AKP’nin ‘şiddet’ atağında bugün: 2022 Yılı Faaliyet Planı çok ‘süslü’
Görünen o ki iktidar, şiddetin kaynağına dokunmadan göstermelik adımlarla kadınların gözünü boyamaya çalışıyor. Bu, ‘Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2022 Yılı Faaliyet Planı’nda da kendini gösteriyor

AKP, kadına yönelik şiddetle ilgili “bir şeyler” yaptığını göstermek için atağa geçti. İstanbul Sözleşmesi’nin iptalinin üzerinden geçen 1 yıl içinde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri hız kesmeden sürerken, geniş bir kamuoyu ve kadın örgütleri sözleşmeden çıkmanın ve var olan yasaların gereğini yerine getirilmemesinin kadınların hayatına mal olduğunu sürekli dile getirirken, hükümet “seçim virajında” öfke biriktiren geniş kadın kesimlerini etkilemek üzere vites atmış gibi görünüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 8 Mart öncesinde kızının yönetim kurulu üyesi olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği KADEM’in toplantısında yaptığı “öfkeli” konuşma, “kadına yönelik şiddetle mücadele için reform paketi” hazırladıklarına ilişkin verdikleri “müjde”, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın “Bundan sonra kimse kravat takıp, iyi hâl indiriminden yararlanamayacak” diyerek tanıttığı Kadına Karşı Şiddet ve Sağlıkta Şiddetle Mücadele Kapsamında Yapılması Öngörülen Değişiklikler Hakkında Kanun Teklifi, şimdi de Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2022 Yılı Faaliyet Planı açıklaması…

Görünen o ki; iktidar kadına yönelik şiddetin kaynağı olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin lafını dahi etmeden, kimi göstermelik adımlarla kadınların gözlerini boyamaya çalışıyor. Örneğin; şimdilerde Meclis Genel Kuruluna gelmesi beklenen torba yasa ısrarlı takibin suç olarak düzenlenmesi, şiddet suçlarında kadına yönelik şiddetin ceza artırımı nedeni sayılması, mahkemelerde iyi hal indiriminin koşullara bağlanması, şiddete maruz kalan kadınlara CMK’den ücretsiz avukat atanması gibi yıllardır hem kadın örgütlerinin dile getirdiği hem de İstanbul Sözleşmesi’nin devleti yükümlü kıldığı sorumlulukları yeni “keşfediyor”. Aynı keşif, bugün gösterişli bir toplantıyla sunulan "Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2022 Yılı Faaliyet Planı”nda da kendini gösteriyor.

Ancak şiddetle mücadelenin esası “eşitsizliğin nedenlerini ortadan kaldırmak, eşitsizliğin giderilmesini temel almak” olduğu için ve bu adımların hiçbirinde bu esas gündem dahi olmadığı için bu “keşfin” kadınlara sunabileceği çok fazla değişiklik olmadığını söylemek mümkün.

Kadınlar sorunun esasına inmeden yapılan reklamların kendilerine daha fazla şiddet, taciz, cinayet, aşağılanma ve eşitsizlik olarak döndüğünü bizzat kendi hayatlarında deneyimlerken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın katılımıyla açıklanan plana dair konuşmalar yapan Bakanlara göre Türkiye, kadına yönelik şiddetle mücadelede “çağ” atlamış! Ancak konuşmaların satır araları şiddetin neden önlenemediğinin de itiraflarıyla dolu. Konuşmaların yapıldığı saatlerde henüz Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2022 Yılı Faaliyet Planı metni herhangi bir bakanlık sayfasında yer almamıştı, planı gördüğümüzde toplantıda süslü cümlelerle anlatılan planın aslını daha iyi göreceğiz. 

Toplantıda konuşmalar yapan Bakanların açıklamalarından notlar şöyle:


AİLE BAKANI DERYA YANIK:
“2021’DE KADIN CİNAYETLERİNİN YÜZDE 88’İNDE TEDBİR KARARI YOKTU’ 

■ "Bazı kesimlerin iddia ettiği gibi şiddet failinin mağdurdan uzaklaştırılması, tedbir kararının uygulanması şiddeti artırmıyor. Son zamanlarda kamuoyunda böyle bir tartışma var. 'Efendim işte tedbir kararları olmasa insanları evinden, eşinden uzaklaştırmasanız öfkelenip şiddete başvurmayacak.' 2021'de yüzde 88'inde tedbir kararı yok ama cinayet var. Demek ki tedbir kararlarıyla ilgili iddia edilen efsanelerin de çok bir karşılığı yok. Bizim için tek bir can bile çok kıymetli. Bütün Bakanlıklar olarak ısrarla altını çizdiğimiz tek husus sıfır tolerans. Dolayısıyla tek bir can dahi kaybedilmeyene kadar bu çalışmalarımızı ısrarla ve aralıksız sürdürmeye devam edeceğiz."

‘KADININ DEĞİL MAĞDURUN BEYANI ESAS’ 

■ "Tartışmalara konu olan 'kadının değil, mağdurun beyanı' ilkesinin bir hüküm ortaya koymaktan çok soruşturma için yeterli şart olarak kabul edildiğini pek çok platformda ifade ettik. Bunun altını tekrar çizmek istiyorum, kadının değil mağdurun beyanı esas olan. Mağdur erkek, genç, yaşlı, engelli herkes olabilir. Böylelikle adaletin sağlanması sürecinde hiç kimsenin hak kaybına uğramadığı bir işleyiş belirledik. Bundan sonra da 6284 sayılı Kanun kapsamına giren tüm suçlarda her zaman mağdurun yanında olmaya devam edeceğiz."

‘81 İLDE ELEKTRONİK BİLEKLİK UYGULAMASI’ 

■ “Kadınları asla mağduriyetleri ile baş başa bırakmadık. 2021 yılının başından bu yana, İçişleri Bakanlığımız ile iş birliği içinde mağdurun etkin korunmasını sağlamak üzere elektronik bileklik uygulamasını 81 ilimize yaygınlaştırmış bulunuyoruz."

‘FAİL ODAKLI ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ’ 

■ “Yalnızca mağduru korumaya odaklanılmasının, şiddet failinin kendine yeni kurbanlar seçmesinin önüne geçmekte yetersiz kalıyor, şiddet failine verilen cezalar da suçu tamamen ortadan kaldırmıyor. Bu anlamda biz fail odaklı çalışmalarımızı da 2022 faaliyet planımız içerisine ayrıntılı ve açık bir şekilde yerleştirmiş olduk."

■ "Şiddeti uygulayan kişilerin bu davranış kalıbını nasıl oluşturduğunu tespit ederek şiddete yol açan unsurları tedavi, eğitim, rehabilitasyon, sosyal destek gibi yöntemlerle toplumdan uzaklaştırmayı odağımıza alıyoruz. Alkol ve madde bağımlılığı, öfke kontrol sorunu, psikiyatrik rahatsızlıklar gibi başlıklarda şiddetin oluşmasını veya tekrar etmesini önlemek için çalışmalarımızı hane bazlı yürütmek üzere yapılandırıyoruz.”

‘KADIN ERKEK EŞİTLİĞİNE DUYARLI BÜTÇELEME YAPACAĞIZ’ 

■ “Kadınların toplum içinde hak ettiği refah payına sahip olması için bakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığımız ortaklığıyla, Türkiye'de Kadın Erkek Eşitliğine Duyarlı Planlama ve Bütçeleme Projesini başlatmış bulunuyoruz. Bu projeyle kadın erkek eşitsizliğine yol açan ekonomik unsurları hakkaniyet zemininde belirlemeyi ve dengeye kavuşturmayı hedefliyoruz. Kamu kurum ve kuruluşları ile özel kurumların yatırımlarında kadınları göz ardı etmemesini ve onların ihtiyaçlarını öncelemesini sağlamaya çalışıyoruz."

■ “Bakanlığımızdan hizmet alan sosyal yardım faydalanıcılarının yüzde 53'ünü, düzenli yardım faydalanıcılarının ise yüzde 65'ini kadınlar oluşturuyor.”

‘ÜNİVERSİTELERDE VE LİSELERDE DİN GÖREVLİLERİYLE EĞİTİM VERECEĞİZ’ 

■ "Üniversitelerin hukuk fakültelerinde öğrenim gören öğrencilere yönelik olarak kadının insan hakları ve kadına yönelik şiddetle mücadele konularında eğitim verilmesi amacıyla YÖK ve üniversitelerle daha yakın çalışacağız. Yine bu dönem içinde Milli Eğitim Bakanlığımız koordinesinde, lise öğrencilerine siber şiddet ve kadına yönelik şiddet konularında bilgilendirme çalışmaları yürüteceğiz. Rehber öğretmenler, muhtarlar ve din görevlileri için gerçekleştireceğimiz kadına yönelik şiddetle mücadele konulu seminerlerle toplumsal farkındalık faaliyetlerimizi en geniş düzeyde yaygınlaştıracağız."

■ "Şiddeti özendirici, meşrulaştırıcı ve kanıksatıcı yayınlara son verilmesini sağlamak üzere medyaya yönelik farkındalık eğitimleri ile haber dili çalışmalarına ağırlık vereceğiz.”


İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU:
‘KADIN CİNAYETLERİ SAYISI DÜŞTÜ’ 

■ "Faaliyet planı çerçevesinde KADES uygulamasında kullanıcı sayısını bu yıl 3,4 milyondan, 5 milyona yükseltmeyi hedefliyoruz"

■ "Özellikle gizli kararların, mağdurun kamusal hizmetlerden yararlanmasına engel olmamasını sağlayarak, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ve ilgili kurumlar arasında gerekli entegrasyonun hemen sağlanması ve bu konuda verilen gizlilik kararlarına bütün kurumların uymasının temini, kadının korunmasının en önemli adımlarından birisi olacaktır. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünde bu sabah ilk adım atılmış oldu. Verilen randevularda insanların adları soyadları değil, sadece baş harflerinden bir iki harfin, son harflerinden bir iki harfin belirlendiği bir sistemin ortaya konulduğu bir adım da gerçekleştirildi."

■ “Elektronik İzleme Merkezinin kapasite sayısını bir ay içinde 1000'den 1500'e yükselteceğiz. Belediyelerdeki konuk evleri sayısının artırılmasına yönelik bizim tarafımızdan sıkıştırıcı adımlar gerçekleştirilecek. Konukevleri meselesi bizim bu sene belediyeler üzerindeki en önemli adımlarımızdan biri olacak."

■ “Kadına yönelik şiddet vakalarında müdahale el kitapçığı kolluk personeline dağıtılacak. Polis Akademisi ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi tarafından her yıl sonunda yıllık değerlendirme yapılarak bilimsel veriler ışığında kadın cinayetleri analiz raporu hazırlanarak paylaşılacak. Afet ve olağanüstü durumlarında kadına yönelik şiddetle mücadeleye dair acil durum planı hazırlanacak."

■ “Kadına yönelik şiddetle mücadelede topyekun ortaya konulan seferberlikle az da olsa mesafe alındı. Az da olsa dememin sebebi şu, sıfır olmadıktan sonra bizim için azdır. 22 Mart itibarıyla geçen yılın aynı dönemine göre kadın cinayetleri sayısı 70'ten 50'ye düştü. Yani bir azalış oldu. Yeterli mi, değil ama burada ortaya koyduğumuz mücadele seferberliğinin bir sonucu olduğunu görüyoruz."


MİLLİ EĞİTİM BAKANI MAHMUT ÖZER:
‘ŞİDDET ÜZERİNE KONUŞANLARIN SAMİMİYETİ ÖNEMLİ’ 

■ "Başörtüsü engelinden dolayı eğitime erişemeyen kadınlarımız, kız çocuklarımız oldu. Ama bu konu hiçbir zaman kadına şiddet bağlamında değerlendirilmedi. Anayasal bir suç olarak eğitime erişim engellendiği gibi aynı zamanda kadına yönelik de bir şiddet gerçekleşti. Onun için kadına yönelik şiddet üzerine konuşan insanların, içtenlik ve samimiyetinin çok önemli olduğuna inanıyorum."

■ "Tüm liselerimizde, şiddetin her türlüsü, kadına yönelik şiddet ve bağımlılıklar konusunda farkındalık çalışmalarını aktif olarak yürüteceğiz. Bununla ilgili her türlü planlamamızı yaptık.”

■ “Halk eğitim merkezlerinde de şiddeti önleme, kadına yönelik şiddetle mücadele, öfke kontrolü ve diğer parametrelerle ilgili aktif olarak çalışmalar devam edecek.”

■ "Okullarımızda şiddete sıfır toleransın olduğu, akran zorbalığının mümkün olduğu kadar engellendiği her türlü etkinliği yaygınlaştıracağız. Bu kapsamda, 57 bin 108 okul yöneticimizin tamamını, yardımcılarıyla birlikte 90 bin kişilik bir çalışma arkadaşlarımızı çok kapsamlı eğitimlerden geçireceğiz. Bu eğitimlerin içinde kadına yönelik şiddet, akran zorbalığı ve bağımlılıklar gündem maddesi olacak."

■ “Okul öncesi eğitimde okullaşma oranlarının artırılması için 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni ana sınıfını bu yıl açmayı hedefliyoruz. En son olarak OSB'lerde de anaokulu açılmasıyla ilgili Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile birlikte yakında inşallah güzel bir süreci başlatmış olacağız."

■ "Okul öncesi eğitimde yer alan ve süresini uzatan çocuklar, uzun vadede yaşamlarında şiddete yönelik eğilimleri çok daha düşük ve suç oranları çok daha düşük oldu. Onun için bu süreçte de kadına yönelik şiddetle mücadeledeki en kalıcı şeylerden bir tanesi de işte bu okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması olacak."


DİYANET İŞLERİ BAŞKANI ALİ ERBAŞ:
 ‘MANEVİ DESTEK VE DİNİ REHBERLİK HİZMETLERİNİN ETKİNLİĞİ ARTTIRILACAK’ 

■ “Kur'an kurslarını kadınlar için sadece Kur'an öğrenme yeri olarak değil aynı zamanda rehabilitasyon merkezi olarak kabul ediyoruz.”

■ "Şiddetin önlenmesi konusunda toplumu bilinçlendirmek üzere hutbeler okunması, vaazlar verilmesi ve eğitim programları düzenlenmesi Diyanet İşleri Başkanlığımızın sorumluluğu altındadır.”

■ “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 2022 Yılı Faaliyet Planı kapsamında imzalayacağımız iş birliği protokolü çerçevesinde, kadın konukevlerinde şiddet mağdurlarına yönelik manevi destek ve dini rehberlik hizmetlerinin etkinliği artırılacaktır. Din görevlilerimize yönelik eğitimler, seminerler düzenlenecektir. Başkanlığımızın 3'er aylık vaaz ve hutbe planlamalarında 'Ulusal Eylem Planı' kapsamında yer alan konulara yer verilecektir.”

■ “Aile ve Dini Rehberlik büroları ve merkezleri aracılığıyla farkındalık artırma faaliyetleri sürdürülecektir. Bu kapsamda, nişanlı ve evli çiftlere yönelik 'Evliliğe İlk Adım Seminerleri', 'Baba Okulu Seminerleri', ihtiyaca göre ilgili kurumlarımızla iş birliği içerisinde kamudaki farklı unvan ve kadrolara yönelik 'Aile İçi Şiddetin Önlenmesinde Dini Referanslar Seminerleri', 'Ailenin Korunması ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesinde Toplumsal Farkındalığın Sağlanması' projesi kapsamında il ve ilçelerimizde paneller, kahvehane sohbetleri, fabrika ziyaretleri, cuma vaazları yapılacaktır."


İlgili haberler
Emekli hakim Aydın: Şiddete karşı ‘reform’ paketi...

Ceza artırımları şiddetle mücadeleye katkı sunar mı? Israrlı takip suçunun TCK’da yer alması etkili...

EŞİK: Yasaları uygulamayanlar yeni yasalar yapmakt...

AKP tarafından Meclise sunulan yasa düzenlemesine dair açıklama yapan EŞİK: Yasaları uygulamayanlar,...

Kadına yönelik şiddete dair düzenleme ağızlara bir...

AKP’li milletvekillerinin TBMM Başkanlığına sundukları Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişikli...