“Yürüyoruz yürüyoruz, yan yana, güzel günler adına
Kadınız, insanız, insanlığı ayağa kaldırıyoruz
Paydos bundan böyle köleliğe, aylaklığa
Herkes çalışsın, bölüşülsün kardeşçe, yaşamın sundukları
İşte bunun için yükseliyor yüreklerimizden
Bu ekmek ve gül türküleri
Ve yineliyoruz hep bir ağızdan
“Ekmek ve gül! Ekmek ve gül!”
Sitemize ve dergimize adını veren James Oppenheim’ın bu şiiri ile karşılaşmışsınızdır daha önce. “Ekmek de istiyoruz, gül de!” sloganları çokça atıldı patronlarından haklarını isteyen kadın işçiler tarafından.
Onlardan biri tarihe “Ekmek ve Gül Grevi” olarak geçti.
Fabrika patronu 1912 Ocak’ında Massachusetts’te Lawrence tekstil işçilerinin ücretlerini düşürmek isteyince, işçiler greve çıktı ve fabrikada örgütlenme çalışmalarını bir süredir yürüten Dünya Sanayi İşçileri Sendikası bu grevde etkisini göstermeye başladı. Tarihe “Lawrence Teksil Grevi” olarak geçmiş olan bu grevde kadın işçilerin taleplerinin anlaşılmayacak yanı yoktu. Maaşlarında yüzde 15’lik bir artış, fazla mesaiye iki katı mesai ücreti ve haftalık 55 saatlik çalışma süresi.
Grevi bastırmaları, işçileri geri püskürtmek için, bugün olduğu gibi dün de fıtratında sermayeyi korumak olan şehrin güvenlik güçlerinin ipleri çözüldü ve 36 işçi tutuklandı. Ancak, bu olay işçilerin dayanışmasını kırmadı, aksine Amerika çapında bir kampanya başlatıldı ve grevci işçilere destek için paralar toplandı, işçiler ile aileleri için yemek dağıtım istasyonları kuruldu. Direnişin öncülerinden Elizabeth Gurley Flynn grevcilerle görüşüyor, bir yandan da direnişi Amerika’nın şehirlerine yaymak için çalışıyordu. Kadın işçiler ücretlerini alamadıkları için çocuklarının ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geliyordu. Elizabeth’in öncülüğünde, grevci ailelerin çocukları geçici süreliğine Amerika’nın çeşitli yerlerinde greve destek veren sosyalistlerin yanlarına gruplar halinde gönderildi. Ancak, ilk grup çocuğun gönderilmesinden birkaç gün sonra diğer bir grup tren istasyonundayken polislerin engeliyle karşılaştı. 30’a yakın kadın tutuklandı. Kadın işçileri örgütleyen Elizabeth, sendikasına yapılan bir suçlama üzerine şunu söyledi; “IWW kadınları kavganın en önüne atmakla suçlanıyor. Bu doğru değil. Aksine, kadınlar geride tutulmamalı, çünkü doğası gereği kadın en önde hareket eder.”
10 haftalık grevin sonunda ise 20 bin grevci göçmen işçinin talepleri kabul edilir. İşçiler kendi dillerinde “Enternasyonal” marşını okuyarak bu zaferi kutlar. Grev boyunca yaptıkları eylemlerden birinde kadın işçilerin “Ekmek de istiyoruz gül de!” pankartıyla tarihe “Ekmek ve Gül Grevi” olarak geçer bu grev.
İlgili haberler
GÜNÜN ŞARKISI: Ekmek ve Gül
James Oppenheim’ın ‘Ekmek ve Güller’ şiirinden derlenmiş şarkıyı bir de Kombinat kadın korosundan di...
Değiştirebileceğimizi hatırlatan bir gün
Geleceği de ancak geçmişimizi bilerek değiştirebileceğimize göre, o zaman, neydi 8 Mart’ı bize öneml...
Ekmek ve Gül Mart sayısı
‘Kim, neyi, neden ve ne için istiyor?’ sorularına yanıt aradık bu ayki sayımızda, çünkü biliyoruz so...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.