tek başına yaşıyor Çiğdem, erkeklerden de korkar duruma gelmiş. Santral memurluğu yaparak aldığı üç kuruş maaşı da zaten kocası elinden alıyormuş. Şimdi “Hayatım yine zor ama hiç değilse başım hoş” diyor.
Üç aydan üç aya 1.800 lira engelli maaşı alıyor Çiğdem, aylık 80 liralık sosyal yardım kartıyla mutfak alışverişini yapıyor. Bunun yanında bir de belediyenin kuru gıda yardımı geliyor. Ev kirası 300 lira. Ancak aldığı oldukça düşük ücretle çoğu zaman elektrik, su faturalarını ödeyemiyor. Durumunu şöyle anlatıyor Çiğdem: “Belediyenin gıda yardımı diye gönderdiği şeyleri pişirecek tüpe param yetmiyor. Gıda kolilerini komşulara veriyorum. Onlar da pişirdiklerinden bana bir tabak veriyorlar. Aç yattığım günler çok oluyor. Gıda yardımlarında zaten et, balık gibi şeyler yok, onların yüzünü bile göremiyorum. Ev eşyalarımı, üstümü başımı, kadınsal ihtiyaçlarımı çevreden arkadaşlar karşılamaya çalışıyor. ”
Çiğdem’in taleplerini aynen size yazıyorum, aslında bu sadece onun değil, tüm engellilerin talepleri:
* Öncelikle engelli maaşlarının insanca yaşanabilir olması gerekiyor. 2022 No’lu yasaya göre maaşım üç aylık 1800 lira. Ama kesintiler nedeniyle haziranda 1600 liraya düşecek. Zaten kıt kanaat geçinmeye çalışıyorum bir de kesintiler olunca elimdeki para hiçbir şeye yetmiyor. Bizden kesinti yapılmamalı.
* Sağlık kurumlarından ücretsiz yararlanabiliyoruz ama ilaçları kendi paramızla alıyoruz. Sağlık harcamaları tamamen ücretsiz olmalı.
* Yapılan sosyal yardımları seçim yardımı olarak kullanıyorlar, ama biz iş istiyoruz. Ben yıllarca çalıştım, emekli olmama 3 yıl kaldı ama iş bulamıyorum.
* Biz engelli kadınlar daha fazla şiddete uğruyoruz ve sokaklar bizim için daha tehlikeli. Sokaklar tüm kadınların, bizim de rahatlıkla dolaşabileceğimiz hale getirilmeli.
Çiğdem’in talepleri bunlar. Sadece Çiğdem değil, çevremizde bir çok engelli kadın var, talepleri, yaşadıkları zorluklar var. Biz kadınlar ancak birbirimizle dayanışma içinde sorunlarımıza çözüm bulabiliriz. Çiğdem’lerin sesi olmak zorundayız...
İlgili haberler
GÜNÜN DİKKATİ: Engelli Kadına Yönelik Ayrımcılık
Engelli Kadın Derneği, engelli kadınların, hem engelli hem de kadın olmaktan kaynaklanan çoklu ayrım...
Engelsiz Ressam: Meliha Bilgin
Kendisi gibi engelli olanlara sesleniyor Bilgin: “Benim gibi engelli olanlar kendilerini eve kapatıp...
Engelli değil, engellenen kadınız
‘Ben engelli değil engellenenim. Bunu en çok iş hayatında görüyorum. Yaşıtım kadınlardan tek farkım...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.