19. Gençlik Yaz Kampı ile gelecekten çalınan 7 gün
Bu yıl 19.'su gerçekleşen Gençlik Yaz Kampı'na katılan genç kadınlar kampa dair düşüncelerini Ekmek ve Gül'e yazdılar.
‘Neden döndüğümüzde böyle bir yaşam bizi beklemesin?’

Beritan YANAR // Diyarbakır'dan lise öğrencisi

Gençlik Yaz Kampı’na bu yıl ilk defa katıldım. Türkiye’nin her yerinden farklı insanlar ve onların görüşleriyle tanışmak hayatımda başka bir yerde elde edemeyeceğim bir deneyimdi.

Katıldığımız atölyeler, söyleşiler ve forumlarla fikrimizi özgür bir şekilde dile getirebileceğimizin mümkün olduğunu gördüm. Kampta herkesin birbirine güvendiği ve dayanışma içinde yaşadığı, insanların sadece tüketimden var olmadığını bize gösterdiler. Ben bu yaşam tarzına hayran kaldım ve dedim ki: “Neden buradan gittiğimizde de böyle bir yaşam bizi beklemesin?”

Bir de kampta geçirdiğim bir hafta içinde orada kendimi nasıl rahat ve özgür hissettiğimi paylaşmak istiyorum. Biz kadınların ne giyeceğine, nasıl dans edeceğimize ve nasıl gülüp eğlenebileceğimize ölçüt koyan fikirlerin olmaması mükemmel bir şeydi. Bunun gerçek hayatımızda da olmasını hepimiz hak ediyoruz. Kamp hayatı benim için hayal gibiydi, başka bir dünyada bir araya gelen mükemmel insanların toplamı bu kamptı.

Kadın çalışmaları atölyesi ve heykel atölyesine katılmıştım. Kadın Çalışmaları Atölyesi’nde bir liseli genç kadın olarak benden büyük olan kadın arkadaşlarımın deneyimlerini öğrendiğim, dünyada kadının konumu ve sorunlarına karşın bilinçlendiğim ve araştırmalarımı devam ettirebilme bilincini kazandığım için çok mutluyum.

Kamp bitişi dönüp arkama baktığımda oraya, o yaşam tarzına çok alıştığımı fark ettim, neyse demek ki şu anlık gelecekten sadece bir hafta çalabiliyoruz.


‘Özgürce hareket edebildiğim bir yer’

Şevin Aleyna ULUS  // Dicle Üniversitesi öğrencisi

Bu yıl 19’uncusu düzenlenen ve benim ilk defa katıldığım gençlik yaz kampında deli dolu geçirdiğimiz ve gelecekten çaldığımız bir haftayı ardımızda bıraktık. Çeşitli atölyeler, söyleşiler ve forumlarla kendimizi bambaşka alanlarda da var edebileceğimizi gördüğümüz, hayata dair yeni pencereler keşfedebildiğimiz, bilimin, edebiyatın, sanatın çok farklı boyutlarına tanıklık ettiğimiz günler geçirdik.

Uzun süre sonra özgürce hareket edebildiğim, tüm toplumsal dogmalardan uzakta, dayanışmanın had safhada olduğu bu yerde kendinizi paralel bir evrende gibi hissedebilirsiniz.

Benim katıldığım Evrim Atölyesi, ilk günden son güne kadar ilginç tartışmaların döndüğü, insanların ve beraberinde tüm canlıların gelişim ve dönüşüm süreçlerini gözlemlediğimiz, bunu yaparken de yine eğlendiğimiz bir platformdu. Bilimden çok uzakta kaldığımız günlerde bu atölye bize can suyu gibi geldi.

Özellikle genç kadınlar olarak bilimin bize gösterdiği yolda hareket etmemiz ve bu alana dair daha fazla araştırma yapıp okumalar yapmamız gerektiğini gördüm. Nitekim tarih boyunca bilim dünyasına önemli katkılar sunanların da büyük bir kısmını kadınların oluşturduğunu biliyoruz.

Bunların yanı sıra geceleri düzenlenen çeşitli eğlence aktiviteleriyle enerjimizi doyasıya eğlenerek boşalttık.

Birlik ve beraberlik içinde kamp yaşamını deneyimlediğimiz bu süreçte ilk günden son güne kadar bir şeyler öğrenerek ve kolektif yaşamın şartlarına uyum sağlayarak benzersiz tecrübeler edindik.

Bir sonraki kampta yepyeni yüzleri de aramıza katarak daha da büyümemiz dileğiyle.

Fotoğraf:Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Liseli kadınların kamp sohbeti: Oh be dünya varmış...

19. Gençlik Yaz Kampı’na Kocaeli’den katılan liseli genç kadınlar kampta yan yana gelip ortak dertle...

Kayseri’den Gençlik Yaz Kampı Kadın Çalışmaları At...

19. Gençlik Yaz Kampı'nda Kadın Çalışmaları Atölyesi'ne katılan Aleyna Şahin, atölyeye dair düşüncel...

Güvenli yurtlar, güvenli kampüsler hepimizin ihtiy...

Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu yaptığı etkinlikte yürüttüğü tartışmalarda, güvenli...