Bilindiği üzere yaklaşık üç aydır 130 bin metal işçisini ilgilendiren toplu iş görüşmeleri MESS ve Türk Metal Sendikası arasında sürüyor. Hâlihazırda şu an birçok metal fabrikasında eylemler devam ediyor. Basın açıklamalarında, yürüyüşlerde önde kadın işçileri görüyoruz. Bu, bazı yerlerde sendikanın, “Güzel bir görüntü olsun” diye kadınları öne çıkarmalarından, bazı yerlerde ise kadın işçilerin özel olarak sendika temsilcilerini sıkıştırıp “Arkada kalıyoruz, sloganlara eşlik edemiyoruz, önde duracağız” diye eylemlerden önce yer ayırtmasıyla oluyor. Kadınlar bantta, molalarda, ev oturmalarında, kafe buluşmalarında bir araya her geldiklerinde bu süreci tartışıyorlar.

Öncelikle şunu söyleyeyim; 10 yıllık bir kadın işçiyle 2 yıllık bir kadın işçi arasında Türk Metal’e güven konusunda çok büyük faklılık var. 10 yıllık işçi, 2015’te patlayan metal eylemlerinden sonra, sendikanın işçileri karşısına almamak için masadan hemen anlaşmayla kalkmayacağını, bu süreci uzatacağını ama taleplerinin hepsini de kabul ettiremeyeceğini düşünüyor. Hatta büyük bir ihtimal yüzde 20 oranında bir anlaşmaya varıldığını, ancak işçilerin gazını almak için eylemlilik sürecinin uzatıldığını düşünüyor. Ayrıca 400-500 liralık bir zamma da tav olduğunu belirtiyor. Daha önce hiç toplusözleşme görmemiş 2 yıllık bir kadın işçinin ise sendikaya güveninin daha yüksek olduğu gözlemleniyor. Yine 400-500 liralık bir zammın kendisine yeteceğini söylüyor.

Birçok kadın işçi, yapılan ses çıkarma eylemlerine katılıyor; hatta erkek işçiler ‘Oğlum kızlar bile bağırıyor, sen niye bağırmıyorsun’ diyerek birbirini gaza getiriyor. Yürüyüş ve ses çıkarma eylemlerine katılan kadınlara bu eylemlilikler çok iyi geliyor; kadınlar deşarj olduklarını söylüyor ve bir sonraki eyleme daha istekli ve daha ön planda katılıyorlar. Şöyle bir örnek vereceğim; 30 yaşında 2 çocuklu bir kadın arkadaşım gece eşiyle çok şiddetli bir tartışma yaşamış. Bütün gün morali bozuk ve ağlayarak çalışmasına rağmen yürüyüş eylemine kadın arkadaşlarını da toplayarak geldi. Eylemde arkadaşlarıyla fotoğraf çekip sosyal medyaya attı. Eşinin onu arayarak “Bakıyorum da hiç mutsuz değilsin, bir de fotoğraf atıyorsun nispet yapar gibi” demesi üzerine “Biz eylemlere katılmazsak nasıl yüksek zam alacağız? Ne kadar yüksek zam alırsak o kadar rahat ederiz” diyerek telefonu suratına kapattı. Servise bindiğinde bağırmaya, düdük çalmaya devam etti. Sonra da “Bu iş böyle olmaz, grev yapmamız gerekiyor” dedi.

Kadın işçiler yapılan eylemleri sahipleniyor; ama iş bırakma, iş yavaşlatma gibi eylemlerin daha etkili olacağını düşünüyorlar.