Yapacak onlarca şeyiniz var, değil mi? Ev işleri, çocukların okulu, akşama yemek, ay bir de çamaşırlar yıkanacak… Her akşam yatarken “Bugün de bitti” diyorsunuz, ama ertesi gün yine aynı mı geliyor? Durun biraz soluklanalım, kalemiyle, sesiyle yaratıcı anlatımlar sunan sanatçı bir kadının serüvenini okuyalım. Belki bizler de ondan biraz ilham alır ve akıp giden gündelik hayatımızı kendi zevkimize göre yeniden yaratabiliriz. Ne de olsa şu hayatta kalem de biziz, ses de! Öyle değil mi?
Kendini ressam, yazar, konuşmacı, performans sanatçısı olarak tanıtıyor Melissa Dinwiddie. “Rönesans ruhluyum, çok tutkulu, çok potansiyelliyim” diye de ekliyor. O farklı, birçok şeye tutkusu var, özellikle de yaratıcı uğraşlara. Kendisine insanların içlerindeki yaratıcı oyunlarına yani içgüdüsel yaratıcılıklarına yetki vermeleri için kendilerine inanmalarını istiyor. Böyle bir misyon biçmiş kendine. Ben Instagram’da keşfettim onun sayfasını. Cinsiyetçi bir kitabı almış, boyalarıyla çizgileriyle onu yeniden sunuyor, kadınlara daha güçlü mesajlar çiziyordu.
İnternet’te kendini ‘Yaratıcılığı Teşvik Edici’ olarak tanıtıyorsun. Bunu nasıl yapıyorsun?
Bana göre, birilerini teşvik etmek onlara ilham verip cesaretlendirmek... Benim yaşamımda ve işimde yaptığım bu. İşyerlerinden, okullara, konferanslara kadar her türlü kurum ve örgütler için atölyeler, programlar hazırlıyorum. İnsanların ya da grupların faydalanmalarını ve yaratma potansiyellerine yardımcı olmaya çalışıyorum.
Geçtiğimiz sene The Creative Sandbox Way: Your Path to a Full-Color Life adlı bir kitap yayımladım. O da insanların yaratıcılığını teşvik etmeye yönelikti. Birebir ya da küçük gruplara mentörlük de yapıyorum, aktif olarak bir kadın grubum var (Creative Sandbox Community)
Haftalık Live Creative Now! adli bir podcast yayımlıyorum, bloğum Living a Creative Life’ta makaleler yayımlıyorum, Instagram hesabımdan fotoğraflar ve son zamanlarda da Facebook Live’i kullanarak canlı ‘doodleçams’ yayını yapıyorum, yani kamera karşısında çiziyorum ve bazı teknik ipuçları veriyorum. Bütün amacım insanların korkularını, kendilerinden şüphe etmelerini, karşı koymalarını kendilerince kırmaları ve böylece kendi yaratıcı uğraşlarını bulmaları. Sonuç olarak, insanları teşvik etmenin en temel yolu, kendi renkli, yaratıcı yaşamımı model olarak sunmak oluyor. Bu kritik bir durum, çünkü insanları yaratıcı bir yaşamdan alıkoyan şey, öyle bir hayata sahip olabilmek için örneğin; tam zamanlı ressam ya da müzisyen olarak hayatınızı kazanma zorunluluğu varmış gibi gelmesi. Bu tamamıyla yanlış!
MÜKEMMELİYETÇİ FELCİ!
Okuyucularımıza da ilham olmak için ilham ve yaratım süreci ile ilgili neler söylemek istersin?
Bir şeye başlamak en zoru! Oturup ilham gelecek diye de bekleyemezsin, hiçbir şey gelmese bile başlaman gerek. İnanın benim de tıkandığım, başlayamadığım, eğer bir sipariş gelmemişse yıllarca bir şeyler üretmediğim zamanlar oldu. Bu tıkanıklık aslında korkudan ibaret. Bence aslında yeterince iyi olunamayacakmış korkusu. Ben buna ‘mükemmeliyetçi felci’ diyorum çünkü bizi o kadar hareketsiz kılıyor ki.
