Tuzla'dan genç işçiler: Birer sayıdan ibaret olmamak için 1 Mayıs'tayız
İstanbul Tuzla'dan genç kadın işçiler çalışma koşullarını, neden 1 Mayıs'ta sokağa çıkacaklarını yazdılar...
Makine benim canımdan daha değerliymiş

Genç bir işçi
İstanbul

Merhaba arkadaşlar. Ben 19 yaşında bir fabrika işçisiyim. Bugün bu kalemi elime almamın sebebi, patronların ne kadar acımasız olduğunu ve biz işçi sınıfının ne kadar ezildiğini anlatmak için yazıyorum. Ben fabrikamda iş arkadaşlarımı bir fikre örgütlemek istiyorum.

Çünkü ben Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğinde bir işçinin ana temel haklarının ne olduğunu öğrendim. Patronlara karşı tek başına mücadele edilmediğini ve bu nedenle iş arkadaşlarımın da kendi haklarına sahip çıkması, patronların biz işçi sınıfını daha fazla ezmemeleri için bu mücadeleyi birlikte vermemiz gerektiğini öğrendim. Ülkemize bakıldığında patronların arkasında duran bir Cumhurbaşkanı olduğunu görüyorum ama biz işçilerin yanında olan bir Cumhurbaşkanı yok. Ve bu nedenle hep birlikte sırt sırta verirsek kazanacağız. Bu yüzden öncelikle benim gibi genç işçileri ve sonrasında tüm işçileri 1 Mayıs’ta alanlarda olmaya davet ediyorum.

“Senin için 1 Mayıs ne ve neden önemli?” diye sorarsanız, 1 Mayıs biz işçilerin sesimizi duyurmak için yıllar öncesinden verilen bir mücadelenin günü, hakkımız olan gün. Bu yüzden biz hep birlikte o alanda hep bir ağızdan kendi ülkemizde nasıl yaşamak, çocuklarımızın nasıl bir hayat istediği ya da liseli öğrencilerin ya da üniversite öğrencilerinin nasıl sesi olabilir, biz nasıl sesimizi duyurabiliriz işte bu soruların tek cevabı var onda 1 Mayıs’ta beraber olmak ve sesimizi hep birlikte yükseltmek.

Siz istemez misiniz, kendi hayatlarımızı istediğimiz gibi yaşadığımız bir dünyayı? Ben isterim. Çünkü ülke olarak buna ihtiyacımız var, gerçekten ihtiyacımız var. Patronların malları neden insan hayatından daha önemli? Ben fabrikada yere düştüm ve makineye çarptım. Usta başı önce makinenin durumunu sordu. O an o kadar öfkelendim ki. Fabrikalarımızda hep biz bir aileyiz denirdi? Ama bir makine, insan canından nasıl önemli olabilir? Çünkü can gider geri gelmez ama makine gider geri gelir. Maalesef ki öyle olmadı, makine benim canımdan daha değerliymiş. Bu yüzden ben sesimi duyurmak için 1 Mayıs’a geleceğim. İşçi kardeşlerim canlarımızın makinelerden daha değerli olduğunu patronlara göstermek için 1 Mayıs’ta Maltepe Meydanı’nda buluşmak üzere.

İşçiyim, öğrenciyim, sigortasız çalıştırılıyorum, asgari ücret dahi alamıyorum

Genç bir işçi

Merhabalar, ben genç bir tekstil işçisiyim. 1 Mayıs’ın benim için neden önemli olduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ama sadece benim için değil, tüm işçilerin ve gelecekte işçi olacak tüm gençler için de önemli. Ben 17 yaşındayım. Hem okuyan hem de çalışan bir gencim. Bunun benim için ne kadar zor olduğunu tahmin ediyorsunuzdur? Üstelik kayıt dışı çalıştırılıyorum. Bu da işverenin, işçiler üzerinde ne kadar baskın olmasına olanak sağlıyor öyle değil mi? Bu durum gibi daha can sıkıcı olan ise asgari ücretin altında maaş alıyor olmam. Bu durumdan dolayı hiç mutlu değilim, tıpkı benim gibi ülkede yaşayan milyonlarca insan gibi. Kimse gününün yarısından fazlasını elleri nasır tutarak çalışarak kalan diğer saatlerini uyumakla bir ömür geçirmeye mahkum değil.

