Ülke gündemine 6 yaşındaki bir kız çocuğunun İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfı çatısında “evlilik” adı altında yıllarca istismara uğradığı haberi ateş gibi düştü.
Bugün 20’li yaşlarında olan bu genç kadının 2 yıl önce devlete sığınıp başından geçenleri anlattığı ancak vakfın korunup suçluların gözaltına dahi alınmadığı ortaya çıktı. Kamuoyunun baskısı yıllar sonra bu iki istismarcının tutuklanmasını sağladı.
Birçok kesimi rahatsız eden istismar vakası Pendik ve Tuzla’da da kadınlar arasında çokça tartışıldı. İki ilçede yoksul ailelerin birçoğunun ekonomik sorunlar yüzünden çocuklarını okutamadıkları için cemaat yurtlarına verdiklerini zaten biliyorduk. Pandemi süreci ile birlikte birçok ailenin çocuklarını ortaokul veya liseden alıp yurtlara yerleştirdiğini de duyduk.
‘BAŞTA ÇOK ÜZÜLDÜM ANA ZAMANLA ALIŞIYOR İNSAN’
Cemaat yurdunda yaklaşık 15 kız çocuğu ile birlikte kalan yüzünden mutsuzluk akan 14 yaşında bir kız çocuğuyla sohbet ediyoruz. Kiralık bir apartman dairesinde yaşları 13 ile 18 arasında değişen genç kızların başlarında 40’lı yaşlarda bir abla bulunuyor. Yurtta camdan bakmalarının “Adlarınız çıkar” denilerek yasaklandığını söylüyor. Sabah 6’da ibadet ile güne başladıklarını, yemek ve temizliği kendilerinin yaptığını, dini eğitim sırasında laik eğitimin sürekli kötülendiğini söylüyor. Haftanın 5 günü dışarı çıkmak ve telefon kullanmak yasak: “İlk yurda gönderildiğimde orda telefon kullanmanın yasak olmasına çok üzüldüm. Bugün yeni bir kız geldi yurda, haline üzüldüm ama zamanla insan alışıyor.”
‘MATEMATİĞE GEREK YOK’
Ailesinin neden okula değil de yurda gönderdiğini sorduğumuzda “Ortaokul sondaydım, derslerim de kötüye gidiyordu. Ailem de arkadaşından tavsiye alarak bu cemaat yurduna yerleştirdi beni ‘Dinini öğren’ diyerek. Cemaat yurdundaki görevlilerin “Türkçeyi bilmeniz yeterli, matematiğe gerek yok” dediklerini, “Çocuklarını yurda göndermeyenlerin peygamber ve Atatürk arasında kaldıklarını ve Atatürk’ü tercih ettiklerini, doğrusunu bu yurda gelmekle kendilerinin yaptığı” şeklinde konuştuklarını dile getiriyor. Sohbetimizde bu söylemlerin dini eğitim sırasında çokça propaganda edilen ifadelerden olduğunu görüyoruz.
‘HABERLER YALAN, HER ŞEY DİNİ USULLERE UYGUN’ SAVUNMASI
3 yaşındaki çocuğunu sübyan mektebine gönderen başka bir kadınla adları sıkça istismarla anılan cemaat ve tarikatlar üzerine sohbet etmeye başlıyoruz. Sohbet büyük bir gerilimle sonuçlansa da konuşma sırasında ifade ettiği bazı cümleleri aktarmak istiyoruz. 6 yaşındaki kız çocuğunun istismarı ile gündeme gelen cemaat ve tarikatları sorduğumuzda birden öfkelenip, “Çocuğumu beton Kemal’in okuluna göndereceğime, oradaki ahlaksızlıkları öğreneceğine, dinimizi öğrensin. Hiranur Vakfı ile ilgili yapılan bu haberler solcuların ve CHP’nin ortaya attığı koca bir yalan. Dini usullere uygun olmayan hiçbir şey yaşanmadı. Yaşananlar da Allah’ın kitabında buyur ettiği gibi gerçekleşti” savunmasında bulunuyor.
