Kovid-19 nedeniyle başlatılan kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamaları nedeniyle hamile ve doğum yapmış kadın işçiler hakları konusunda ciddi tereddütler ve endişeler yaşıyor.
Ne yazık ki Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ALO-170 Çağrı Merkezi ve işverenler, kadın işçilere eksik ya da yanlış bilgi verebiliyor.
Bu nedenle köşemize bu konuyla ilgili olarak adeta soru yağıyor. Normalde günde 1 soru yanıtlıyoruz, ama son birkaç ayda birçok kez konuyla ilgili soruları toplu olarak yanıtladık. Bugün de tam 8 soruyu yanıtlayacağız.
Altını çizerek söyleyelim. Kovid-19’un faturası annelere kesilemez.
Soru ve yanıtlarımıza geçmeden önce temel kuralları sıralayalım:
1) Kısa çalışma ve ücretsiz izin, analık ödeneğine engel değildir.
2) Analık ödeneği alabilmek için analık izni ya da doğum tarihten önceki 3 ayda prim yatması gibi bir koşul yoktur.
3) Analık iznine ayrıldığı tarihte (primi yatsın ya da yatmasın, ücretsiz izinde ya da kısa çalışmada olsun ya da olmasın) sigortalılık hali devam eden, yani çıkışı verilmemiş olan kadın işçiler, doğum tarihinden önceki 1 yılda 90 gün primin yatmış olması koşuluyla analık ödeneği alabilir.
4) Analık ödeneği hesabında analık izninin başladığı aydan önceki son 3 aydaki günlük ortalama prime esas kazanç dikkate alınır. Yani 90 günlük toplam prime esas kazanç tutarı 90’a bölünür. Bu ortalama günlük tutarın 3’te 2’si günlük analık ödeneğidir. Örneğin Haziran ayında analık iznine ayrılan kadın işçi için Mayıs, Nisan ve Mart aylarına bakılır.
5) Kısa çalışma ödeneği tutarı hiçbir biçimde analık ödeneği tutarını etkilemez ve analık ödeneği hesabında dikkate alınmaz.
6) Bu son 3 ayda kısa çalışma veya ücretsiz izin nedeniyle hiç prim (ve dolayısıyla prime esas kazanç) yoksa, önceki 3 aya gidilir ve bu 3 ayın ortalaması alınır.
7) Son 3 ayda bazı günler prim yatmış, bazı günlerde ise kısa çalışma ya da ücretsiz izin nedeniyle prim yatmamışsa, prim yatan günlerin ortalaması alınır. Örneğin son 3 ayda 40 gün primi ve prime esas kazancı olan kadın işçinin 40 günlük prime esas kazanç toplamı 90’a değil 40’a bölünür. Böylece ücretsiz izin ya da kısa çalışmanın ödenek tutarı üzerinde hiçbir etkisi olmaz. Ortalama alındığı için kadın işçinin normalde alacağı analık ödeneği tutarı değişmez.
Okurumuzun Sorusu-1: Merhabalar. 5 yıldır özel bir şirkette çalışmaktayım. Bu ay itibariyle şirketimiz kısa çalışma ödeneğine geçiş yaptı. Bu ayın 20 si itibariyle de 37 hafta olarak doğum iznine ayrılmış bulunmaktayım. Bundan önceki 2 ay boyunca da pandemi nedeniyle ise gitmedik ama maaşlar yatmaya devam etti ve bu iki ayın 1 ayında yıllık iznimizden kullandırıldı. Analık ödeneğini aylara bölünmüş şekilde almak istiyorum fakat kısa çalışma ödeneğine geçildiği için aylık ödenekte herhangi bir kesinti yaşanır mı? İnsan kaynaklarına danıştığımda prim eksik gözükeceği için ve kesinti yaşanacağını ve son çalışma gününe kadar olan kısmın hesaplandığını bildirdi. Araştırdığımda izne çıkılan ayın önceki 3 ayı baz alındığını görmekteyim. Kafam bu nedenle çok karıştı. Sizlere danışıp bilgi almak isterim. Şimdiden yardımlarınız için teşekkür ederim.
Okurumuzun Sorusu-2: Merhabalar. Özel bir şirkette 4-A sigortalı olarak çalışmaktayım. 23 Mart itibariyle 3 ay süreli olarak kısa çalışma ödeneğinden yararlandım. Kısa çalışma süremiz 23 haziranda bitiyor. Şu an 26. haftalık hamileyim, temmuzun ikinci haftası analık iznine çıkmayı düşünüyordum fakat kafam çok karıştı. Doğum izninden önceki 3 ay prim yatmadığı için rapor parası alabilir miyim? 170’i arayıp sorduğumda alamayacağım söylendi.
