MEKTUP

“Fabrikada kadınların çoğu ek iş yapıyor, çünkü geçinemiyoruz. Gündeme atılan 3500 gibi bir para hiç kimsenin karnını doyurmaz. Bizim nasıl geçineceğimizi milyon dolarlarla oynayanlar belirliyor.

'Sendikalaştıktan sonra direkt kadınlara yönelik çeşitli kısıtlamalar gelmeye başladı. Bunlar aslında yüzde 80’i kadın işçilerden oluşan bir fabrikada direkt kadınları hedef alan yasaklar.'

Yaşadıklarım ağır ve yaşayacaklarım de öyle olacak gibi duruyor. Ama ben Ekmek ve Gül’ü takip ettiğim 2 yıllık süreçte öğrendim ki kadın dayanışmasının aşamayacağı hiçbir şey yok.

‘Görev tanımı olmayan mesleğime her gün tanımsız görevler ekleniyor. Arkadaşlarıma sesleniyorum: Yanınızda çakmağınız olsun. Sizden de isteyebilirler. Hizmette sınır yoktur ve yüzünüz hep gülsün.’

25 Kasım yürüyüşüne ilk defa katılan bir genç kadın, hissettiklerini ve eşit, adil bir dünya talebini kaleme aldı.

İstanbul Üniversitesi öğrencisi Sema, İstanbul'da katıldığı 25 Kasım yürüyüşünden sonra hissettiklerini ve şiddete karşı mücadeleye dair düşüncelerini yazdı.

KESK üyesi bir eğitim emekçisi olarak işimize, ekmeğimize, geleceğimize, çocuklarımızın umutlarına bugün sahip çıkmayacaksak ne zaman çıkacağız?

İzmir Kadın Platformunun düzenlediği kahvaltıda onlarca kadın bir araya geldi. Kahvaltıya katılan Sağlık-İş üyesi sağlık işçisi bir kadın izlenimlerini ve serbest kürsüden dile getiremediklerini yazdı

Frankfurt Göçmen Kadınlar Birliği enstrüman, koro, halk dansları kurslarında kadınları yan yana getirmeye devam ediyor. Bu buluşmaların önemini ise etkinliklere katılan kadınlar anlatıyor…

21. yüzyıldayız ve hâlâ kadın kaptanlara “Geminiz incecik küçük pembe mi?” sorusu yöneltiliyor.

‘Sağlıkta dönüşümle bizden iş güvencemizi, refahımızı, mutluluğumuzu en önemlisi de bir hemşire olarak gülümsememizi çaldılar.’

9 Eylül Üniversitesi Hastanesinde aynı serviste çalışan 5 asistan hekimden 4’ü istifa etti, biri yatay geçiş yaparak ‘Birimiz daha nöbet çıkışı ölmeden, normalleşen bu gerçeklere dur demeliyiz’ dedi.

Bursa'dan Nermin, Grev filmini izledikten sonra ona hatırlattıklarını bugünle bağını kurarak anlatıyor: 'Bu film, birlikte hareket edersek başaramayacağımız hiçbir şeyin olmadığını hatırlatıyor.'

Bizden kat kat fazla maaşı olanlar bizim kaç para alacağımızı belirleyecek. Yoksulluk sınırını 10 bin diye açıkladılar, bence asgari ücret de 10 bin lira olmalı. Yoksulluk sınırının altında kalmamalı.

Ford’da da, Xiaomi’de de kendi birliğimiz, birbirimize olan güvenimiz, kendi taleplerimiz ve görünürlüğümüz olmalı.

Ankara Çubuk’tan Ayla çocuklarını bir başına büyüten bir işçi kadın. Geçim derdi yüzünden sürekli ‘evlen’ diye baskı gören Ayla’nın bir çift sözü var.

İş görüşmelerinde evlilik, çocuk yapmayı düşünüp düşünmediğimiz, erkek arkadaşımızın olup olmadığı soruları klasikleşti. Geçenlerde bir arkadaşıma evcil hayvanı olup olmadığı sorulmuş.

Nerede o eski kısır günleri? Şimdi hadi toplaşalım bir kısır yapalım desek, yediğimiz lokma boğazımızda kalacak…

Samatya Hastanesinde çalışan üniversite mezunu bir temizlik işçisi kadın anlatıyor: İşimden dolayı gocunmuyorum ama neden okuduğum meslek dalında iş bulamadığımın stresini yaşıyorum.

Grevdeki Bakırköy Belediyesi işçisi kadınlar, direniş alanından umutlarını, mücadelelerini, taleplerini yazarak Ekmek ve Gül okurlarına selamlarını yolluyor…
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.