‘EVLENDİĞİMDE ABİ DEDİĞİM İÇİN ÇOK DAYAK YEDİM’
Başka bir cemaate üye olduğunu öğrendiğimiz bir kadın ise ailesinin tamamının cemaatte olduğunu ve dini görevlerini yerine getirdiklerini söylüyor. Bir kız çocuğu adet olduysa evlendirilmesinin doğru olduğunu savunuyor. Kendisinin de 15 yaşındayken yüzünü hiç görmediği kendisinden 18 yaş büyük bir cemaat üyesi ile evlendirildiğini aktarıyor ve ekliyor: “İlk evlendiğimde çok utanıyordum yaşça benden büyük olduğu için abi diye sesleniyordum ve bunun için çok dayak yedim. Erken yaşta anne oldum. Ama Allah razı olsun, bizi hiç aç bırakmadı, evine baktı. Hâlâ dini bütün bir insan olarak yaşıyor.” Kendisinin ev işleri ve çocuk bakımı nedeniyle yeterince cemaate gidemediğini söyleyen kadın, “Bu yüzden ibadetimi gerektiği gibi yapamadığımı düşünüyorum. Bir cemaate üye olmak o kadar da kolay iş değil. Tüm usulü yerine getirmen gerekiyor. Söyledikleri şeylere itaat etmek lazım. Kadınlar için kuralların daha ağır olduğunu biliyorum” diyor. Hiranur Vakfındaki istismara ilişkinse “İnancın dışında bir şeyle hareket ettiklerini sanmıyorum” yorumunu yapıyor.
‘İSTİSMARA MARUZ KALAN CEMAATTEN İYİLİK BEKLER HALE GELİYOR’
Yasal olmadıkları halde faaliyet gösteren ve adlarına yurt dedikleri evler yoğunlukta. Genellikle apartman dairelerinin bir ya da iki katını kiralayıp erkek yurdu ve kız yurdu diye isimlendiriliyorlar; tabelası bile olmayan yerlerde çocukları tutuyorlar. 14 yaşındaki kız çocuğunun anlattıkları kendi iradesi dışında ailesinin zoru ile gönderilip hiçbir zaman tercih etmeyeceği bir hayata zorlandığının ve bir süre sonra zorla bu yaşama alıştırıldığının göstergesi. Bu alışkanlıklar bir diğer örnekte yaşandığı gibi; 15 yaşında evlendirilmiş olan ve yaşantısı şiddet, istismar dolu bir çocuğun nasıl hâlâ cemaatten iyilik bekler bir pozisyona geldiğinin özeti. Küçük yaşta buralarda verilmeye başlanan eğitimler bir süre sonra çocukların “tercihleri” ve “istekleri” haline dönüşüyor. Böylesi bir yaşamın dışındaki bir yaşamın nasıl olabileceğini bilmediklerinden, örgün eğitime katılmadıkları için her şey onlara normal gelmeye başlıyor.
Zorunluluklar var, yoksulluk, kreş fiyatlarının yüksekliği kadınları böyle bir “tercih”e zorluyor. Bu “tercihlerin” sonucu oranın bir parçası haline geliniyor. Bu kadar yaygın, bu kadar rahat mahalle ortalarında, cadde üstlerinde kaçak ve yasal olmayan “yurt” dedikleri evlerin denetlenmediğini, buraların kapatılmadığını hatta açıktan, yaygın, insanların birbirine tavsiye ettiğini görüyoruz.
Kız çocuklarının kaldığı yurtlarda perdelerin bile açılmadığı, kız çocuklarının camlardan dışarı bakmasının bile yasak olduğu, evlerin hiç havalandırılmadığını ifade ediyor orada yaşayan çocuklar.
Fotoğraf: Şehlem Kaçar/csgorselarsiv.org
İlgili haberler
Mesele sadece istismar değil, çocuklar tarikatlara...
Hiranur Vakfında yaşanan istismarı değerlendiren Çocuk İstismarını ve İhlalini Önleme Derneği Bşk. P...
5 MADDEDE SAYIYORUZ: Çocuk istismarında gerçek önl...
Çocuklara cinsel istismar gündem olduğunda hissettiğimiz duyguların başında öfke ve çaresizlik geliy...
Çocuklarımın evde, okulda sokakta güvende olmasını...
2 çocuk annesi Levin yetkililere sesleniyor: ‘İstismar eden kişiye artık gereken yapılmalı. Ben bir...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.