Boşandığı erkek tarafından şiddet gördüğü ve ölümle tehdit edildiği için 23 kez savcılığa suç duyurusunda bulunan fakat başvurularının tamamında geri çevrilen, “Ölünce mi sesimi duyacaksınız” yazılı son dilekçesi çantasındayken öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın ölümünde ihmali olan kamu görevlilerine yönelik inceleme ve soruşturmalar, cinayetin üzerinden 416 gün geçtikten sonra cezasızlıkla kapatıldığı için Arslan’nın avukatları, ailesi ve süreci takip eden Eskişehirli kadınlar açıklama yaptı. Eskişehir Barosu önünde bir açıklama yapan avukatlar, karara itiraz edeceklerini ve Ayşe Tuba’nın ölümünden sorumlu olanlar ceza almadan olayın peşini bırakmayacaklarını dile getirirken, bir kadın cinayetinin daha üstünün örtülmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
Ayşe Tuba Arslan’ın avukatları adına açıklamayı yapan Heval Yıldız Karasu, Ayşe Tuba’nın 23 suç duyurusuna rağmen koruyucu tedbirler almayan kişi ve kurumların da en az katil kadar suçlu olduğunu belirtti. ‘22/10/2020 tarihli Hakimler Savcılar Kurulu kararıyla; Ayşe Tuba’ya defalarca tehdit ve saldırıda bulunan Yalçın Özalpay hakkında, etkin ve caydırıcı tedbir kararı almayan, tedbir ve uzaklaştırma kararlarını ihlal etmesi sonrasında zorlama hapsi uygulamayan hakim hakkındaki soruşturma dosyasının işlemden kaldırıldığını belirten Karasu, "Aile Mahkemesince verilen 4 ayrı koruma kararına rağmen Ayşe Tuba Arslan’ı koruyamayan emniyet görevlileri hakkındaki soruşturmada ‘ihmal yok’ kararı çıktı. Ayşe Tuba Arslan’ın davalarını ve aldırdığı tedbir ve uzaklaştırma kararlarını takip etmekle yükümlü Eskişehir Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) yetkililerinin bir kusurlarının bulunmadığı açıklandı" diye konuştu.
Ayşe Tuba davası görülürken kadın örgütlerinin tepkisiyle olaydan sonra kusurun kendilerinde olduğunu fark eden tüm kurumların soruşturmalar başlattığı, sorumluların ortaya çıkarılacağına dair açıklamalar yaptığını hatırlatan Karasu şöyle devam etti: “Fakat bugün verilen kararlar hukuka aykırıdır. Ayşe Tuba Arslan’ın katili ceza alırken, bu cinayete göz yuman devlet görevlileri hakkında ‘uyarı’ cezası bile verilmemesi; HSK’nın hakim ve savcılarını, emniyet teşkilatının polislerini, Aile Bakanlığının da uzmanlarını koruduğunu gösteriyor. Aile Mahkemesi, şiddeti önleme amaçlı GPS donanımı kullanılsaydı, katilin elektronik kelepçe gibi etkili koruma tedbirleri ile zorlama hapsi istenseydi, Ayşe Tuba Arslan’ın tüm şikayetlerinin İstanbul Sözleşmesi’nin açık hükümlerine aykırı olarak savcılıkça uzlaşma bürosuna gönderilmese ve sözleşmenin tüm gereklilikleri eksiksiz bir şekilde uygulansaydı, saldırgan Yalçın Özalpay hakkında açılan davalarda beraat kararları verilmeseydi, ŞÖNİM“in mahkemece verilen tedbirlerin uygulanıp uygulanmadığı takip edilseydi, bugün Ayşe Tuba Arslan ve katledilen tüm kardeşlerimizin aramızda olurdu.”
‘DAVANIN TAKİPÇİSİ OLUN!’
“Ayşe Tuba’nın cinayetinde ihmali olan tüm kurum ve kişiler hakkında ‘Ayşe Tuba Davası Avukatları olarak Hakimler Savcılar Kurulunun hakim hakkında verdiği işlemden kaldırma kararına itiraz edeceğiz. Emniyet mensupları ile ŞÖNİM görevlileri hakkında cezasızlıkla sonuçlanan süreçlere karşı itiraz ve dava yolunu kullanacağız. Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesine başvurularımızı yapacağız. Ayşe Tuba’nın ölümünün tek sorumlusu katil Yalçın Özalpay değil, koruma kararlarını, kanunları, kanun hükmündeki uluslararası sözleşmeleri yeterli düzeyde uygulamayan ve İstanbul Sözleşmesini yok sayan yetkililerdir! Cezasızlıkla sonuçlanan bu kararların vicdanınızı rahatlatmasına ve Ayşe Tuba’nın feryadının havada öylece asılı kalmasına izin vermeyeceğiz! Süreci bitirmedik ve tüm hukuksal yollara başvurarak sorumlular ceza alana dek mücadeleyi bırakmayacağız. Tüm Eskişehirli kadınları Ayşe Tuba Arslan'ın vahşice katledilmesi ve sorumluların aklanmaması için dayanışmaya ve dava sürecinin takibine davet ediyoruz. Bugün ve bundan sonra bir kız kardeşimizin daha aramızdan ayrılmaması için gerekli tüm önlemlerin alınması, İstanbul Sözleşmesi ve 6284’ün eksiksiz uygulanması için tüm kadınları mücadeleye davet ediyoruz.”
AYŞE TUBA ARSLAN’IN BABASI: ADALET İSTİYORUZ
Açıklamada konuşan Ayşe Tuba Arslan’ın babası Serdar Arslan da adalet talebinde bulunarak şunları söyledi:
Bu kadar ihmallerin sonucunda kızım katilin eline bırakıldı. 23 tane dosyamızdan eğer birinden birine netice alsaydık, kızım hayatta olabilirdi. Yalvarıyorum yetkililere, bu kaçıncı yalvarışım, ocaklar sönmesin, kadınlarımız öldürülmesin. 23 şikayetten hiç netice alınmazsa vay bu memleketin haline. Ne diyebilirim. Ama kamu görevlileri hakkında şikayetim devam ediyor. Adalet istiyoruz.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Ayşe Tuba Arslan davasında korumayanları korudular...
23 kez suç duyurusuna rağmen Ayşe Tuba’yı koruyamayan devlet; hakimini, polisini, ŞÖMİN uzmanını kor...
Ayşe Tuba’dan öncesi ve sonrası: İstanbul Sözleşme...
Ayşe Tuba Arslan’ın ve Nahide Opuz’un yargısal süreçlerinin benzerliği İstanbul Sözleşmesinin uygula...
Ayşe Tuba Arslan'ın katiline indirimsiz ağırlaştır...
Eskişehir'de boşandığı Ayşe Tuba Arslan'ı öldüren Yalçın Özalpay'a ağırlaştırılmış ömür boyu hapis c...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.