Neyse ki ben o karanlık yolu 4 yaşında bir çocuğun zihniyetine dönmeme yardımcı olan bazı ‘kurallar’ koyarak aştım. O yaşlarda yanlış yoktur, sanat hep eğlence ve oyundan ibarettir ve kimseyi etkileme derdi yoktur. Başkalarını etkileme ihtiyacından silkinince özgür olabilmek, ne mükemmel!
Kitabımda da yol işaretleri olarak bahsettiğim ‘kurallar’ vardı:
*Yanlış denen bir şey yok.
*Süreci düşün, sonucu değil.
*Niteliğini değil, niceliğini düşün.
*Günlük ve küçük düşün.
*Tek yapmak gereken başlamak. Neresinden olursa olsun.
*‘Ne olur ki?’ diye sor.
*Riskli yolu seç.
*Tüm cinleri kov.
*Kıyaslama tuzağını fırlat gitsin.
*Kendine şefkatli ol.
Neredeyse her gün bu yol işaretlerinden bir ikisine sığındım ve her zaman işe yaradılar. (Bu yol işaretlerinin olduğu ‘Mükemmeliyetçi Olmayanların Manifestosu posterini bu linkten indirebilirsiniz: http://melissadınwiddie.com/manifesto/ )
KİTABIN KUTSALLIĞINI BOZMANIN KUTSALLIĞI
Cinsiyetçi bir kitabın üzerinde karalamalar yaparak onu yeniden yaratıyorsun. Bunu yapmaya ne zaman başladın? Böyle bir kitapla karşılaşınca nasıl hissediyorsun?
Böyle bir kitap değiştirme fikri ilk ne zaman geldi bilmiyorum. Sanırım ilk olarak Austin Kleon’un karartma şiir sanatıyla karşılaştım. Elinize bir kalem alıp varolan metin üzerinde bir şiir yaratana kadar o metni değiştiriyorsunuz.
Ben de bir gün kitaplığımı temizlerken, 1938’de basılmış bir kitap buldum. Adı ‘Win Him If You Want Him’ (O adamı elde etmek istiyorsan, kazanmalısın). Bu tamamıyla cinsiyetçi kitabı çöpe atmaya hazırlanırken, birden neden değiştirmeyeyim ki diye düşündüm. Başta karartma şiir yöntemi uyguladım, ama orijinal metni yok etmek çok tatmin etmedi. Sonra başka bir şeyler denedim. Bakanlar hem orijinal metni hem de oradan çıkardığım yeni anlamı görebileceklerdi. Böylece karşılaştırma yapabileceklerdi.
Bize küçüklükten beri asla kitaba zarar vermememiz öğretilir, ama bu yaptığımda heyecanlandıran, başkaldıran, güçlü kılan ve bu şekilde bir kitabın kutsallığını bozmanın ‘kutsallığı’ var. Bu kesinlikle şu ana kadar yaptığım en cesur feminist çalışmam.
GÜNLÜK VE KÜÇÜK BİR ON BEŞ DAKİKA HER ŞEYE YETER
Okuyucularımızın çoğu kadın işçiler veya ev kadınları. Belki onlara da işyerlerinde ya da evlerinde kendi yaratıcılıklarını çıkarmaları için ipuçları vermek istersin…
Bahsettiğim yol işaretlerinden ‘Günlük ve küçük düşün’ en temel olanı. Yoğun olduğunuzda-Hangimiz değiliz ki-yaratıcı yaşamınızı çatlaklardan deliklerden kendi gündelik yaşamınıza sokmanız gerektiğini anlamalısınız. Yoksa yapamazsınız.
Yaratabilmek için kocaman bir zamanımız olması gerektiği fikrine o kadar sıkışmışız ki! Kimin var öyle bir zamanı? Kimsenin!
