1960 yılında Guatemala’da etnik ve sosyoekonomik gerilim gittikçe artıyordu, Maya toplumuna karşı girişilen acımasız bir iç savaş vardı. Askeri diktatör Efrain Montt ve zengin toprak sahipleri ülkeyi kan gölüne çevirmişlerdi. 1960 yılında başlayıp, 1996 yılında barış antlaşması imzalanan savaşta 450 Maya köyü yok edildi, 200.000 Guatemalalı öldürüldü ve 1 milyon insan göç etmeye zorlandı. Ailesini bu savaşta yitiren Rigoberta, sürgün olduğu dönemde yerli halkın hakları için konuşmalar yaptı ve 1983 yılında “Ben Rigoberta Menchu” kitabını yayımladı. Böylece uluslararası bir ilgiyi bu savaşın üzerine çekti.
İŞÇİLİKTEN HAK SAVUNUCULUĞUNA...
Rigoberta Menchu, 9 Ocak 1959 yılında Guatemala’da yoksul bir köy olan ve Kiçi yerlilerinin yaşadığı Chimel köyünde doğdu. Çok küçük yaşlarda ailesiyle birlikte şeker kamışı toplayarak ve kahve ekimi yaparak geçiniyordu. 1982 yılında Nobel Barış ödülünü alan Menchu’nun hikayesi küçük bir köyden, barış savunuculuğuna nasıl gelmişti?Menchu’nun yaşadığı bölge İspanyolların fethinden önce orada yaşayan ve hala kültürlerini ve dillerini koruyan Kiçi halkına ev sahipliği yapıyordu. O zamanlar Menchu ailesi gibi kırsal köylüler acımasız toprak sahiplerinin insafı altında yaşıyorlardı. Önce kadın hakları savunuculuğu yapan Menchu daha sonra Katolik Kilisesi üzerinden sosyal reform hareketlerine katılmaya başladı.
Menchu ailesi politikti, toprak reformu hareketinde köklü faaliyetlerde bulunuyorlardı. Çok geçmeden hükümetin gözüne battılar. Ayrıca ülkede yaşanan bir iç savaş gölgesinde geçiyordu bu yaşananlar. İsyancılara dönük acımasızlıklar ve işkenceler hat safhadaydı. Rigoberta’nın babası da tutuklanarak işkenceye maruz kalanlardandı. 20 yaşındaki Rigoberta’da da dahil olmak üzere bu olaydan sonra ailenin bütün üyeleri isyancılara katıldı.
Bu süreçte Rigoberta’nın kardeşi yakalanarak isyancılara ibret olsun diye köy meydanında canlı canlı yakılarak öldürüldü. Babası, hükümet elçiliğini protesto etmek üzere İspanya Büyükelçiliği'ni ele geçiren küçük bir isyancı grubunun lideriydi. Güvenlik güçleri gönderildi ve Rigoberta’nın babası da dahil olmak üzere isyancıların çoğu öldürüldü. Annesi de aynı şekilde tutuklandı, tecavüze uğradı ve öldürüldü. Köylü Birliği Komitesi'ne (CUC) katılan Rigoberta 1980'de, CUC'nin Pasifik kıyısındaki “tarım işçileri için daha iyi şartlar” adına düzenlediği grevde belirgin bir şekilde çalıştı ve 1 Mayıs 1981'de başkentte büyük gösterilerde aktif oldu. Sonrasında Halk Cephesi radikaline katıldı.
KANLI SAVAŞIN BELGESİ BİR KİTAP...
1981'de Rigoberta Menchu, Guatemala'da saklanmak zorunda kaldı ve sonra Meksika'ya kaçtı. Bu onun hayatında yeni bir evrenin başlangıcına işaret ediyordu: Guatemala'daki baskıya karşı direnişini yurtdışında sürdürüyordu. 1982 yılında ortak muhalefet organı, Guatemala Muhalefetinin Birleşik Temsilciliği'nin (RUOG) kuruluşunda yer aldı. 1983 yılında, hayat hikayesini Elisabeth Burgos Debray'e anlattı. Bu görüşmelerden derlenerek yapılan “Ben Rigoberta Menchu” adlı kitap, uluslararası düzeyde dikkat çeken sürükleyici bir savaş belgesine dönüştü. Kitap hemen birkaç dile çevrildi ve büyük bir başarı elde etti, dünyanın birçok yerinde insanlar Menchu'nun hikayesiyle Maya halkının mücadeleleri ve acıları hakkında bilgi sahibi oluyordu. Yerel haklar alanında uluslararası bir figür haline gelen Rigoberta, dünya çapında konferanslar ve konuşmalar düzenledi. 1992 yılında ise Nobel Barış Ödülü'nü kazandı.Ödülü kazandıktan sonra Guetamala’ya dönen Rigoberta, “Rigoberta Menchú Tum Foundation (FRMT)” yardım derneğini kurdu. Bu dernek vasıtasıyla soykırımdan kurtulan ve haksızlığa uğrayan insanlara yardım etti. Rigoberta ve kurduğu dernek Guetamala’da işlenen yüksek profilli davaların hukuki savunuculuğunu üstlendi.
Aynı zamanda politik bir figür de olan Rigoberta 2007 ve 2011'de başkanlığa aday oldu, bu yerli halkın liderliği üstlendiği ilk partiydi. Şimdilerde hala Maya toplumu için adalet aramaya ve mücadele etmeye devam ediyor.
Yararlanılan kaynaklar: Netflix belgesel dizisi, Özak Durmuş
İlgili haberler
Çarşafların, örtülerin anlattığı Maya kadınları
Maya kadınları acılarını, dirençlerini, yaşama isteklerini ilmek ilmek işleyerek hayatta kalmaya, ha...
GÜNÜN KADINI: Lise Meitner
Bilimde kadın olduğu için karşılaştığı engeller, uğradığı ayrımcılıklar karşısında fizik tutkusundan...
GÜNÜN KADINI: Harriet Hawes
Arkeoloji öğrencisiyken hocalarının engeliyle karşılaşan Harriet Hawes yoluna devam etti ve Yunanist...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.