Yaklaşık 1,5 yıl önce MEB’de Bilişim Eğitmeni olarak çalışırken, ihraç edildim. 29 Aralık 2015 tarihinde KESK, DİSK, TTB VE TMMOB’un kararıyla “savaşa karşı barışı savunacağız” çağrısıyla yapılan 1 günlük iş bırakma eylemine dönemin Eğitim Sen İzmir 4 nolu Şubenin Kadın Sekreteri olmam hasebiyle örgütlemesini de yapıp katıldım. Ancak bu, karşımıza terör örgütü propagandası yapma olarak çıktı. Savcılık hakkımızda iddianame hazırladı. Kemalpaşa temsilciğimizdeki 36 öğretmen arkadaşım Terörle Mücadele’nin polisleri tarafından evleri basılarak, ben de sömestr tatili için gittiğim Iğdır’dan dönerken Kars havaalanında gözaltına alındık. 8 günlük gözaltıdan sonra İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi hakkımızda dava açtı. Çıkarıldığımız mahkemede 2 kişi tutuklandık. Tabii burada haksız muameleler, fiziki ve psikolojik şiddet dahil her türlü mağduriyet ve insanlık dışı muameleye tabi tutuldum. 10 günlük tutuklu iken cezaevinde bir de tutukluluğumu gerekçe gösterip ihraç edildiğimi öğrendim. Yaklaşık 2 aylık tutukluğun ardından kimbilir kaçıncı itiraz dilekçesinden sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye oldum. Oldum da hayatın acı çehresi ile karşılaştım. Bir anda işsiz ve toplumda teşhir edilmiş bir şekilde ulu- orta yerde buldum kendimi. Üzerine bir de mevcut iktidarın hukuksuz uygulamalarını görüp etkilenen ev sahibim tarafından da evimden edildim. Tabii bunların hepsini göz önüne aldığımızda şu açık bir şekilde fark ediliyor. Kadın olarak sizden korkuluyor. İhraç edildikten sonra sendikal faaliyetlerimi Eğitim Sen’de sürdürdüm, halen de sürdürüyorum. Bir kadın olarak hayatım tümden değişti. Gerek ailevi, gerekse sosyal anlamda birçok sıkıntı beni bekler olmuştu. İhracımdan bu yana iş aradım, hala arıyorum. Başvuru yaptığım her yerden terörist ilan edilip, geri çevrildim. İşini iyi yapan bir yazılımcı iken, garsonluk yapmanız bile engelleniyor. Yer yer takı yapıp satarak, yer yer web siteleri yaparak geçimimi sağladım. Bu bir mücadele... Faşizme karşı, emek sömürüsüne karşı, kadına şiddete karşı, çocuk istismarına... Birçok antidemokratik uygulamalara karşı haklı ve onurlu bir mücadele... Yürüttüğümüz mücadeleye böyle yaklaşıp geleceğimizi kurma hayalimizden vazgeçmememiz gerekiyor. Bize düşen toplumda oluşan refleksi olumlu yönde yönlendirerek bir toplumsal muhalefet oluşturup, barış, huzur ve demokrasi ortamının inşası için mücadele etmektir. Tüm kadın arkadaşlarım başta olmak üzere toplumun emek ve demokrasi güçlerine başarılar diliyorum.

Serkeftın...