Evlilik feshi derhal yapılabilir, önceden bildirme zorunluluğu yok

HAKLARIMIZ VAR

01 Haziran 2020 13:44

Evlendikten sonraki 1 yıl içinde tazminatını alarak ayrılma hakkı derhal kullanılabilen bir haktır. Önceden bildirme zorunluluğu yoktur.

Onur BAKIR

Okurumuzun Sorusu:

İyi günler. Sizi internet sayfasında buldum. 3 yıldır bir özel okulda çalışıyorum. Kurumdan ayrılmak istiyorum fakat evlilik tazminatımı da almak istiyorum. Ocak ayında (yani ara tatilde) nikahım olacak. Kuruma işten ayrılmak istediğimi 1 ay önce mi söylemeliyim yoksa evlendikten sonra mı kurumdan ayrılmak istediğimi söylemem gerekir mi tazminatta bana sıkıntı çıkarmamaları adına?

Evlendikten sonraki 1 yıl içinde kıdem tazminatını alarak ayrılma hakkı, derhal kullanılabilen bir haktır. Bu hakkı kullanmak için belirli bir süre önce (örneğin ihbar süresi) işverene haber verme ya da ihbar süresi kadar çalışma zorunluluğu yoktur. Resmi nikah tarihini takip eden 1 yıl içinde bu hak derhal kullanılabilir. Kadın işçi evlilik nedeniyle fesih dilekçesini verdiği gün itibariyle iş sözleşmesini sona erdirmiş olur ve kıdem tazminatına hak kazanır. Yargıtay kararları da bu yöndedir.

Detaylı bilgiler ve örnek Yargıtay kararı bu yanıtımızda mevcut: EVLİLİK NEDENİYLE FESİHTE İHBAR SÜRESİ YOK

Sonuç olarak okurumuzun 1 ay önce söyleme zorunluluğu yok. İşverenin 1 ay önce söylemediği için okurumuza tazminatta sıkıntı çıkarma hakkı da yok. Ancak okurumuz isterse işverene önceden haber verebilir ve evlendikten sonra bu hakkını kullanarak ayrılacağını işverene bildirebilir.

Gelelim bir diğer önemli meseleye.

Okurumuz özel okulda görev yapıyor. Özel Öğretim Kurumları Kanunu gereği okurumuz belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışıyor.

Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan kadın işçiler de evlilik nedeniyle fesih hakkını kullanabilir. Yargıtay kararları da bu yönde.

Ancak okurumuzun dikkat etmesi gereken bir durum var. Okurumuzun iş sözleşmesinde bir cezai şart olabilir. Eğer okurumuzun sözleşmesinde cezai şart hem okurumuz için hem de işveren için düzenlenmişse, yani kanuna uygun bir cezai şart ise, işveren okurumuzdan cezai şart tutarını talep edebilir. Bu durumda da işverenin okurumuza kıdem tazminatını ödemesi gerekir ancak işveren okurumuzdan cezai şartı da isteyebilir.

Ne yazık ki bu konuda açık ve net bir Yargıtay kararı yok. Yargıtay’ın bu tür bir durumda işverenin işçiden (eğitim giderlerine bağlı olanlar hariç) cezai şart talep edemeyeceği şeklinde yorumlanabilecek bir kararı var. Ancak olası bir uyuşmazlık halinde ve meselenin yargıya intikal etmesi durumunda ne tür bir karar çıkacağını önceden kestirmek ne yazık ki olanaklı değil.

Bu konuya ilişkin detaylı bilgiler şu yanıtımızda mevcut: FESİH CEZAİ ŞARTI ORTADAN KALDIRIR

Sonuç olarak okurumuzun yasal destek almasında, sözleşmesini ve durumunu bir avukat ile birlikte değerlendirdikten sonra adım atmasında yarar var.