İsmailağa Cemaatine bağlı Hiranur Vakfında H.K.G isimli kadının yıllarca sistematik cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin tepkiler sürüyor. Gazetemize konuşan Çocuk İstismarını ve İhlalini Önleme Derneği Başkanı Prof. Dr. Kasım Karataş “Sistem o kadar çürümüş ki neresinden tutsanız elinde kalıyor. Çocuğu korumuyor bu sistem” dedi.
Tarikat ve cemaatlerin adının sık sık çocuk istismarlarıyla anılmasını değerlendiren Karataş, “İstismarın dini örgütlenmeler içinde daha sık yaşandığına dair bir izlenimimiz var. Çocuk istismarını dini kisvelerle sunmaları vakaların kolay yaşanmasına sebep oluyor. Bir de bu çevreler çok kapalı. Çocuk ve yetişkinlerin denetimde uzak bir biçimde bir arada buldukları ortamlar istismar olgularına kapı aralıyor” dedi. İstismar vakalarından büyük ölçüde kamuoyuna yansıdığında haberdar olunduğunu ifade eden Karataş, “Eminiz ki yansımayan birçok vaka var. Dini gerekçelerin hiçbir önemi yok, çocuklar evlendirilemez ve istismar edilemez” ifadelerini kullandı.
‘SİSTEM ÇÜRÜK, ÇOCUĞU KORUMUYOR’
Cemaatlerin iktidar sahipleri tarafından desteklenirken çocukların devlet tarafından korunmadığını vurgulayan Karataş, ‘istismar affı’ olarak anılan düzenleme önerilerine değinerek Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Bunlar tecavüzcü değil, cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil” savunmasını hatırlattı. Çocuğu koruması gerekenlerin bu tip açıklamalarla yargının önünü tıkadığını söyleyen Karataş “İktidar belli siyasi kaygılarla çocuk istismarı yaşanan çevreleri korumaktan vazgeçmeli” dedi.
Son istismar vakasına da değinen Karataş, “Milli Eğitim Bakanlığı şu soruyu sormalı mesela, bu çocuk okula gitti mi? Neden kimse gidip kapısını çalmadı bu ailenin? Niye korunmadı bu çocuk?” ifadelerini kullandı. “Aile” kurumunun kutsallaştırılmasının da aile içinde yaşanan istismar vakalarına müdahaleyi zorlaştırdığını söyleyen Karataş “Aile mahremiyeti içerisinde kokuşmuşluğun sürdürülmesine sebep olursunuz. Çocuklar aile ve yakın çevrelerinde istismar edilir daha çok” uyarısında bulundu.
‘ÇOCUKLAR TARİKATLARA MAHKÛM BIRAKILIYOR’
Çocuk istismarlarının ardında devletin sosyal hizmetlerinin yetersizliği olduğuna da değinen Karataş, pek çok aile ve çocuğun tarikat yurtlarına, kurslarına mecbur bırakıldığına dikkat çekerek “Konu sadece çocuğun cinsel olarak istismar edilmesi değil. Hiç kimsenin çocuğunu okula gönderebilmek için cemaat yurduna göndermek zorunda kalmaması gerekiyor. Dayak var, baskı var. Neden mecbur kalsın öğrenciler buralara?” diye sordu.
