DERGİMİZDEN

Aileden destek görmemiş, kendi çabasıyla okumaya çalışırken hep şiddetle, hayata her atıldığında hayatındaki erkeklerin darbesiyle karşılaşmış. Şimdi yeni bir başlangıç var onun için, dayanışmayla…

Bir aşk hikayesi ya da tanrıların savaş naralarını duyacağınızı beklemeksizin okunacak bir eser Kızların Suskunluğu. Yalnızca Briseis’in değil, onun çevresindeki birçok kadının tarih yazan hikâyesi...

İş yerimiz, kamu hizmeti veren ve çalışması kesintiye uğramaması gereken bir kamu kuruluşu olmasına rağmen hepimiz kısa çalışma ödeneğinden faydalandırılıyoruz. Bahsettiğimiz yer, Bakırköy Belediyesi

Belediye işçisi Birgül öykü yazmak istiyor aslında ama hiç zaman bulamıyor ‘İşçi olmanın bir sonu yok, durup kendimizi dinlemenin, üretmenin zamanından çalınıyor hep’ diyor.

Kadıköy Belediye işçileri ile belediye arasındaki TİS süreci yeni yılda da devam ediyor. Arabuluculuk dönemi bitti ancak işveren sorunu çözmek bir yana, süreci uzatma yoluna devam ediyor.

Yaşam boyunca her 9 kadından 1’i sarkıklık nedeniyle cerrahi operasyon geçiriyor. Peki işçi kadınların da ağır kaldırmaktan dolayı sıkça karşı karşıya olduğu pelvik organ sarkması nedir?

Yıllarca çalışıp, yaşlanınca bir de torun bakmak, sağlık sorunları ve geçim derdiyle hayatın sonunun gelmesi… Daha güzel bir yaşlılığı hepimiz hak etmiyor muyuz? Peki çözüm yok mu?

Çocuklarına yetememe duygusundan, hiçbir eksiği giderememekten bunalan kadınlar: ‘Her yaptığım şeyde bir eksiklik hissediyorum. Şimdi ben kendimi mi yargılamalıyım? Yoksa sistemi mi sorgulamalıyım?’

Uzaktan eğitime geçtiğimiz, uzaktan eğitimin bin derdiyle de uğraştığımız şu günlerde gelin hem uzaktan eğitimin hem de o çok özlediğimiz yüz yüze eğitimin evveline bakalım. Filiz Gür anlatıyor…

Ahura Ritim Topluluğu defin varlığına Türkiye’den ses olan müzik topluluklarından. Topluluğun üyelerinden def eğitmeni Evin Akbal ile konuştuk…

Bu ay dergimizdeki yazılarda kadınların anlattıkları da tüm zorluklara karşı bir çıkış yolu bir çare bulma arayışını ortaya koyuyor.

Bu ay dergimizdeki yazılarda kadınların anlattıkları da tüm zorluklara karşı bir çıkış yolu bir çare bulma arayışını ortaya koyuyor.

10 milyon işsiz, 10 milyon asgari ücretli, ayda 700 lira ile yaşayan 2 milyon yurttaş, 33 milyon borçluya “fedakarlık” çağrısının bir “mümkünü” yok. Bu gerçeğe rağmen acı reçeteyi uygulayabilirler mi?

Aylarca işsiz kalan, çocuklarının karnını doyurmak için komşularına giden bir kadın: ‘Bana en zor zamanımda bile elini uzatamayan devletimiz bundan sonra hangi yüzle oy isteyecek?’

İkitelli’den işçi Zeynep ve Avcılar’dan Sevda, Cumhurbaşkanı’nın‘acı reçete’sine itiraz ediyor: ‘Kış geldi, aldığımız maaş yetmiyor. Daha ne kadar sıkacağız kemerleri? Bizim reçetemiz hep acıydı!’

Ekonomik kriz, pandemi, yoksulluk, acı reçeteler derken bu ay asgari ücret zammı belirlenecek. Milyonlarca işçi ailesini ilgilendiren asgari ücretle ilgili kadınlar ise hayal bile kurmaktan uzak.

İkitelli’den Yasemin, eve giren azıcık maaşı yettirme derdine düşen kadınlardan. Çocuk yaşta evlenen, dört çocuğu olan, nefes alacak vakit bulamayan, başı da sabrı da çatlayan bir kadın…

Esenyurt’ta gıda, metal, depo işçisi kadınlara asgari ücreti sorduk. İşçi kadınlar geçim derdi, zamlar, biriken borçlar, yetmeyen maaş, kesilen vergilerden dert yanıyor. Asgari ücretten ise umut yok!

TÜSİAD ve TÜRKONFED’in pandemi sürecinden çalışan kadınların daha çok etkilendiğine dair yayımlanan araştırmasını TÜSİAD’a bağlı Koç şirketlerinde çalışan metal işçisi kadınlarla konuştuk.

İşçi mahallesi Sincan’dan kadınlar asgari ücrete ilişkin konuşuyor: ‘Halka acı reçete diyenler asgari ücretle geçinmiyor tabii. Onlara bal kaymak, bize acı reçete’
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.