Metal işkolunda yaklaşık 150 bin işçiyi ilgilendiren MESS grup sözleşmesi görüşmelerinde uyuşmazlık devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde metal sendikalarının örgütlü olduğu fabrikalarda çeşitli eylemler yapıldı. Fabrika içi yürüyüşler, basın açıklamaları, fazla mesaiye kalmama gibi eylemlere sendika üyesi kadın işçiler en önde katıldılar.

Ankara’da Türk Metal Sendikası üyesi kadın işçilerle metal sözleşmelerini ve eylemleri konuştuk, iyi bir sözleşme imzalanabilmesi için ve patronların dayatmalarına karşı neler yapılması gerektiğini sorduk.

Metal işçisi kadınlar bu sözleşme döneminde yapılan eylemlerin önceki döneme göre “daha planlı ve ısrarcı” olduğunu söylüyor. Sendikanın eylemlerde kadınları ön plana çıkardığını, bunu özellikle örgütlemeye çalıştığını belirten işçiler, bir yandan bundan duydukları memnuniyeti, diğer yandan “konu mankeni” gibi tutulmaktan rahatsızlıklarını dile getirdiler.

‘HER SORUNDA YANIMIZDA OLMALI’

Genç bir kadın işçi, “Elimizde bayrak en önde saf tutuyoruz, evet. Bu bizim de çok hoşumuza gidiyor. Heyecanlı, istekliyiz. Birbirimize haber veriyoruz mesela, böyle gidiyoruz eylemlere. Fakat kadın işçilerin fabrika içindeki yaşadığı birçok sorunda sendika yanımızda olmuyor. Bu da bizi şüpheye düşürüyor. Sendika eylemler canlı olsun diye gerçekten uğraşıyor. Ama hepimizin aklının bir köşesinde bu durumun samimiyetsiz olması ihtimali var.”

Metal işkolunda 5 yıldır çalışan bir kadın işçi de, tüm kadınların eylemlere katıldığını ve süreçten memnun olduklarını belirtirken, hükümeti eleştiriyor: “Eylem kararlarıyla ilgili bir sıkıntımız yok; yavaş yavaş üretimi etkileyen eylemlere doğru gidiyor. Tabii hepimizin gönlünde grev yatıyor ama arabulucu, yüksek hakem kurulu, Tayyip Erdoğan, kriz, grev yasaklama gibi şeyler nedeniyle yaptırmazlar diye bir şeyler var aklımızda. Sonuçta ‘Asgari ücrete jest yapıyoruz’ deyip de işçiye değil de patronlara jest yapanların olduğu bir ülkede nasıl eylem yapılırsa onu yapıyoruz.”

KADIN KURULLARI TALEBİNE NE OLDU?

Başka bir kadın işçi ise taslakta yer verildiği açıklanan “kadın kurulları” ile ilgili artık hiç ses çıkmıyor olmasını eleştiriyor: “Eylemlerde elimizde bayrak en öndeyiz ama oluşturulacak kuruldan ses yok. Dergide yazmıyor, temsilciler bir şey demiyor. Ne oldu bu iş anlamadık? Aramızda konuşuyoruz, bazı fabrikalarda sendika kurullarına kadınlardan seçilenler olmuş. Bu da iyi bir şey ama orada da seçilen kadınlara dair bazı sıkıntılar varmış.”

‘AYDA 85 BİN LİRA ALANLAR BİR HAFTA GEÇİNEMEZ’

Konuştuğumuz kadınların hepsi hayat pahalılığından, her gün gelen zamlardan şikayetçi. Krizle birlikte hayat standartlarının çok düştüğünü, özellikle son bir yıldır kendileri için hiçbir harcama yapamaz hale geldiklerini, giderek dışarıda daha az vakit geçirdiklerini söyleyen kadınlar, sözleşmeyle iyi bir zam alınması gerektiğini vurguluyor.

Asgari ücrete yapılan zammı çok az bulan metal işçisi kadınlar, “Asgari ücrete zam yapmayanlar ayda 85 bin lirayla yaşıyor. Onlar değil bir ay, bir hafta bile geçinemezler bu parayla. “Enflasyonun altında bırakmadık” diye dalga geçiyorlar bir de” diyerek tepkilerini dile getiriyor.