Gıda işçisi kadınlar 8 Mart dolayısıyla Avcılar’da Gıda-İş Sendikası Genel Merkezi’nde yapılan kahvaltıda buluştu. Kadınlar, gıda fabrikalarındaki çalışma koşulları, sendikal mücadeleyi ve sınıf mücadelesinin önemini ve engelleri konuştu. Kahvaltıya Mutfak Sanatları ve Gastronomi Federasyonu (MUGAFED) üye ve yöneticileri de katıldı.

Kahvaltıda konuşan Gıda-İş Yönetim Kurulu Üyesi Sedef Erdal, kadınlar olarak iş yerlerinde, evlerde, sokaklarda yaşanan sorunların aynı olduğu ve bu sorunları aşmak için daha fazla bir arada olmak gerektiğini ifade etti. Sendikalaşmanın kadın işçiler daha da önemli olduğunun altını çizen Erdal, tüm kadın işçilere sendikalı olma çağrısında bulundu. Sendikalı olmanın işçilerde daha fazla güven, daha fazla birlik ve mücadeleyi daha ileriden örmenin yolunu açtığını söyleyen Erdal, “Bugün tüm işçi kadınların ihtiyacı daha fazla bir arada olmak. Kahvaltılarda, evlerde, iş yerlerimizde bir araya gelerek sorunlarımıza birlikte çözüm yolları aramalıyız. Yalnız değiliz” dedi.

TAŞERONDA ÇALIŞAN KADINLARDAN KREŞ İÇİN 2 KATI ÜCRET İSTENİYOR

Kadınların yoğun olarak çalıştığı sektörlerden olan gıda sektöründe, kadınlar en çok karşılaştıkları sorunları tartışı. Kadınlar en acil ihtiyacın kreş olduğunda hemfikir. Daha önce kamuda taşeron olarak aşçılık yapmış bir kadın işçi, kamudaki çalışma saatlerinin 9-10 saati bulduğunu ancak kamu kreşi varsa bile bundan taşeron işçilerin faydalanamadığını ya da daha yüksek ücretle faydalanabildiğini dile getirdi.

SENDİKALAŞMANIN ÖNEMİNİ 2 YIL ÖNCE DAHA NET ANLAMIŞTIK

Uzun zamandır Esenyurt bölgesinde çalışan başka bir kadın işçi ise; “Gıda-İş’le tanıştığım yıllarda moralimiz daha iyiydi. Fabrikada birçok kadını ben üye yaptım. Özellikle güvendiğim kadınlar bir dediğimi ikilemediler. Bölümümde aynı makinada çalışan iki sendikalı kadın dahi biri birine sendikalı olduklarını söylemediler. Yasadışı bir şey yapmıyorduk ama insanlar korkuyordu. Yasal haklarımızı ben de dahil çoğumuz bilmiyorduk. Bazı dönemlerde 500’leri, 600’leri geçen mevcudumuz oluyordu. Bunların çoğunluğu kadın olmasına rağmen kreş meselesini biz sendikanın fabrikayla ilgilenmesiyle duyduk. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü işyerimizdeki arkadaşlarla beraber 2-3 sene önce sendika bürosundaki toplantıda dinleyerek, konuşarak öğrendik” diye konuştu.

1 MAYIS’A DAHA GÜÇLÜ...

Geçen yıl Bakırköy’deki düzenlenen 1 Mayıs eylemine Gıda-İş Sendikası pankartı arkasında katıldığını belirten kadın aşçı; “40-50 kişiyle 1 Mayıs’a katılmak mı olur? Ama insanlar kendi bayramlarına sahip çıkmıyorlar? Ben birçok arkadaşımın 1 mayısa katılacağını ümit ettim geçen sene ama bazı korkular yüzünden gelmediler. Yandaş TV kanallarında eski görüntüler halen ısıtılıp servis ediliyor. Büyük ihtimalle bu sene de aynı manzarayla karşı karşıya kalacağız. Zaten DİSK’e karşı bizim aşçılar içinde bir önyargı var. Ben bunu kırmaya çalışıyorum. On binlerce işçi çalıştığı işyerinin pankartıyla; sendikasının önlüğüyle 1 Mayıs’a katılmalı bence. Bu sene el ele vererek beraber çalıştığımız arkadaşları, dernek üyesi arkadaşları 1 Mayıs’ın yapılacağı alana getirmeye gayret edelim”

Gıda İş yöneticisi Sedef Erdal ve Mutfak Sanatları ve Gastronomi Federasyonu (MUGAFED) üye ve yöneticileriyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde buluşmanın önemine vurgu yaparak, bu dayanışma için Federasyon başkanı Salih Güney ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.