Kuzuların analarıyla eşleştiği anı gördünüz mü hiç? Kanımca o an mutluluğun resmedildiği andır. Baharda günde iki kez koyunlar ve yavru kuzuların bulunduğu ayrı ağılların kapıları aynı anda açılır. Büyük bir koşturma, meleşme ve kısa zamanda annelerin kendi yavruları ile eşleşmesi. Görülmeye değer bir manzara. Hepsi birbirinin tıpkısı olan yüzlerce koyun ve yavrusu birkaç dakikada, bazen saniyeler içinde birbirlerini bulur. Anne içgüdüsünün işleyişi insanlarda, tüm memelilerde hatta hayvanlar dünyasının büyük bir kısmında benzer fizyolojik özellikler gösterir.
İnsanbilimci Robert Briffault’un Analar kitabıyla yolculuğumuz analık içgüdüsüne ve insanın kökenlerine. Bu yolculukta analık içgüdüsünün sadece insanda değil, gözlenebilen tüm hayvan türlerinde benzer korumacı özellikler taşıdığını görecek ve bilimsel araştırmalarına tanıklık edeceğiz. Annelik sevgisinin cinsler arası sevgiden çok daha güçlü ve eski olduğunu öğreneceğiz. Yavruyu koruma, kollama içgüdüsünün fizyolojik nedenlerinin izini süreceğiz, bunun canlılarda farklı pratiğe yansıma şekillerine tanıklık edeceğiz. Bilim insanlarından bir kez daha ilkel bir anaerkilliğin, ataerkillikten çok önce var olduğu gerçeğini ve bunun toplumsal yapıların gelişmesindeki yansımasını öğreneceğiz. Dişi cinsin çoğalmada etkisi, doğurma, annelik görevinin cinsler arasındaki iş bölümünün oluşmasında etkin olduğu gerçeği ile yüzleşeceğiz. Sanılanın aksine kadının, ilkel dönemde değil, modern yaşamda erkek egemen toplumda sömürüldüğü, yok sayıldığı nesnelliği rahatsız edici olsa da bununla yüzleşip, bu alandaki bilgilerimizi yenileyeceğiz.
1927 yılında yayımlanan Robert Briffault’un Analar kitabı bugün artık tartışılmaktan çıkmış insanbiliminin karanlıkta kalmış birçok noktasına ışık tutar. Bugün eğer ilk insan toplumlarının yaşam şekli, akrabalık soyunun belirlenişi, tek eşli ailenin çıkışı tartışılır olmaktan çıkmışsa bunu büyük oranda Robert Briffault’un bilimsel araştırmalarına borçluyuz. Analar; kadının dünü, bugünü, doğadaki ve toplumlardaki yeri üzerine araştırma yapan bilim insanlarının sıkça başvurduğu bir kaynak. Madem ki yaşamı her gün yeniden doğuran analardır, aydınlık yarınlarda da anaların ayak izi büyük olacaktır. Kendi bedenlerini yavrularına siper eden başta Cumartesi Anneleri olmak üzere tüm anaları saygıyla selamlıyorum.
Fotoğraf: Nebat Bukrek/Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Mutlu son ile başlayan bir kitap: Kuru Kız
Roman kuru kızımız üzerinden Türkiye’de yoksul mahallede yaşayan bir kadın olmak konusuna ucundan kı...
Bir kitap: Bitmeyen Kavga
Yazarın, mücadele, sömürü, emek, ölüm, dayanışma, dönüşüm, yoldaşlık temalarına da yer verdiği eser...
Bir kitap: Çizgili Pijamalı Çocuk
Biri ateşin orta yerinde, can havlinde; ötekisi ise babası ve askerlerinin zulmünden habersiz arkada...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.