DERGİMİZDEN

İstanbul Sözleşmesinin uygulanması için daha ne gerek?

‘Malatyalı kadınlar İstanbul Sözleşmesi hakkında ne düşünüyor?’, ‘İstanbul Sözleşmesi Malatyalı kadınlar açısından nasıl tartışılıyor’ sorularına yanıt aradık…

Emeği bezeyen maya: Tüm şairler bağbozumunda senin ülkene gelecek

Şiir örmek, bilme istencini ve kadının varlığını küçümseyen algıya karşı büyüyen tavırdır. Umudun ve mücadelen kalemimle birlikte sürecek, Sennur abla.

Ekmek ve Gül Eylül 2020 sayısı

Kadınların öfkesini, gücünü, direncini karşına almaya cesareti olmayanlar daha büyük saldırı hazırlıkları yaparken kadınlar da hazırlıklarını yapıyor, her geçen gün daha büyük bir güç biriktiriyor....

Sıcak yazın ardından...

Pandemi, kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, ekonomik kriz, taciz, tecavüz, çocuk istismarı haberlerinin her gün dört bir yanımızı sardığı şu günlerde eylül ayı dergimiz de yine mücadele dolu...

Adalet kuşun kanadında mı?

Sosyal medya, mücadelenin bir enstrümanı ise de asıl mücadelemiz adaletin terazisinin doğru tartması için tüm yargı sisteminin baştan aşağı değiştirilmesidir.

Haberlere erişim engeli: medyanın ‘tecavüzcülerle’ imtihanı

Tecavüzden hüküm giyen Güreşçi Recep Çakır hakkındaki haberlere ‘unutulma hakkı’ gerekçe gösterilerek erişim engeli getirmesiyle birlikte medyanın hali ahvali de tartışılmaya başlandı.

İşyerinde şiddet, ayrımcılık ve İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi, işyerinde de şiddetin önlenmesi bakımından bir araç. İşyerinde kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın engellenmesi için esas olan ise işçi kadınların örgütlülüğü.

Bornova Belediyesi’nde kadın işçiler şiddete karşı korunma ve eşit istihdamı TİS’e yazdırdı

Bornova Belediyesi’nde çalışan, Genel İş İzmir 7 No’lu Şubede örgütlü kadınlar, TİS taslağı çalışmalarının doğrudan katılımcısı oldular, tek tek birimlerde tartıştılar ve tüm taleplerin öyle oluşturdu

Avcılar’da Ekmek ve Gül dayanışması:  Bir aydır hiç durmadık, adım adım çoğaldık!

İstanbul Avcılar Ekmek ve Gül Grubu son 1 aydır hummalı bir çalışma içinde; standlar, bildiri dağıtımları, ev toplantıları, üniversite çalışmalarıyla onlarca kadına ulaşıyor.

Mahallede İstanbul Sözleşmesi tartışması: Sözleşme uygulansın

Mamak General Zeki Doğan Mahallesi’nde kadınlar İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasının her gün bir örneğini gördükleri şiddet vakaları için hayati olduğunu düşünüyor.

Sesimizi duymayan belediyeciliğe itirazımız var!

Eskiden Mamak Çöplüğü olarak kullanılan ve zemindeki metan gazı birikimi nedeniyle tehlikeli olan alana belediye, itirazlara rağmen bina dikmeye başladı. Kadınlar isyanda!

Genç kadınlar: Ne varsa iki kat fazlası!

Hayatın nefes alınamaz hale gelmesine, “bir sonraki ben olabilirim” kaygısı artıyor olmasına rağmen genç kadınlar üzerindeki umutsuz hava kolayca dağılabiliyor.

Bize çizilen sınırları aşmak o kadar da zor değil...

Hayatı hakkında kararlar verilirken sadece dinleyici olan bir kız çocuğundan; kendi hayatını şekillendiren bir kadına dönüştüm. Benim gibi kadınlara hep ‘Bir ihtimal daha var’ diyorum.’

İstanbul Sözleşmesi nasıl yaşatır?

‘Aileyi yıkıyor, şiddeti artırıyor, eş cinselliği özendiriyor’ denilerek tartışma konusu haline getirilen İstanbul Sözleşmesi ne diyor, Türkiye'de uygulamada neler oluyor? Gelin madde madde bakalım...

Eğitim dönemi başlıyor: Takke düştü, kel göründü

Okulların açılması gereken şu günlerde bizler ‘Nasıl olacak bu iş?’ diye düşünürken, devletin aslında bu işe ne zaman ne de bütçe ayırmak istemediğini açıklamaları ile gözümüze sokuyorlar.

‘Yüz yüze de olsa uzaktan da olsa eğitim sorunları bitmiyor’

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yüz yüze eğitimin gerçekleşebilmesi için gerekli hazırlıkların yapıldığı yönündeki açıklamaları velileri tatmin etmezken, veliler somut uygulamalar bekliyor.

Ne çocuklarımız ne de ülke kaybetsin diye..

Uzaktan eğitim-öğretim, okulun yerine geçemez, yetersizdir, hiyerarşiktir, sanaldır, tek yanlıdır, etkili ve verimli değildir. Geleceğimiz için eğitimdeki kangren sorunlara çözüm bulunmalıdır.

Pembe gönlüm sende

Dünyanın dört bir yanında kadınların en büyük eğlencesi pembe diziler. Ta 1930’lardan beri hayatımızda. Peki pembe dizilerin tarihini ve değişimini merak ettiniz mi hiç? Buyurun o zaman…

Sağlık ocağında büyüyen çocuklar var!

Küçük bir ilçenin sağlık ocağında çalışan Hemşire Sakine, çocuğunu 5 yaşına kadar sağlık ocağına götürmek zorunda kalmış. ‘Kreş şart’ sözünü ona yaşadığı zorluklar söyletiyor.

Hemşire bir anne: Çocukların hayatı şansa bırakılabilir mi?

‘Bizim emeğimizi yok saydıkları gibi çocuklarımızı da yok sayıyorlar… Hastanede kreş ve gece çocuk bakım evi, etüt vs. yapmak çok mu zor?’