Önce pandemi nedeniyle izin alamadık. Sağlık çalışanlarına izin de yasak oldu, hasta olmak da…Şimdi de zaten para yok. Her şey o kadar pahalandı ki. Eskiden de hayallerimizdeki tatili yapmak çok mümkün olmazdı ama şimdi tamamen imkânsız.
Dünyanın dört bir yanından insanlar yüzlerce dolar harcayıp Çeşme’ye denize girmeye gelirken, biz Çeşme dolmuşuna binip de bir halk plajına gidemiyoruz. Onu bırakın köyümüze gidip memleket hasreti gidermeye bile bütçemiz yok.
Kira, elektrik, su her şeye zam geldi. Pazar desen, artık yarım kilosunun fiyatını yazıyorlar. Üç kuruş maaşımızdan kesilen vergilerse düşmek bir yana yükseliyor.
Sağlık işçisi olmanın bir zorluğu da diğer yoksul işçi kesimlerinden farklı olarak, her bayramda çalışmak zorunda olmak sanırım. Herkes “bayram birleştirilir de tatil 11 güne çıkar mı” diye beklerken biz aynı nöbet listesi, aynı tempo çalışmaya devam ederiz. Nöbet çıkışı bayramlaşmaya gideriz, mezarlık ziyareti yapar oradan nöbete geçeriz.
Dinlenemiyoruz, tatile gidip de biraz olsun dertlerden, işlerden uzaklaşamıyoruz. Yapanlar yok değil ama 12 ay kredi kartına çalışıyorlar sonra. Hele bir de çocukluysan kredi borcuyla tatil yapmak da haksızlık oluyor çocuklara. Et, süt alamazken.
Zaten bizim ezilmemiz sadece işyerinde olmuyor. Ekonomiyi bir şekilde ayarlasak bile kendimizce tatil planları yapma şansımız hiç olmuyor.
Fotoğraf: Freepik
İlgili haberler
Akar tekstil işçisi kadınlar: Tatilimiz borçla, gö...
İzmir’de kurulu Akar Tekstil fabrikası örgütlü bir iş yeri. Akar Tekstil işçisi kadınlarla pandemide...
Kayısı işçisi kadınlar anlatıyor: Yokluk, sömürü,...
Malatya’da kayısı işçiliğinde çalışan mevsimlik tarım işçisi kadınlar: ‘Batıda çalıştığımızda Kürt o...
Ayşe niye tezgahını pazarın girişine açıyor?
Iğdır’dan Ankara’ya büyük umutlarla gelen Ayşe, umduğunu bulamamış. Yaşamla baş etmek için pazarda e...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.