EŞİK Platformu’nun çağrısıyla ülkenin dört bir yanından gelen kadınlar, Meclis’te kadın milletvekilleriyle birlikte açıklamada bulundu. İktidarın kadına ve kadın haklarına karşı yapmayı planladığı yasal değişikliklere karşı toplumsal muhalefetin tüm kesimlerinin ve muhalefet partilerinin ortak bir karşı duruş sergilemesi gerektiğini belirten kadınlar, “Eşitlikten ve özgürlükten, tek bir hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Onun mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.

EŞİK Platformu'nun çağrısıyla "Kadınlar Meclis'te" sloganıyla TBMM'yi ziyaret eden kadınlar Meclis basın odasında CHP, EMEP, Yeşil Sol Parti ve TİP’li kadın vekillerle basın toplantısı gerçekleştirdi.

Avukat Hülya Gülbahar, kadınların hayatın her alanında eşit olabilmesi için taleplerini Meclis’teki milletvekillerine anlatmaya çalıştığını belirtti. Kadınların kaygıları nedeniyle toplandıklarını söyleyen Gülbahar, “Kaygılıyız çünkü bu Meclis’i oluşturan seçimlerde kadın erkek eşitliğine karşıt söylemler neredeyse seçim kampanyalarının merkezine oturdu. Kız çocuklarının eğitim hakkından kadın sanatçıların sanat yapma, kadın sporcuların spor yapma; kadınların sokaklarda özgürce dolaşabilme, kadınların özgürce istediği meslekleri yapabilme gibi en temel hakları bile tartışmaya açıldı. Bu Türkiye’nin ‘Talibanlaşması’ yoluna atılmak istenen bir adım. Türkiye’de bunu hayal edenler var. Bir de burada kadın vekillerimiz olduğu gibi, dışarıda bekleyen Türkiye’nin her yerinden kadınlar olduğu gibi buna asla geçit vermeyecek olanlar var” dedi.

‘TEK BİR HAKKIMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Meclis’e yoksulluk ve tedbir nafakasının yok etmek isteyenlerin yasa teklifi getirmesi nedeniyle burada olduklarını ifade eden Gülbahar, “6284 sayılı şiddet yasasını budamak, işlevsiz hale getirmek isteyenler yasa teklifi getirecekler. Boşanmaları hızlandırıyoruz adı altında kadınları ve çocukları bir kuruş nafaka ödemeden aile konutundan atıp kurtulmak politikasını yasa teklifi olarak getirecekler. Ne yazık ki el yükseltildi bu yasama döneminde. Onun için kaygılıyız. Medeni Kanununun bazı maddeleri değil, aile hukukunu sil baştan yazma girişimleri var. Bu girişim durdurmak için buradayız. Eşitlikten vazgeçmeyeceğiz. Reisli bir aile modeline, çocukların ve kadınların erkeklere hizmet ve itaat ettiği bir aile modeline hayır diyeceğiz. Bütün partilere sesleniyoruz: Farklı partilerden kadınlar olarak bir aradayız. Bu birlikteliği daha güçlendirerek sürdüreceğiz. Eşitlikten ve özgürlükten, tek bir hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz. Onun mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu

‘MEDENİ KANUN KIRMIZI ÇİZGİMİZ’

CHP Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, “Biz bu mücadeleyi kürsü başında kadınların nerede kahkaha atıp atmayacağına karar vermeye kalanlara, kadınların kaç çocuk doğuracağını belirlemeye çalışanlara, kadınlara yönelik şiddete ilişkin önerge verdiğimizde tüm elleriyle reddedenlere, İstanbul Sözleşmesi’nden bir gece vakti çıkanlara karşı veriyoruz. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe, adil yargılama yapılmayıp şüpheliler caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek devam ediyor. 6284 sayılı Kanun da Türk Medeni Kanunu da kırmızı çizgimizdir, asla dokundurtmayacağız. Bunun için gerek Meclis'te gerek alanda gerekse tüm platformlarda mücadelemizi kararlılıkla sonuna kadar sürdüreceğiz” diye konuştu.

‘ANAYASAYI İHLAL EDENLER ANAYASA YAPAMAZ’

EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Meclis’te tarihi bir gün yaşandığına dikkat çekerek, “Ülkenin dört bir tarafından, 81 ilden kadınlar burada. Biz de kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinin, hak mücadelesinin, hayatta kalma mücadelesinin yanında olan kadın vekiller olarak; kadınlar ile birlikte haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz demek için burada yan yanayız, bir aradayız. Daha seçim sürecinde haklarımızı, hayatlarımızı pazarlık konusu haline getirenler bu tabloya iyi baksın. Çünkü bu tablo Meclis’i tarihin en karanlık Meclis’i haline getirenlerce kadınların haklarını kolayca elinden alınacağını düşünenlerce korku yaratan bir tablo. Bu zamana kadar Anayasa tartışmasından Medeni Kanun’a; karma eğitimden tutalım da kadınları şiddetten korumaya yönelik yasaya kadar kazanılmış bütün haklarımıza ilişkin çok çeşitli saldırı cümlelerini duyduk. Cümlelerin hepsine açık yanıtlarımızı hem Meclis çatısı altında hem sokaklarda hem mücadelemizi birleştirdiğimiz platformlarda söyledik” dedi.