Okurumuzun Sorusu-3: Merhabalar. 5 senedir özel bir tıp merkezinde çalışıyorum. Pandemiden dolayı 20.03.2020 tarihinden beri kısa çalışma ödeneği almaktayım. Ve 17 haftalık hamileyim. Kısa çalışma ödeneği 3 ay daha yaratıldığı takdirde 32. haftama kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmış ama aktif olarak çalışmamış olacağım. Bu durumda geçici iş göremezlik paramı yani analık ödeneği mi alabilecek miyim? Çünkü sigortam kısa çalışma ödeneğine göre yani eksik yatıyor. Analık ödeneğini yine de alabilecek miyim veya alabileceksem de aktif çalıştığım zamankine göre düşük bir tutar mı alacağım? 32. haftam Eylül sonunda doluyor ve ben mart ayından Eylül sonuna kadar sadece kısa çalışma ödeneğinden yararlanmış olacağım. Bilgi verirseniz çok sevinirim. Çok teşekkür ederim.
Okurumuzun Sorusu-4: Merhabalar sorularım olacak. Mart ayının ilk haftasında doğum iznine çıktım. 32.haftam normalde şubat başında doluyordu. İzne çıkmadan önce doğum sonra çalışmayacağımı belirterek analık raporu sonrasında tazminat hakkımı istedim. Onlar da “şubat ayında çalışabilir raporu al şubat ayı sonuna kadar bize destek ol biz de sana haklarını verelim” dediler bende öyle yaptım iznim bittikten sonra işyerini aradım şimdi çıkarım olmayacağı için 6 ay daha ücretsiz izin kullanmamı istediler ve haklarımı vermeyeceklerini söylüyorlar. Şu anda çocuğuma bakacak kimsem de yok ne yapabilirim? İzinden sonra işe gitmem gerek verdikleri sözde durmadılar istifa da etmek istemiyorum elimde herhangi bir belge de yok onlar için karnım burnumda işe gittim şubat ayı primimi de vermediler yardımcı olursanız sevinirim teşekkürler şimdiden.
Okurumuzun Sorusu-5: Merhaba. 11.03.2020 tarihinde doğum iznine ayrıldım. 19.03.2020 tarihinde Kovid-19 nedeniyle işyerim geçici bir süreliğine kapandı. Kısa çalışma ödeneği ödenmeye başladı. Ben doğum izninde olmama rağmen bana da ödediler ve analık rapor parası yattığında işyerine vermem gerektiğini söylediler. Bu durumda benim nasıl bir yol izlemem gerekiyor?
Okurumuzun Sorusu-6: 31 haftalık hamileyim. Pandemi nedeniyle işe gitmiyorum. İşyerimde çalışma var ama beni işe kabul etmiyorlar. İşyerimizde başka bir hamile bayan daha var o gidiyor. Ben de gitmek istedim ama “bana hamileler çalışmıyor” diye söylendi. Ben bu ay bittikten sonra 32. Haftamda çalışabilir raporu alacağım doktordan. Raporum olduğunda beni de çalıştırırlar mı? Ya da bu durumda ne yapmam lazım?
Okurumuzun Sorusu-7: Çalıştığım firma pandemiden dolayı 3 ay ara verdi. 35+5’te erken doğum yaptım. Bana analık ödeneği yatmış ama 24 günlük yatmış. 170 “firman tam 1 aylık bildirim yapsın” dedi ama firma da “hayır bizim değil senin doktorundan rapor alman gerekiyor” dedi. İyice kafam karıştı. Ne yapmalıyım?
Okurumuzun Sorusu-8: Eşim nisan mayıs ve haziran ayları için Kovid 19 nedeni ile kısa çalışma ödeneği alıyor. Fakat normalleşme süreci ile işyeri 17 Haziran 2020 itibarı ile tam gün çalışma için SGK’ya başvuruda bulundu. Eşim şu an için çalışıyor ve hamileliğin 32. haftasında. Şu an fiilen çalıştığı için 32.hafta yerine 37.haftaya kadar doğum izni raporunu uzatabilir mi? Yoksa 32. haftadan itibaren izne çıkması mecburi midir pandemi nedeni ile? Bu konudaki bilgi kirliliği nedeniyle kafamız biraz karıştı. Bu konuda izlenilmesi gereken yol nedir, teşekkürler.
