‘Mars’ta yaşam aranadursun kadınların derdi bu dünyada eşit bir yaşam’
Birleşmeden zincirlerimizi kıramayacağız. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 164 yıl önceki kadınların iktidara, patron zihniyete karşı birliğinin sembolüdür. 164 yıl sonra bugün, burada birleşiyoruz.

Bu yıl Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü şiddetin, açlığın, işsizliğin, salgının ve ekonomik krizin gölgesinde geçireceğiz.

8 Mart 1957’de Amerika’daki bir tekstil fabrikasında yaklaşık 40 bin kadın işçi daha iyi koşullarda çalışmak için greve başladı. Polisin işçilere saldırmasının ardından kadın işçiler fabrikaya kilitlendi, kadınlar içeriye kilitlenmiş haldeyken fabrikada çıkan yangında 120 kadın can verdi. Bu katliamın ardından 164 yıl geçmesine rağmen söz konusu kadınlar için değişen hiçbir şey yok. 21 yüzyılda insanlık Mars’ta yaşamanın yollarını ararken, biz hâlâ kadın haklarının evrenselleşmesi, şiddetin ortadan kalkması, eşit ve daha adil çalışma ve yaşam koşulları için mücadele veriyoruz.

Var olan yasaları uygulamama, kadınları koruma ve önleme çalışmalarının yetersizliğinden dolayı 2020 yılında 300 kadın öldürüldü ve 171 kadının ölümü kayıtlara “şüpheli” olarak geçti. Yaşamdan koparılmamak, tacize, tecavüze, şiddete uğramamak için uğraşırken öte yandan da kazanılmış haklarımıza göz diken birçok siyasal oluşum ve yönetimle mücadele ediyoruz, yalnız Türkiye’de değil, tüm dünyada...

PANDEMİNİN VE EKONOMİK KRİZİN FATURASI DA BİZ KADINLAR...

Son yıllarda uygulanan yanlış ekonomi politikaları ve pandeminin de etkisiyle derin bir ekonomik buhrandan geçiyoruz. Bu kriz herkesten çok bizleri etkiliyor. “İflas eden baba karısını ve çocuklarını öldürdü” gibi haberler artıyor. Yaşanan maddi sıkıntılar sebebiyle eşler arasında tartışmalar ortaya çıkıyor ve daha fazla şiddete uğruyoruz. Biz kadınlar bu süreçte erkeği sakinleştirmekle, idare etmekle görevlendiriliyoruz. Bunu yapmayanlarımız “nankörlükle, bencillikle, müsriflikle” suçlanıyor. Hane içindeki bütçeyi bizim düzenlememiz, buzdolabında lokma olmasa dahi akşama yemek hazırlamamız bekleniyor.

Neredeyse her ay “çaktırmadan” yapılan zamlar, market raflarının el yakması, kimi basın organlarının “Markete karnınızı doyurduktan sonra gidin” raddesine varan pişkinliğinin hesabını bizler ödemek zorunda kalıyoruz. Aynı basın organları, aynı zihniyet “kadınlar çalıştığı için erkekler işsiz kalıyor” diyerek bizi çalışma yaşamından dışlamanın ve artan işsizliğin faturasını kadınlara kesmenin yollarını arıyor.

Ayrıca salgından dolayı okulların kapatılması ve eve hapsedilen çocukların bakım sorumluluğu da bizlerin ev içindeki yükünü artırmış durumda.

ARTIK CANIMIZA TAK ETTİ!

Ne iktidarın ekonomi politikalarının sorumluluğunu, ne eril zihniyetin bizi “bir adım geride” tutma çabasını kabul etmiyoruz!

Bizler azınlık değil, çoğunluğuz. Bizler zayıf değil, güçlü olanlarız. Yüzyıllardır süregelen toplumsal cinsiyet rollerini, önümüze örülen duvarları yıkıyoruz.

Katledilmekle, işsiz kalmakla, açlıkla, yoksullukla mücadele etmek istemiyoruz!

Bir adım geride durmayacağız!

Açlığa, şiddete, işsizliğe boyun eğmeyeceğiz!

Bu düzen bizi yan yana gelmeye, birlik olmaya zorluyor. Zira birleşmeden zincirlerimizi kıramayacağız. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 164 yıl önceki kadınların sermayeye karşı birliğinin sembolüdür. 164 yıl sonra bugün, burada birleşiyoruz. Bugün bizi yok etmek, sindirmek, bir adım geriden yürütmek isteyen zihniyete karşı tek yumruk oluyoruz.

Bizim mücadelemiz kadınları güçlendirmekle ilgili değil. Bizler zaten güçlüyüz, dünyanın bu gücü algılama biçimini değiştirmekle ilgili. El ele dünyayı değiştireceğiz!

Görsel: Freepik

İlgili haberler
Mesafeye dikkat edip 8 Mart’ta sözümüzü söyleyeceğ...

‘Tüm kadınları 5 Mart Cuma günü Tekmezar Parkı’ndan Tuzluçayır Meydanı’na yapacağımız yürüyüş ve Tuz...

Mamak Dernekler ve Sendikalar Platformu 8 Mart çağ...

Mamak Dernekler ve Sendikalar Platformu 5 Mart 16.00'de tüm kadınları yapacakları yürüyüşe çağırdı.

Ankara Kadın Platformu 8 Mart eylemi

Ankara Kadın Platformu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'ne giderken ‘Yaşamın her alanında; ayrımcıl...