Karaca şöyle devam etti: “Kararlılığımız çok açık: Biz bu çatı altında kadınların ve LGBTİ’lerin tüm yaşamlar haklarını yok etmeye yemin etmiş karanlık güçler varsa biz de buradayız deme kararlılığındayız. Kimse unutmasın, bugün buluştuk çünkü bu toplumu, kadınları iz temsil ediyoruz. Toplumun en temel ihtiyaçları orta yerde dururken; yoksulluk, işsizlik, kadın cinayetleri, nefret suçları orta yerde dururken bunları engellemek yerine derinleştirecek bir Anayasa gündemiyle karşımıza çıkıyorsa, bunlara dur demek için buradayız. Aynı zamandan bu iktidarın 21 yıllık karnesi insan hakları , demokrasi ve aynı zamanda Anayasa ihlalleriyle doluyken yeni bir Anayasa tartışması yapmasının meşru olmadığını söylemek için buradayız. Kadınların ve LGBTİ’lerin hayatta kalma, haklarını savuma mücadelesi yalnızca bu çatı altında değil ülkenin her yerinde yükselerek büyüyecek. Kimse bu çatı altında kadınların ve LGBTİ’lerin haklarını kolayca tartışmaya açabileceğini, oldu bittiye getirerek haklarımıza el koyabileceklerini sanmasınlar. Buradayız. Haklarımızı ve hayatlarımızı savunmaya devam edeceğiz.”

‘KADIN İTTİFAKININ İLANI İÇİN BURADAYIZ’

TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, “Biz bugün önemli bir şey ilan ediyoruz. Bu Meclis kürsüsünden üçlü, beşli, yedili erkek ittifakların muhabbetlerinin dinlediğimiz yeter diye düşünüyoruz. Her partiden, farklı düşüncelerden milletvekilleri olarak buradayız. Biz bir ittifakın ilanı için buradayız. Kadınların haklarına, kız çocuklarının bu ülkede yaşama hakkına göz diken erkek akla karşı bir kadın ittifakı ilan etmek için buradayız. Yaz boyunca yatıp kalkıp kadın haklarına saldıran, kız çocuklarının geleceğinin karartmak için açıklama yapan o erkek akıllara sesleniyoruz: Bu sefer karşınızda kendi çıkarlarını düşünen masalar değil bu ülkenin kadınlarını düşünen en büyük kadın ittifakı var. Ve siz bu ittifakı geçemeyeceksiniz. Biz buna müsaade etmeyeceğiz.”

‘HAKLARIMIZI GERİ ALACAĞIZ’

Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, “Yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını ve kadınların yaşamsal sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Nafaka hakkını tartışmaya açan bu iktidarın karşısındayız. Boşanma davalarına arabuluculuk öneren bu iktidarın politikalarının karşısında mücadelemizi büyüteceğiz. Aile hukukunu tartışmaya açan bu iktidarın karşında mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz var olan yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını kadınların şiddet karşısında çaresiz olmadığının bilincine ulaşmasını istiyoruz. Kadınların özgürlüklerini kısıtlayan hiçbir yasal ya da Anayasal düzenlemeyi kabul etmeyeceğiz. Haklarımızı geri alacağımızın sözünü de buradan veriyoruz. Kimsenin şüphesi olmasın”

‘HAKLARIMZA EL KONULMAK İSTENİYOR’

Basın toplantısının ardından Meclis bahçesinde kadınlar açıklamada bulundu. Kadın- erkek eşitliğinin bir demokrasi meselesi olduğu belirtilen açıklamada, “Kadına ve haklarına saygı duymayanların yapacaklarını söyledikleri yasal değişikliklerle geleceğimizi belirlemesine, hayatlarımızı, umutlarımızı ve özgürlüğümüzü gasp etmesine izin vermeyeceğimizi dile getirmek üzere buradayız. Esasen 2010 yılında kamuoyu önünde ilk kez dile getirilen ‘kadın-erkek eşit değildir, eşitlik fıtrata aykırı’ anlayışı, bugün iktidarın temel yasaları değiştirerek kalıcı hale getirmek istediği toplum anlayışıdır. Şimdi sil baştan Medeni Yasa, sil baştan Anayasa yazma girişimleri ile ülkenin tüm kaynaklarına el konulduğu gibi hayatlarımıza da el konulmak istenmektedir” denildi.

‘BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ’

Açıklamada, “Bu gidişe dur demek için yapılması gereken tek şey; amasız fakatsız, hiçbir gerekçe öne sürmeden toplumsal muhalefetin tüm kesimlerinin ve muhalefet partilerinin ortak bir karşı duruş sergilemesidir. ‘Yok canım, o kadar da değil’ diyen; iktidarın tek derdi ekonomik krizi gölgelemek diyerek olan biteni görmezden gelen; kadın haklarının tırpanlanmasını daha sonra, hiç gelmeyen uygun bir zamanda konuşulacak ikincil bir mesele olarak gören; laikliği çekinerek savunan ya da sözünü etmeyen tüm toplumsal kesimleri, tüm kadınları ve laiklik ve eşitlikten yana tüm milletvekillerini göreve çağırıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılında nasıl yaşayacağımıza, ne giyip ne giymeyeceğimize biz kadınlar karar vereceğiz. Birlikte başaracağımızdan eminiz” ifadelerine yer verildi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül