Okurumuzun Sorusu:
Merhabalar. Ben 2012 ocak ayından beri özel sektörde muhasebe ve finansçı olarak 7 yıl görev aldım. Aynı patronumla onun diğer firmasında da 2012 öncesinde çalışmıştım. Bana güveni sonsuzdu. Onun şirketine geçtim ve bana genel vekaletname de verdi. İnternet bankacılığı şifreleri de benim telefonuma geliyordu. Harcamam için şirketin kredi kartı bende idi patronun bilgisi dahilinde. Ancak oğulları buna razı olmadı. Şirketi neredeyse ben yönetiyordum. Patronum ilkokul mezunu, bu harcamalardan dolayı tatsızlık çıktı. Eylül ayı sonlarında patronum ‘beni sevdiğini onunla dost gibi yaşarsam şirketteki hakkımın daha büyük olacağını’ söyledi. Buna karşı çıktım ama birkaç kez daha tekrarlayınca ses kaydı yaptım. Bunu öğrenince aramız iyice bozuldu ve ansızın avukatı arayarak beni işten çıkardığını söyledi hem de 29. maddeden. Eylül ve ekim maaşımı alamadım. 08:00-18:00 çalışıyordum. Resmi bayram tatilimiz yoktu. Bu arada oğulları kaçak program yükleyerek benim telefon hattıma girerek mesajlarımı almışlar. Tehdit de ediyorlar. Ne yapsam bilemedim, bir yol gösterir misiniz?
Durum açık ve net! Okurumuz işverenin ilişki teklifini reddettiği için işten çıkarılmış. Hiçbir biçimde bu durum işten çıkarma gerekçesi olamaz!
İşveren SGK’ye 29 numaralı koddan çıkış bildiriminde bulunmuş. Yani İş Yasası’nın 25. maddesinin 2. fıkrasını dayanak göstererek “işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı” nedeniyle tazminatsız, derhal fesih yapmış. İşveren kendi ahlaksızlığını örtmek için bu yola başvurmuş.
Okurumuz iş güvencesi kapsamında ise (şirkette 30 veya daha fazla işçi çalışıyorsa) işten çıkarıldığı tarihi takip eden 30 gün içinde işe iade talebi ile arabulucuya başvurabilir, anlaşma sağlanamadığı takdirde de işe iade davası açabilir. Okurumuzun kıdem, ihbar ve diğer hakları saklıdır.
Okurumuz iş güvencesi kapsamında değilse işe iade davası açamaz. Ancak işverenin kötü niyetli feshi nedeniyle kötü niyet tazminatı talep edebilir. Okurumuzun kıdem, ihbar ve diğer hakları saklıdır.
Okurumuz iş güvencesi kapsamında olsa bile işe iade davası açmak yerine doğrudan şu haklarını talep edebilir.
1) Kıdem tazminatı
2) İhbar tazminatı
3) Ödenmeyen ücretler
4) Ödenmeyen fazla mesai, tatil günü çalışması ücretleri
5) Hak kazanılan ancak kullanılmayan yıllık izinlerin ücretleri
6) Kötü niyet tazminatı veya ayrımcılık tazminatı (okurumuz iş güvencesi kapsamında değilse ikisinden birini, iş güvencesi kapsamındaysa sadece ayrımcılık tazminatı isteyebilir).
Okurumuz arabulucuya başvurarak, arabulucuda anlaşma sağlanamaması halinde de dava yoluyla haklarını talep edebilir. Okurumuzun en kısa sürede bir avukat ile anlaşarak yasal süreci başlatmasında yarar var.
Gelelim ikinci meseleye.
İşverenin konumunu ve nüfuzunu kullanarak okurumuza defalarca, ısrarla ilişki teklifinde bulunması Türk Ceza Kanun’u kapsamında “nitelikli cinsel taciz suçu” olarak değerlendirilebilir. Öte yandan işverenin oğullarının okurumuzun telefonuna kaçak program yüklemesi, mesajlarına erişmesi ve okurumuzu tehdit etmesi suçtur. Okurumuzun avukatı aracılığıyla hem işveren hem oğulları hakkında suç duyurusunda bulunabilir.
İlgili haberler
İşyerinde tacize karşı işverenin önlem alma yüküml...
İşyerinde tacize uğrayan kadın işçinin şikâyette bulunması işten çıkarılmasına gerekçe olamaz. İşver...
‘Bu işyerinde taciz ve emek sömürüsü var’
Çorlu’da bir cafede çalışan işçi kadınlar 4 aydır ücretlerini alamıyor ve sigortaları yapılmıyor. İş...
Örgütsüz ve kuralsız çalışma işyerinde taciz ve şi...
KEİG’in düzenlediği ‘İşyerleri kadınlar için ne kadar güvenli’ başlıklı panelde işçi kadınların işye...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.