‘HEDEFTE LANZAROTE SÖZLEŞMESİ VAR’
Bir süredir çocukları koruyan Lanzarote Sözleşmesi’nin cemaat ve tarikat örgütlenmeleri tarafından “çocukları fuhuşa, pedofiliye, kaosa ve sapıklığa sürüklediği” iddiası ile hedef alınmasına da değinen Karataş, “Lanzarote sözleşmesinin amacı çocukları cinsel sömürüye, çocuk pornografisine karşı korumak ve bu konuda uluslararası iş birliği yürütmektir. Bu sözleşmelerden çıkmak çıkanların niyetini gösterecek. Uluslararası sözleşmelerinden çıkalım ki kimse bizi denetlemesin, biz istediğimiz gibi at oynatalım anlayışı” dedi.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
ÇOCUK İSTİSMARINDA DOSYA KABARIK
H.K.G’nin 15 yıl boyunca sistematik istismara maruz kalması geçtiğimiz yıllarda gündeme gelen diğer istismar vakalarını akıllara getirdi. 2016’da Ensar Vakfında Muharrem Büyüktürk’ün 9-10 yaşlarında pek çok çocuğa istismarda bulunduğu ortaya çıkmıştı. Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu “Buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz. Biz Ensar Vakfı'nı da tanıyoruz, hizmetlerini de takdir ediyoruz" demişti. Millî Eğitim Bakanlığı ise Ensar Vakfıyla çeşitli protokoller imzaladı.
2019’da Fıkıh-Der’de 3 erkeğin birçok çocuğu istismar ettiği; yine aynı yıl Antep’te Hasan Hoca İlim Yayma Vakfında 9 yaşındaki bir çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı ortaya çıkmıştı. 2020’de Uşşaki Tarikatı Lideri Fatih Nurullah’ın 12 yaşında bir çocuğa cinsel istismar uyguladığı ortaya çıkmış, Nurullah’ın avukatı “Çocuk 2 sene önce de tacize uğradığını söylüyor. O zaman niye tekrar dergâha gelmiş, demek ki akıllanmamış” savunmasında bulunmuştu.
2016’da Aladağ’da kaçak bir cemaat yurdunda yangın çıkmış ve 11 çocuk hayatını kaybetmişti. 2021’de yine denetimsiz bir yurtta şizofreni tanısı koyulan aşçı bir öğrenciyi ‘Deccal’ diyerek öldürmüştü. 2022’de ise cemaat yurdunda yaşadığı baskılara dayanamayan Enes Kara intihar etmişti.
BAKAN YANIK'TAN İSTİSMAR İTİRAFI
AİLE ve Sosyal Hizmet Bakanı Derya Yanık 6 yaşındaki H.K. G.’nin istismara maruz kalmasının 2020’de bakanlık birimlerine intikal ettiğini itiraf etti. H.G.K’nin 30 Kasım 2020’de savcılığa müracaat ettiğini belirten Yanık, “4 Aralık’ta ilk kabul birimimize alıyoruz. 8 Aralık’tan itibaren mağdur kuruluşlarımızda kalmaya devam ediyor. Bu konudan kamuoyunun haberinin olduğu tarih davanın açıldığı tarih” itirafında bulundu. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu, Bakan Yanık’ı istifaya davet etti. Bakan Yanık’ın 'gayretsizliği' ve konuya 'siyaset üstü bakış' daveti 'akıllara ziyan bir durum’ olarak nitelendirildi.
OKUL MÜDÜRÜNE SORUŞTURMA
İSTİSMARA ilişkin paylaşımı tepki çeken Cağaloğlu Anadolu Lisesi Müdürü Cafer Koçyiğit hakkında Millî Eğitim Bakanlığı soruşturma başlattı. Koçyiğit, istismarı haber yapan gazetecileri “iftira” ve karalama yapmakla suçlamıştı.
Fotoğraf: Hale Güzin Kızılaslan/csgorselarsiv.org
İlgili haberler
Kadınlar çocuk istismarına karşı sokakta: Çocuk is...
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfında ortaya çıkan çocuk istismarının yankıları yurt genelinde...
Çocuk istismarına tepkiler büyüyor| Karanlık zihin...
Genel İş İzmir Kadın Komisyonu’nun, cemaat ve tarikatlar eliyle gerçekleştirilen çocuk istismarına i...
Çocuklarımızı bu karanlıktan kurtaracağız
‘Kopkoyu bir karanlık, zifiri karanlık bu. Bir çocuğu içine çekip almış, çıkmaması için her yeri kap...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.