1. Sorunun Yanıtı: İnsan kaynakları okurumuza yanlış bilgi vermiş. Kadın işçinin analık iznine ayrıldığı ya da doğum yaptığı tarihte işyerinin kısa çalışma kapsamında olması analık ödeneğine engel teşkil etmez. Okurumuz Haziran ayında rapor alarak analık istirahatine ayrılmış. Dolayısıyla okurumuzun analık ödeneği hesabında önceki üç aydaki, yani Mayıs, Nisan ve Mart aylarındaki prime esas kazancın günlük ortalaması alınacak. Okurumuz bu ortalamanın 3’te 2’si tutarında günlük analık ödeneği alabilecek. Sonuç olarak kısa çalışmanın analık ödeneği üzerinde herhangi bir etkisi bulunmayacak.
2. Sorunun Yanıtı: Alo 170 okurumuza yanlış bilgi vermiş. Analık ödeneğine hak kazanabilmek için analık izni ya da doğumdan önceki son 3 ayda prim yatması gibi bir koşul yok. Analık ödeneği için doğumdan önceki bir yılda 90 gün prim yatma koşulu dışında bir koşul aranmıyor. Okurumuz Temmuz ayında analık iznine ayrıldığı takdirde, analık ödeneği hesabında Haziran, Mayıs ve Nisan ayları dikkate alınacak. Bu süre içinde kısa çalışma ödeneğinin verildiği ve prim yatmayan süreler hesaplamaya girmeyecek. Dolayısıyla bu 3 aylık dönemde sadece 23 Haziran’dan Haziran ayı sonuna kadar okurumuza ücret ödenmiş ve bu sürenin primi yatmış olacak. Yani 8 günlük bir ücret ve 8 günlük bir prim olacak. 8 günlük prime esas kazanç 8’e bölünerek günlük ortalama elde edilecek. Bu tutarın 3’te 2’si okurumuzun günlük kısa çalışma ödeneği tutarı olacak.
3. Sorunun Yanıtı: Kısa çalışma Cumhurbaşkanı kararı ile 3 ay daha uzatıldı. Okurumuz Eylül sonunda rapor alıp analık istirahatine ayrıldığı ve işyeri hala kısa çalışmada olduğu takdirde okurumuzun son 3 ayında yani Ağustos, Temmuz ve Haziran aylarında hiç fiili çalışması, dolayısıyla da prime esas kazancı olmayacak. Bu durumda önceki 3 aya yani Mayıs, Nisan ve Mart aylarına bakılacak. Okurumuzun Mart ayında 19 günlük çalışması ve prime esas kazancı mevcut. Dolayısıyla bu aydaki prime esas kazanç, prim gün sayısına bölünerek günlük ortalama elde edilecek. Bu tutarın 3’te 2’si okurumuzun günlük analık ödeneği olacak. Okurumuzun son aylarda hep kısa çalışma kapsamında olması ve kısa çalışma ödeneği alması, analık ödeneğine engel teşkil etmeyecek. Okurumuz da 16 haftalık analık istirahati boyunca analık ödeneği alabilecek.
4. Sorunun Yanıtı: Öncelikle şunu belirtelim. Okurumuz talep etmiş olsa da işveren okurumuzu kıdem tazminatını da vererek çıkarmak zorunda değil. İşverenin sözlü olarak bu talebi kabul edeceğini söylemiş olması da ne yazık ki bu durumu değiştirmiyor. Kaldı ki Nisan ayında çıkan kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararı gereği 17 Eylül’e kadar işverenler işten çıkarma yetkisi sınırlanmış durumda. Okurumuz analık izni bittiğinde işe geri dönebilir, okurumuz ücretsiz izin almak zorunda değil. Ancak analık ödeneği bittiğinde kıdem tazminatını da alarak işten ayrılabilmesi için okurumuzun İş Yasası’nın 24. maddesinin 2. fıkrasından doğan haklı bir fesih gerekçesi olması ve okurumuzun haklı fesih yaparak iş sözleşmesini sona erdirmesi gerekiyor. Okurumuz Şubat ayı priminin verilmediğini söylemiş. Bu durum bir haklı fesih gerekçesi olabilir. Dolayısıyla okurumuzun analık izni bitmeden bir avukatla görüşerek haklı fesih hakkını kullanıp kullanamayacağını netleştirmeli.
5. Sorunun Yanıtı: Normalde okurumuza analık raporu aldığı tarihe kadar kısa çalışma ödeneği verilmesi, analık ödeneği tarihi itibariyle kısa çalışma ödeneğinin kesilerek okurumuza analık ödeneğinin bağlanması gerekiyordu. Ancak okurumuza analık raporu aldığı tarihten sonra da kısa çalışma ödeneği verilmiş. Okurumuzun analık raporu tarihinden sonraki kısa çalışma ödeneğini İŞKUR’a iade etmesi gerekiyor. Altını çiziyorum, iadenin işverene değil İŞKUR’a yapılması gerekiyor. Okurumuz bulunduğu ilçedeki İŞKUR merkezine bir dilekçe ile başvurarak, yanlışlıkla ödenen tutarı iade etmek istediğini bildirebilir ve İŞKUR’dan gelecek yanıta göre iade işlemini yapabilir.
