Bazılarımızın neden bu bayramın birkaç sene öncekilerden farklı olduğunu sorguladığı bayram tatilinin son gününde, bir araya gelerek kafamızdaki soru işaretlerini gidermeye hazırlandık. Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nde hem sohbet, hem de bayramlaşmak adına, bayramın üçüncü gününde kadınlar olarak bir araya geldik.
Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’nin kuruluşundan bu yana gerek yapılan etkinliklerde gerek inisiyatif alınması gereken hususlarda aramızda, yanı başımızda olan Cevriye Aydın da bu buluşmaya katıldı. Tatlı sohbetiyle bize eşlik eden Cevriye Aydın, aynı zamanda kadınların problemlerini, sorunlarını ve el ele vererek üretebileceğimiz çözümleri meclise taşıyabilmek, kürsüde her birimizin sesini duyurabilmek için Yeşil Sol Parti’nin İstanbul 1. bölge milletvekili adayı.
Yaşadığımız pek çok sorunu, yalnızca bizim yaşamadığımız gerçeğini görmemizi sağladı. Kendi başımızayken yapamadığımız birçok eylemin bizim gibi düşünen insanlarla bir araya gelince yapılmasının daha kolay olduğunu, sosyalliğimizin ancak bu şekilde daha güçlü bir hale geldiğini anladık. Ama bu sosyalliğimiz, yalnızca “kişiselliğe” indirgenmemeli, çünkü her şeyin sorumlusu olan iktidarın, kısıtlanan birçok olanağımızdan sorumlu olduğunu bildiğimiz gibi, bundan da sorumlu olduğunu biliyoruz.
Örneğin, bir 23 Nisan’ı daha geride bırakırken bizim ardımızdan gelen çocukların da durumlarının bizden iyi olmadığının gayet farkındayız. Ülkemizdeki hane sayısını oranlayarak konuştuğumuzda, hanelerin yüzde 6’sının sadece çocuk işçilerin elde ettiği gelirlerin, hanenin geçiminin sağlanmasında kullanıldığında bu gerçeği görebiliriz. Üstelik, hukuki olarak 12 yaşından küçük olan çocukların herhangi bir işte çalıştırılması yasak. Yasalara göre, 12 yaş aralığından başlayarak 18 yaşına basana dek, çocuklar en hafif işlerde çalıştırılabilir, ama bahsedilen yaş sınırının altında olan çocuklar günümüzde pek çok ağır işte çalıştırılıyor, birçok iş kazasına kurban gidiyor, zaman zaman sakatlanıyor, çoğunlukla da sonları ölüm oluyor. 10 ili ve etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremde, ölen çocukların sayısı hâlâ bilinmiyor. İktidarın bütün bunları bir “kader planı” olarak tanımlaması kabul edilemez. Çünkü 99’dan bu yana, devletin yaptığı müdahaleler gerçek bir etkiye sahip olabilirdi; toplanan vergilerle beraber bunca kaybın önüne geçilebilirdi, ama bunlar yapılmadı.
21 yıldır kendi emeğimizle kazanmamız gerekenlerin ellerimizden alındığı net. Hiçbir şeyini kendisi üretmeyen, dışa bağımlı ve her zaman bir şeylerin verilmesini bekleyen, alınmasını ise tercih etmeyen bir ülke konumuna düştük, daha da doğrusu düşürüldük; bunca negatifliğin içerisinde, bu sohbetimizde farkına vardık ki elimizde hâlâ olumlu bir etmeni tutuyoruz: Bu iktidarı gönderme imkanını. Ve bahsettiğimiz iktidar, kaybettikleri en ufak şeyin dahi peşine büyük bir hararetle düşerken, her şeyi gasbedilmiş olan bizlerin daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğinin de farkına varmış olduk.
Bunu da ancak bir araya gelerek, birbirimize daha da tutunarak gerçekleştirebiliriz.
Televizyonda, zaman zaman mitinglerde, telefonlarımıza düşen haberlerde dahi duyduğumuz onca konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın kullandığı nefret dilinin ancak bizim birlik duygumuzla, yan yana gelerek ortaya çıkarabileceğimiz sevgi dilimizle yenileceğini ortaya koyan Cevriye Aydın, fırsat bulmak değil, fırsat yaratmanın baki olduğu bu koşullarda her an yanımızdakinin yanına yaklaşıp, ona gerçekten de onun yanında olmamızın değerli olduğunu ve bu bağların ancak bu sayede güçlenebileceğini bize hatırlattı.
Sırayla söz alan pek çok kadınlardan biri, ‘’Biz özgürce konuşmak, geçinebilmek istiyoruz; o yüzden bu değişimi çok istiyorum. Bu ülkede hiç kimse düşüncesini özgürce söyleyemiyor” diyerek, içinde bulunduğumuz durumun ne denli kötü olduğunu ortaya koyuyor. Başka bir kadın ekliyor: “Yaşam koşullarından hiçbirimiz mutlu değiliz, sorunlarımızı çözmek için yan yana gelmeliyiz, mücadele etmeliyiz, bunu başka birisi bizim için yapamaz.”
Biz diyoruz ki: “Bu değişimi sen istiyorsun, ben istiyorum, o istiyor ancak hepimiz istediğimizde, hedefimize ulaşmış olacağız.”
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Daha fazla yorulmamak için sesimizi Meclise de taş...
Sevda Karaca özelinde tüm emekten, özgürlüklerden, barıştan, kardeşlikten, renklerden, dillerden yan...
Soma ailelerinden, milletvekili adayı Gülsüm Çolak...
Eşi madenlerden emekli olan, oğlu Uğur Çolak’ı ise Soma Katliamı'nda yitiren ve yıllarca adalet müca...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.