Kendi hayatımda aldığım en önemli kararlardan biri günde sadece on beş dakika sanatımda yeni bir şeyler denemeye yönelikti. Saçma gelebilir ama gerçekten o on beş dakika akışına bırakmak için yeter de artar bile!
Dahası yıllarca bir şey üretmediğim zamanlardan sonra o minicikmiş gibi gelen on beş dakikalar, aslında hiç yoktan çok daha iyiydi.
O küçük günlük aktiviteler, zamanla birikiyor. Bir yıl boyunca yaptıklarım, on yıl öncesinde yaptıklarımdan çok daha fazla oldu. Hepsi o ‘günlük ve küçük’ on beş dakikaya bağlılıkla geldi.
Ayrıca, şöyle bir motto edindim: ‘İlk ne yaparsan, onunla devam edersin’ Bu yüzden sabahları yataktan daha çıkmadan bir şeyler karalamaya başlıyorum. Belki bu sizin için geçerli olmaz ama siz de kendiniz için bir şeyler bulabilirsiniz.
Kendi hayatınızın detektifi ya da bilim insanı olun. Elinizdeki büyüteci ya da mikroskobu yaşamınızın üstüne koyup bakın yaratıcı bir yaşama sahip olmak için neleri değiştirebilirsiniz. Bunu sizin için kimse yapmayacaktır.
DİNWİDDİE’DEN TÜYOLAR
Dinwiddie’nin amacını, yaratım süreci üzerine görüşlerini, bizlere vereceği ufak tiyoları ondan okuyalım:
Dünyadaki iletişimi yaratıcı ifade ve oyunlar çerçevesinde değiştirmek gibi bir hedefim var. Şöyle bir dünya öngörüyorum;
*Yaratıcı ifadenin gündelik yaşamın bir parçası olması, hatta yemek yemek ya da diş fırçalamak gibi elzem bir parçası olması.
*Gezegenimizdeki her insanın yaşına, cinsiyetine, ırkına, sınıfına, ya da hiçbir kısıtlamaya bakılmaksızın, içsel yaratıcılığını besleyeceği ve büyüteceği, yaratıcı riskler alabileceği, yaratıcı çağrışımlarını takip edebilmesi.
*Bütün insanların yaratıcı açlıklarını doyurabildiği, cesaretle sanatlarını icra edebilmeleri, yaptıklarını çekinmesiz paylaşabilmeleri. (Kendilerini bile korkutsa da. Çünkü bunu yapabilmenin önemli, dünyayı değiştiren bir adım olduğunu anlayacaklar ve bu evren onların yaratmasına ihtiyaç duyuyor.)
The Creative Sandbox Way kitabının ilk 50 sayfasını bu linkten okuyabilirsiniz: http://creativesandboxway.com
Melissa Dinwiddie’nin site eşi: www.melissadınwiddie.com
Haftalık podcasti için: http://melissadınwiddie.com/series/live-creative-now/
Yayınladığı makaleler için: http://melissadınwiddie.com/blog/
Paylaştığı fotoğraflar ve videolar için: https://www.instagram.com/a_creative_life/?hl=tr ve https://www.facebook.com/LivingACreativeLife
İlgili haberler
'Hedefimiz demokratik ve cinsiyetçilikten arındırı...
Filiz Kerestecioğlu, referandum sonuçlarını "Türkiye evet demedi" sözleriyle değerlendirdi: Kerestec...
Kız çocukları için cinsiyetçi izleri aşan bir kita...
Amerikalı Psikolog Stephanie Tabashneck hazırladığı boyama kitabıyla kız ve oğlan çocuklarına yöneli...
Ataerkil bir toplumun oluşturduğu farkındalıksız ş...
“Biz kızlar azimli olmalıyız ama fazla değil, başarılı olmalıyız fakat çok değil, yoksa bu erkeği te...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.