Regl hayatın bir gerçeği; ama çok az konuşuluyor. Toplama kamplarındaki kadınlar, en vahim ve zorlu şartlarda, özel olanın kamusallaştırılması ile nasıl başa çıktılar?

1915 yılından beri soykırım gerçeğini kabul etmezlik ve görmezlik tüm nefretiyle koruyor yerini. O dönemin Ermeni kadınlarını unutmamak adına yaşamlarını hatırlayalım.

Kanlı katliamlar yaşamını sarıp sarmalamışken Maya halkları için barış savunuculuğu yapan ve Nobel Barış ödülünü kazanan Rigoberta Menchu’yu tanıyor musunuz?

O, işçi sınıfının kurtuluşu için elinden gelenden daha fazlasını yapan, kadın işçiler için örnek olan bir kadın işçiydi. Hem de dünyada bir sendikanın başkanı olabilen ilk kadın işçi!

Kapitalizmle ekonomik, sosyal, politik ve ideolojik, yani her alanda mücadele edilmesi gerektiği bilincini ortaya koyan bir tarih; Kadınlar Maden Ocaklarının Kapatılmasına Karşı grupları.

Virginia eyaletinin başkenti Richmond’da kadınlar, Virginia Valisi John Letcher’dan, makul fiyatlarla yiyecek talep etmek için 2 Nisan 1863’te Pichmond Kapitol Meydanı’nda buluştular.

20. yüzyılda isminin zikredilmesinde bir sakınca kalmamış kadın yazarlar yaşadıkları dönemde isimlerini gizliyordu, neden mi?

İşçi kadınlar, burjuva kadınların ‘küçük kızkardeşleriydi’. Oy hakkı elde edilene kadar aynı safta olundu; fakat burjuva kadınlar kendi sınıf çıkarlarını hiçbir zaman bir kenara koymadı.

Fransa’da 1960’larda ortaya çıkan Yeni Dalga (Nouvelle Vague) sinema akımının tek kadın temsilcisi olan Yönetmen Agnes Varda ‘Yeni Dalga akımının büyükannesi’ olarak anılıyordu.

Pek çok bilim kadının çalışmaları tarih boyunca görmezden gelindi. Ancak bilim kadınları da Evrim Kuramı’nı geliştiren kadınlar da vardı. İşte onlardan bazıları.

Kalkık, biçimli bir burun, sivrice, küçük bir çene ve başında bir Anadolu başlığı... İsmi Sabiha idi...

8 Mart’ı Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak tarih sahnesine çıkaran emekçi kadınların yaşamını bilmek bugünü daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor. Kadınların eylemler, grevler, devrimler tarihi...

Rosa, bir kadının sınırlarının irade gücüyle ne kadar zorlanabileceğini, insanın prangası haline gelmiş gelenek ve göreneklerin kuşatmasından nasıl kurtulabileceğini gösteren güçlü bir figürdür.

Rosa Luxemburg, yüz yıl önce bugün şiddetle bastırılan Spartaküs ayaklanmasının ardından kolluk güçlerince vahşice öldürüldü.

‘Ve böyle sürüp gitsin istemiyoruz / Yaşamak için ekmek / Ruhumuz için gül istiyoruz!’ Kadın işçilerin mücadelesine ışık tutan bir slogan; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe gelsin...

59 kadın delege kadın güçlü bir dinleyici topluluğunun önünde, ş̧eriat yasasının statüsü de dahil olmak üzere, çok eşliliği, kadın haklarını ve türbanı tartışmak için bir araya gelmişti.

“Dizlerimiz üzerinde yaşamaktansa ayakta ölmeyi yeğleriz.” Bu sözler İspanya’nın en tanınmış komünisti Dolores Ibárruri’nin... Tutkulu ve mücadele dolu bir hayatı oldu, faşizme geçit vermedi.

Sanatçılar tarafından sanatıyla uğraşmayıp, kendisini parti çalışmalarına adadığı için eleştirilen Browne en iyi sanatsal çalışmalarını da yine aynı dava uğruna doğrudan eylem içerisindeyken verdi.

Dışlanmamak için gördüğünü söylemekten kaçınan sözde bilimcilerden değildi o. Cesaretinden asla ödün vermeyen Margulis’in güçlü ruhu, sadece gerçeği hedefliyor ve onun için hareket ediyordu.

İspanya’daki iç savaşın göbeğinde ölmeye vakti olmayan bir kadındı o. Ömrü mücadeleyle ve sürgünde geçti. Angeles Florez Peon’u nam-ı diğer ‘Maricuela’yi tanıyalım.