Biz Adana'da bir tekstil atölyesinde çalışan işçilerdik, 6 Şubat depreminden sonra patronlarımız “Atölyeyi kapatıyoruz, artık iş yapamıyoruz” dedi. Tazminat haklarımızı ve yıllık izin haklarımızı sorduğumuzda 7 yıllık işçi için 7 bin verebileceklerini söylediler, bizim yıllık izinlerimiz bile çok daha fazlası tutuyordu. Yıllık izin hakkımızın olmadığını, söyledikleri rakamı kabul etmeyeceğimiz takdirde hiçbir şey alamayacağımız söylediler. “Gerekirse iflas gösterir, makinelerimizi başka bir yere taşırız, isterseniz mahkemeye verin” diye gözdağı verdiler. Hakkımızı alma yolunda önce avukata başvurduk, arabulucu yoluyla yine çok düşük bir ücret karşılığında süreci kapatalım dediler, bizler kabul etmedik. Bu süreçte bazı arkadaşlarımızın aracılığıyla Birtek-Sen ile tanıştık. Bize her türlü destek olacaklarını söylediler, toplantılara katıldık, eylemler yaptık ve bu eylemler ses getirmeye başladı, patronlar yine arabulucuyla rakamı daha yukarıya çıkaracaklarını söyleyerek eylemlere son vermemizi istediler, yine kabul etmedik. Hakkımız, onca yıl verdiğimiz emeğin karşılığı bu değildi. Yaptığımız protestolar o kadar etkili oldu ki, tek tek aranmaya başlandık “Gelin anlaşalım eylemleri durdurun” diye. Başta patronların tehditlerine inanıp korkan ya da zor durumda oldukları için çok düşük bir rakamı kabul eden işçiler de bize katıldı. Sendikayla tanışmamıza vesile olan arkadaşlarımız, en önde en yüksek sesle bağıran arkadaşlarımız, alın terimizi gasbeden patronlarla anlaşıp bizi terk etti ama biz vazgeçmedik. Sendikamızın başkanı Mehmet Türkmen, avukatları Tugay Bek ve Sevil Aracı’ya inandık ve güvendik, eylemlere daha güçlü bir şekilde devam edeceğimizi söyledik. 26 Mart tarihinde çok büyük bir işçi grubu ve sendika temsilcilerimizle Adana Optimum önünde protesto eylemi yapacağımızı duyurduk. 25 Mart’ta sendika avukatlarımızla iletişime geçildi, işçilerin hakları neyse verileceğini söylediler, önce yıllık izin hakkımızı zaten verdiklerini iddia ettiler, yıllık izinlerimizin, kıdem ve ihbar tazminatlarımızın hepsini istediğimizi söyledik, avukatlarımız Sevil Hanım ve Tugay Bey büyük bir özveri gösterdi ve sonunda isteklerimiz kabul edildi. Beraber mücadele ettiğimiz arkadaşlarımız ve avukatlarımızla belirtilen yerde buluşup, işverenin avukatlık bürosuna gittik ve gerekli imzaları attık. Mücadele edenler her zaman kazanamayabilir ama kazananlar her zaman mücadele edenlerdir. Bu süreçte hep yanımızda olan Sendika başkanımız Mehmet Türkmen, avukatlarımız Tugay Bek ve Sevil Aracı’ya ve ismini sayamadığım tüm sendika çalışanlarına teşekkürü borç bilirim. İyi ki varsınız, örgütlü mücadele kazanacak, bir olalım, birlik olalım.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül