DERGİMİZDEN

Cart, fazla mesaiye zorlanan, hakları gasbedilen, patronun kârı için kapı önüne konan işçi kadınların yaşamlarını özetliyor ve tek çarenin birlikteliğimiz ve mücadele olduğunu öğütlüyor.

‘Sözde sendikaların hayallerimizle nasıl oynadığını, esas gücün biz olduğumuzu ve toplu iş görüşmeleri süreçlerine dahil olmak için hep birlikte mücadele etmemiz gerektiğini gösteren bir süreç oldu.’

2017 yılı aralık ayında çıkarılan KHK ile taşerondan kadroya geçirilen Belediye işçileri o günden bugüne toplu sözleşme haklarından mahrum.

Kadıköy Belediyesinde çalışan, Genel-İş Anadolu 1 Nolu Şube Kadın Komisyonunda bulunan Necla Özülkü, Rojda Taybara, Birgül İmsak ve Eylem Çevik TİS taleplerini, kadınların yaşadığı sorunları anlattı.

Farklı iş kollarından işçi kadınlara sorduk; boş vakit sizin için ne demek diye… Farklı işler, farklı mahalleler, farklı isimler, farklı koşullarda da olsalar hep birbirinin aynı yanıtlar verdiler.

Esenyalı Kadın Dayanışma Derneğine başvuran kadınların bir kısmı adli yardımın hızlı bir biçimde gerçekleşmemesinden muzdarip. Bir kısmı ise yokluk ve çaresizlikle çocuklarını yurda vermenin derdinde…

Eyüp Ekmek ve Gül Grubunun 25 Kasım vesilesiyle gerçekleştirdiği anketin sonuçları kadınlara şiddeti ve boyutlarını tartıştırırken, örgütlü mücadele ihtiyacının da tek seçenek olduğunu ortaya koydu.

Esenyalı’dan kadınlar 2020’nin onlar için nasıl geçtiğini ve 2021’den beklentilerini yazdılar.

220 milyonluk Hindistan grevinde kadınlar güvenceli istihdam, Güney Afrika’daki çiftlik işçi kadınlar barınma ve toprak, Brezilya yerel seçimlerinde kadınlar eşitlik istiyor.

Okul kapama en son tedbir olarak düşünülmesi gereken bir tedbirdi ama en önce ve en kolay bu yapıldı. Gerekli koşulların hemen oluşturularak okulların acilen açılmasını talep etmemiz gerek.

Malatya’dan bir eğitim emekçisi: ‘Velimin, ailesinin barınma ihtiyacını karşılayamazken çocuklarının eğitimi için gerekli olan parayı karşılayabilmesi mümkün mü?’

Çalıştıkları için çocuklarını şehir dışındaki akrabalarına göndermek zorunda kalan sağlık çalışanı Deniz, koronavirüs sürecindeki deneyimlerini yazdı.

Eşim haksız yere kod 29 ile işten atıldı, pandemiyle birlikte ekonomik durumumuz iyice kötüye gitti, eşimin sağlık sorunları var ve şimdilerde geçinebilmek için pazarda su, limon ve eşofman satıyor.

Kocaeli Ekmek ve Gül Kadın Dayanışma Derneği yükü artarak süren pandemi döneminde kadınların sıkıntılarını ve taleplerini yazdı.

Kadınların faşizmde doğurganlığa hapsedilerek, ‘milletin yeniden üretilmesinde’ nesne haline getirilişini inceleyebileceğimiz bir eser: Gisbert Palmie’nin 1933 tarihli “Çalışmanın Mükâfatı”

İkitelli’den mülteci Mizgin anlatıyor: ‘Eğer evde yiyecek salça var ise ekmeğe sürüp çocuğumun eline veriyorum. Gün oldu çocuklarım aç uyudu.’

Gazi Mahallesi 1298. Sokak’ta yaşayan kadınların en önemli dertlerinden biri tünel inşaatı ile evleri hasar görmesi. Bir diğeri ise pandeminin de sırtlarına yüklediği ağır yük.

‘Ben bir kadın işçi olarak birlikte mücadeleye, sınıfın kendi çıkarlarına, emeğimize ve çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmaya çağırıyorum herkesi.’

Oğlumun sınıfının mevcudu 18. Canlı derse katılabilen öğrenci sayısı 5. Biz telefondan giriyoruz canlı derslere. İki çocuğumun dersleri çakışıyor, ben ikisi arasında tercih yapmak zorunda kalıyorum.

‘Bir yandan virüs kapmamaya çalışıp, borç batağına saplanmadan kuyruğu dik tutmaya çalıştığın, bir yandan da ruh sağlığını korumaya uğraştığın zorlu bir süreçten geçiyorsun.’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.