MEKTUP
Kaynamış şeker kokusunun nem kokusuyla karıştığı, tabulara karşı farklı bir dilin oluştuğu bir yerdir hamam, ayıpsız, küfretmek biraz da bundandır.
Öğrencilerin tek isteği sağlıklı okul ortamlarının yaratılarak, eğitime okulda, yüz yüze devam edebilmek.
Uzunca bir aradan sonra bir arada olmanın heyecanını yaşayan Antalya Ekmek ve Gül okuru kadınlar, Dokuma Park’ta yaptıkları buluşmada türkülerle, halaylarla dertlerini kısa bir süre de olsa unuttu.
Sendikalaşma hakkı ve işten çıkarılan arkadaşları için günlerce Salcomp Xiomi’de fabrika önünde direnen bir kadın işçi mücadelelerinin ona hissettirdiklerini kaleme aldı.
Sağlık emekçisi Arzu Sert, sendikal faaliyet nedeniyle açığa alınmış ve yine mücadeleyle işine geri dönmüştü: Bizler sömürüye, şiddete, hukuksuzluklara karşı mücadele devam ediyoruz ve edeceğiz.
‘Hayatımın özeti; geçim sıkıntısı ve iki çocuk’ diyor İzmir’de bir hastanede temizlik işçisi bir okurumuz. Kendi ayakları üzerinde durma çabasını ve yaşadıklarını anlatıyor.
Ankara’dan Eczacı Ezgi Kaya yazdı: Çöp toplayarak geçimini sağlayan ve üç çocuğu olan bir kadın, 2 kilo doğan ve beslenemediğinden 1 buçuk kiloya düşen bebeği için mama alamadan eczaneden çıktı!
Bekar bir anne olan bu işçi kadın, depremde de evini kaybetti. Okul masraflarını ve okul kayıt ücretini ödeyebilmek için sekreter olarak çalıştığı kurumda bir de geceleri hasta bakmaya başladı.
Çiğli Eğitim Araştırma Hastanesinde yaşanan tacizi ve yaşananları SES işyeri temsilcisi Edge Gürkan yazdı: Hastane idaresinden hâlâ ses yok!
'Peki MEB’e soruyorum: Sınavlarda ne soracaksınız bu çocuklara? Bu çocukların iç içe geçmiş sınıflarını rahatlatmayı hiç düşünmediniz mi?'
Maltepe Belediyesi’nin 4 sene önce dere yatağına yaptığı ve bugün Büyükşehir Belediyesine devrettiği kreşe kayıtlar başladı. Gülensu Mahallesi sakinleri kreşin sağlıklı bir alana taşınmasını istiyor.
Kadının babası tarafından şiddet ile terbiye edilmesi gerektiği düşüncesi kabul edilemez bir zihniyettir. Bu zihniyete sahip olan Celal Şengör gibileri tüm öğrenciler için bir tehdit oluşturmaktadır.
İçimizde hep bir hüzün var. Evde, işyerinde zaten bitmeyen stresle baş başayız. Korkarım ki yakında tüm insanlarda tek bir duygu kalacak, o da korku!
Sınıflar aşırı kalabalık ve doğru düzgün havalandırma bile yok. 40’lara kadar uzanıyor sınıf mevcutları. Çıkışlarda izdiham yaşandığı için ilk gün belirlenen okul giriş çıkış saatleri değiştiriliyor.
‘Unutmuyorum ve unutturmuyorum. Her 12 Eylül’de içimde küllenmiş bir ateş alevleniyor. Nasıl da acıyor içim. Nasıl nasıl, anlatamam.’
Birçok öğrenci için evden ayrılmak, sabahları erken kalkmak ve bütün gününü eğitim alarak geçirmek büyük bir baskı yaratacak. Bazıları için ise bu eğitim sistemi içinde öğrenmedeki zorluklar artacak.
Öğrenci velileri olarak örgütlenmeli, Eğitim Bakanlığına, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne, Okul Müdürlerine bu taleplerimizi iletmeli ve asla bağış adı altında talep edilen ödemeleri yapmamalıyız.
‘Müfredat biraz seyreltilse, öğretmen, öğrenci, veli zaman geçirilmeden aşılansa diye bekliyoruz. Hiçbir öğretmenin, öğrencinin canı yansın istemiyoruz. Kayıplar, hastalıklar önlenebilir.’
Ankara Batıkent’te yaşayan ve kızı ortaokula giden bir veli yazdı: Hiçbir önlem yok, sınıflar kalabalık, okulun önü kalabalık, kaygılıyız.
Pendik’ten bir veli: ‘Okul açıldığı için duyduğumuz sevinç yerini ilk gün okul kapısında yaşadığımız izdihamla tedirginliğe bıraktı.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.