Şimdi biz işçiler için 1 Mayıs’ın neden önemli olduğunu daha iyi anlıyorsunuzdur. Kendinizin birer işçi olduğunu unutmayın. Belki patronlar için birer sayıdan ibaret olabiliriz ama unutmayınız ki biz de kaliteli bir yaşam sürmeyi, bu yaşamı kaliteli sürenler kadar hak ediyoruz. Bunun için de tüm işçiler, kadınlar ve gençler olarak birer sayıdan ibaret olmadığımızı göstermek için birlik olmalı ve bizlere yapılan haksızlıklara karşı mücadele etmeliyiz. Bu talebimiz ile hep birlikte 1 Mayıs’ta görüşmek üzere.

Patronların pis çıkarları için harcanıyorum

Bir tekstil işçisi
İstanbul

1 yıl öncesine kadar çalışma hevesi olan 18 yaşında bir tekstil işçisiyim. Şimdi ise çalışma hevesim hiç yok. Çünkü patronların kendi pis çıkarları için harcandığımı anladım. Patronların daha fazla para kazanmak için biz işçilerin ne düşündüğünün umurlarında olmadığını bize çok güzel kanıtladılar. Ve ben neden bu ülkede bir işçi olarak söz hakkımın olmadığını asgari ücretin altında çalıştığımı ve ayrıca fazla mesai parası almadan, sigortamın yatırılmamasından anladım. Kendi çabalarımla bir yere gelebilmek, aileme destek olabilmek için çalışmak zorundayım. Patronun hakaret ederek bize seslenmeleri, makineci ve ortacılara her kötü sözü söylemeleri ve benim bunları kabul etmediğim için her gün azar yemem...

Ben bundan 4 yıl önce okulu bırakmak zorunda kaldım. Neden mi?

Çünkü benim ailem, her gün okula gittiğimde başıma bir şey gelir diye korkuyordu ya da eve gelirken dengesiz birine rast gelirim diye. Çünkü bu ülkede kadına şiddet var.

Çünkü katillerin yanında olan bir ülke var. Çünkü kadın ölebilir diyen bir ülke var.

Ben işçilerin yanında olan bir ülkede yaşamak istiyorum. İşçinin sesini duyacak bir ülke istiyorum.

GENÇ BİR KADIN İŞÇİ OLARAK 1 MAYIS’TAYIM

Ben 18 yaşında hem genç bir kadın, hem de bir işçi olarak, 1 Mayıs benim gibi, tüm işçilerin ve kadınların sesini duyurabilmesi için bir gün. O yüzden hepinizi 1 Mayıs alanında olmaya çağırıyorum. Gelin sesimizi birlikte duyuralım. Çünkü biz birlik olunca sesimizi duyurabiliriz. Yaşasın 1 Mayıs!

İlgili haberler
Haydi 1 Mayıs’a: Emekçiler kazanacak, kadınlar kaz...

1 Mayıs, emeğimize, haklarımıza, hayatlarımıza, göz dikenlere karşı sesimize ses katacağımız gün ola...

Kadınların kürsüsünün bir ayağı Meclise, Meclis ka...

İşçi emekçi kadınların sesini yükseltmek, eşit, özgür, barış içinde, güvenceli bir hayatı kurmak içi...

İşçi, emekçi kadınlardan 1 Mayıs mektupları: Gelec...

Ülkenin dört bir yanından soğanı taneyle almak, güvencesiz çalışmak, yıllarca çalışıp sefalet ücret...