Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) ile işçi sendikaları arasında süren toplu sözleşme görüşmeleri tıkandı ve birçok metal fabrikasında da işçiler eylemlere başladı. Biz de daha önce Yurtiçi Kargo ve Saba fabrikasında sendikalaşma çalışmaları yürütmüş, şimdi de metal fabrikasında çalışan bir kadın işçiyle bir araya geldik.
7 yıldır Türk Metal’in örgütlü olduğu bir fabrikada çalışan kadın işçi, daha önce çalıştığı işyerlerinde de sendikalı olabilmek için mücadele etmiş. Yurtiçi Kargo’da verdikleri sendikalaşma mücadelesini şöyle anlatıyor: “Yurtiçi Kargo işçilerinin ilk sendikal örgütlenme çalışmalarını yapan işçiler arasındaydım. 90’lı yıllardı, direnişimiz 8 ay sürdü. Direniş sırasında işveren tarafından çevik kuvvet tarafından etrafımız sarıldı. Sürekli gözaltına alınıyorduk. Sendika getirebilmek için dişe diş mücadele ettik ama direnişimiz Yurtiçi Kargo işçilerinin işten atmasıyla sonuçlandı.”
Sonrasında çalıştığı Saba fabrikasında da çalışma koşullarının kötü olması nedeniyle yine sendikalaşmak istediklerini, orada da direniş başladığını ve yine kadınların işin öncüsü olduğunu söylüyor.

İŞÇİLER SENDİKA YÖNETİCİLERİNE YAKLAŞAMIYOR

Şimdi ise sendikalı bir metal fabrikasında çalışıyor. Ancak sendikası Türk Metal’in yöneticilerinin tutumu beklentilerinin tam aksi. Şöyle anlatıyor: “Asgari ücretin biraz üstünde maaşlarımız. Aynı iş kolunda başka bir sendikaya yeni üye olan 2 yıllık bir işçi bizden daha yüksek maaş alıyor. İkimiz de sendikalıyız ama maaşlarımızdan çalışma koşullarımıza kadar aramızda çok fark var. Diğer metal fabrikalarında yapılan sözleşmelerin bizden daha kapsamlı olduğunu söylediğimde ya da bir şeyler talep ettiğimde sendika temsilcisi hemen tepki gösteriyor. Fabrika yönetiminden talep edince onlar da ‘Sözleşmenizde olmayan bir şey yapamayız. Sendikanızla konuşun sözleşmenize eklesinler’ diyor. Türk Metal hükümete yakın bir sendika. Sendika Başkanı Pevrul Kavlak işçiler için ulaşılamaz, çünkü koruma ordusuyla geziyor. İşçiler yanına yaklaşamıyor, derdini anlatamıyor. Şube Başkanı da aynı, fabrikaya geldiğinde korumalarıyla geliyor, işçiler yanına yaklaşamıyor. Temsilcileri direkt atama yoluyla seçiyorlar ve işçileri karıştırmıyorlar. Türk Metal’de temsilciler sürekli pohpohlanmaya alıştırılmış, bu yüzden de eleştiriye kapalılar.”

KADINLAR İÇİN HİÇBİR ÇALIŞMA YOK

Türk Metal’in kadın işçilere yaklaşımını da eleştiriyor: “Fabrikada 40 kadın işçi olmasına rağmen bizim taleplerimiz ve sorunlarımız dikkate alınmıyor. Kadın işçiler için bir çalışma yok. Sadece 8 Mart’a hazırlanırken kadınları bir araya topluyorlar. İşçi kadınları götürecekleri yerleri önceden belirliyorlar. Üç gün boyunca kadınların taleplerini konuştuğu, ortak çözüm aradığı eğitimler yerine sendika başkanı ve Cumhurbaşkanı salona girdiğinde hangi sloganları atacağını belirleyen eğitimler veriliyor. Fabrikada sendika temsilcisi, genç işçilerle ilgili bir kurultay yapılacağını söyledi. Bir afiş tasarlamaya başladılar. Ben de öneride bulundum. Temsilci ‘Sen öneride bulunamazsın, sen bu kurulda yer almıyorsun. Senin yaşın tutmuyor. 30 yaşa kadar işçiler bu kurulun içinde olabiliyor’ dedi. Gençlerle folklor ekibi kurdular, piknik ve yürüyüşler yaptılar. Temsilciye ‘Pardon ne ekibi kurmuşsunuz? Piknik düzenliyorsunuz, yürüyüş yapıyorsunuz? Biz de sendikalı değil miyiz? Aidat ödüyoruz bizi niye yok sayıyorsunuz. Ben gençlerden daha çok çalışıyorum. İş ayrımı yaptığınızda sen yaşlısın bunu yapamazsın burada gençler çalışsın demiyorsunuz? Biz gençlerin yapamadığı işleri yapıyoruz’ dedim. Temsilci bana ‘İstersen seni sendikadan çıkarırım. Sendikanın hiçbir hakkından yararlanamazsın’ dedi. ‘Sen bana bunu söyleyemezsin’ dedim. Şube Başkanı geldi, temsilciyle yaşadığımız sorundan bahsettim. ‘Biz bir grubu kazanırken diğerini kaybetmek için yapmadık’ dedi. ‘Maalesef kaybettiniz bundan sonra 35 yaşın üstündekiler Türk Metal’in yürüyüşlerine katılmayacak’ dedim.”

NELER YAPABİLECEĞİMİZİ 2015’TE GÖRDÜK

Şu anda metal işkolunda uyuşmazlıkta olan toplusözleşme sürecinde ise fabrikada yaşananlarla ilgili şu bilgileri veriyor: “Şu an Türk Metal ve MESS arasında bir çekişme var. Türk Metal ‘bizim de kırmızı çizgilerimiz var’ dedi ve örgütlü olduğu fabrikalarda eylem kararı aldı. Bizim fabrikamızda da eylemler yapılıyor. Serviste işçiler kendi aralarında Türk Metal’i eleştiriyor. ‘Sendika sendika değil ki, Türk Metal’in sesi bir iki yıldır duyulmaya başladı. Kötü bir sendika ama mecburuz ne yapalım’ diyorlar. Aslında neler yapabileceğimizin en iyi örneğini 2015’te metal fırtınada gördük. Farklı siyasi görüşlerde olsak da taleplerimizin görünür olması için birlikte mücadele yürütmeliyiz.”