6. Sorunun Yanıtı: Cumhurbaşkanlığı kararı uyarınca işçiler de dahil olmak üzere kamuda çalışan tüm hamile personel, gebeliğinin 24. haftasından 32. haftasına kadar (idari) ücretli izinli sayıldı. Ancak bu karar sadece kamuda çalışan işçileri kapsıyor. Eğer okurumuz kamuda çalışıyorsa okurumuzun çalıştırılmaması ve idari (ücretli) izinli sayılması doğru bir uygulama. Eğer okurumuz özel sektörde çalışıyorsa, hamile işçilerin çalıştırılmayacağına ilişkin bir kural yok. Eğer işveren okurumuzu çalıştırmıyor ancak okurumuzu “ücretli izinli” kabul ediyor ve okurumuza ücret ödemeye devam ediyorsa sorun yok. Okurumuz bu durumda doktordan “37. hafta dolana kadar çalışabilir” raporu alabilir. Bu raporu aldığı ve işveren istediği takdirde, okurumuz 37. hafta dolana kadar çalışmak zorunda olur. Eğer işveren okurumuzu ücretsiz izinli gösteriyor ve okurumuz kısa çalışma ödeneği almıyorsa okurumuza nakdi ücret desteği veriliyor olması gerekir. Bu durum söz konusu ise yani okurumuz fiilen çalışmıyorsa okurumuzun “37. hafta dolana kadar çalışabilir” raporu almak yerine 32. hafta dolduğunda analık raporu alarak analık istirahatine ayrılması daha isabetli olacaktır.
7. Sorunun Yanıtı: Erken doğum halinde de kadın işçi 16 haftalık (112 günlük) analık izni ve analık ödeneği hakkına sahiptir. Erken doğum durumunda doğumdan önce kullanılamayan izin süresi ve alınamayan ödenek süresi, doğum sonrasına aktarılır. Okurumuz 35+5’te doğum yaptığında, doğumdan önceki 8 haftalık (56 günlük) analık izninin 24 gününü kullanmıştır. Dolayısıyla analık ödeneğinin ilk parçasının 24 gün yatmasında sorun yoktur. Okurumuz doğum tarihten başlayarak 88 gün daha analık izninde olacak ve 88 gün daha analık raporu alabilecektir. Ne yazık ki hem ALO 170 hem de işveren okurumuza yanlış bilgi vermiştir. Okurumuzun doğum sonrası raporunu işverene vermekten başka yapması gereken hiçbir şey yok. Ayrıca bir rapor almasına da gerek yok. İşveren doğum sonrası raporunu sisteme doğru bir biçimde girdiği takdirde okurumuza geri kalan 88 günlük analık ödeneği parça parça ödenecektir.
8. Sorunun Yanıtı: Eğer okurumuzun eşinin 32. haftasını doldurduğu tarih itibariyle işyeri hala (tam) kısa çalışma kapsamında olsaydı ve okurumuzun eşinin fiili çalışması olmasaydı, “Herhangi bir sorun yaşamamak için 37. haftaya kadar çalışabilir raporu almayın, 32. hafta sonunda rapor alarak analık istirahatine ayrılın” derdim. Ancak okurumuzun eşi 32. haftasını doldurmadan önce işyeri kısa çalışmadan çıkmış, okurumuzun eşi de işe geri dönmüş. Dolayısıyla okurumuzun eşinin (doktorun uygun görmesi şartıyla) “37. haftanın sonuna kadar çalışabilir” raporu almasının önünde bir engel yok. Altını çizelim işyerinde fiili çalışma yoksa hamile kadın işçinin çalışabilir raporu alması sıkıntı yaratabilir. İşyerinde fiili çalışma varsa, çalışabilir raporu alınabilir.
İlgili haberler
Ücretsiz izin kısmi çalışma hakkının iptaline gere...
Kısmi süreli çalışma hakkını kullanırken koronavirüs nedeniyle ücretsiz izin almak zorunda kalan kad...
Ücretsiz izne çıkarılan işçi: ‘Taleplerimizi haykı...
İzmir Bornova’dan ücretsiz izne çıkarılan Birgül:: “1 Mayıs yaklaşıyor, benim durumumda binlerce kad...
İşçinin ücretsiz izinde olması analık iznine engel...
Hamile kadın işçinin koronavirüs nedeniyle ücretsiz izinde olması analık iznine engel değil. Ancak i...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.