Züleyha Gülüm: Hamile işçilerin analık ödeneği mağduriyeti giderilsin
Uzmanımız Onur Bakır'ın Haklarımız Var bölümünde dikkat çektiği, hamile işçilerin analık ödenekleri hakkına ilişkin HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm kanun teklifi verdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamaları nedeniyle primleri ödenmeyen hamile işçilerin analık ödeneklerine ilişkin kanun teklifi verdi. Kanun teklifinin gerekçesinde, “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 18. maddesine göre sigortalı kadın işçilere “doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla” analık istirahati sürecince geçici iş göremezlik ödeneği (analık ödeneği) verilmektedir. 2020 yılı mart ayından bu yana devam etmekte olan kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamaları nedeniyle birçok kadın işçi fiilen çalışmamakta ve bu kadın işçilerin sigorta primleri yatırılmamaktadır. Gebeliği pandemiden önce ya da pandemi sırasında başlayan birçok kadın işçi, analık iznine ayrılmaları gereken 32. haftaya gelmiş ya da yaklaşmış bulunmaktadır. Bu durumda olan kadın işçilerin birçoğu “Son 1 yılda 90 gün prim” koşulunu pandemi nedeniyle karşılayamamaktadır. Kendi istek ve iradeleri dışında ücretsiz izne çıkarılan ya da kısa çalışma kapsamına alınan kadın işçiler sigorta primleri yatırılmadığı için ciddi bir mağduriyet ile karşı karşıyadır. Bu Kanun’la, bu mağduriyetin giderilmesi ve pandemi nedeniyle sigorta primleri yatırılmayan kadın işçilerin de analık ödeneği hakkından yararlanabilmesi amaçlanmıştır” dedi.  

5510 SAYILI SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK SİGORTASI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir:
“Bu kanunun 18. maddesinin 1. fıkrasının c bendi kapsamında sigortalı kadınların analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği için aranan “doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması” koşulu 31.12.2021 tarihine kadar “doğumdan önceki son bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olma veya kısa çalışma ödeneği ya da nakdi ücret desteğinden yararlandırılmış olma” şeklinde uygulanır. Bu koşulun uygulanmasında doğumdan önceki son 1 yılda ödenen kısa vadeli sigorta prim gün sayısı, kısa çalışma ödeneği gün sayısı ve nakdi ücret desteği gün sayısı birleştirilir ve 90 gün koşulu kapsamında bu sürelerin toplamı dikkate alınır. Bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce analık istirahatine ayrılmış olup “doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olma” şartını yerine getiremediği için geçici iş göremezlik ödeneği verilmeyen kadın sigortalılara, bu maddede belirtilen koşulun sağlanması şartıyla analık istirahati süresince geçici iş göremezlik ödeneği verilir”.
UZMANIMIZ ONUR BAKIR YAŞANAN SORUNA DİKKAT ÇEKMİŞTİ

Ekmek ve Gül'ün Haklarımız Var bölümüne son dönemde kadın işçilerden gelen sorularda analık ödeneği için 90 gün koşulu çokça dile getiriliyor. Kadın işçilerin sorunlarını yanıtlayan Uzmanımız Onur Bakır da bu konuda milletvekillerine bir çağrı yaparak, hamile işçilerin haksızlığa maruz kalmaması için yapılması gerekeni dile getirmişti: “Bir maddelik bir yasa değişikliğine gidilerek pandemi ve kısa çalışma nedeniyle primi yatmayan ve 90 günü tamamlayamayan kadın işçilere “prim şartı aranmaksızın” analık ödeneği hakkının tanınması. Aksi takdirde birçok kadın işçi, kendi ellerinde olmayan koşullar nedeniyle analık ödeneği hakkından mahrum kalmış olacak. “

İşçi kadınların yaşadıkları sorunların çarpıcılığına da Ekmek ve Gül’e gelen iki soru üzerinden bakabiliriz:

Ben özel bir okulda öğretmenim. Kurumda 4. senem. Mart ayında bir evlat dünyaya getireceğim. Fakat geçtiğimiz martta pandemi nedeniyle Kısa Çalışma Ödeneğine başvurdu kurumum. Şu an çalışıyoruz ancak KÇÖ devam ediyor. Doğum iznine ayrıldığımda rapor param için 90 günlük prim şartım tutmuyor olacak. İşverenime konuyu açtım,KÇÖ’mün kaldırılmasını istedim. Benden istifa etmemi ve başka bir kurumda tekrar is girişimi yapacağını söyledi. Bu durumda 4 yıllık tazminatımın ise sadece sözle güvencesini veriyor herhangi bir belge vermiyor. İstifa edersem hukuki olarak bir hak talep edemeyeceğimi biliyorum. Nasıl bir yol izlemeliyim? İstifa etmeyip KÇÖ almaya devam edersem doğum iznimi kullanmama gibi bir hakkım var mı? Ya da ilerleyen süreçte hak kaybına uğrar mıyım? TIKLAYIN. 

Merhaba. Ben eşim için bir soru sormak istiyorum. Eşimin çalıştığı kurum Mart 2020' den bu yana kısa çalışma ödeneğinden faydalanıyor. Yani eşim o tarihten bu yana kısa çalışma ödeneğinde gözüküyor. Eşim 1 aylık hamile ve tahminen 2021 yılının Temmuz ayında doğum yapacak. Eğer bu tarihe kadar devlet ve kurum kısa çalışma ödeneğini devam ettirirse eşim doğum izninde doğum parasını alabilecek mi? TIKLAYIN. 


İlgili haberler
Acil düzenleme yapılmazsa analık ödeneği alınamaya...

Kısa çalışma ve ücretsiz izin uygulamaları nedeniyle primleri ödenmeyen hamile işçiler, acilen yasal...

KÇÖ mağduru hamile işçilere analık ödeneği hakkı t...

Kısa çalıma nedeniyle primi yatmayan, bu nedenle 90 gün prim koşulunu sağlayamayan kadın işçilere an...

Analık ödeneği için 90 gün farklı işyerlerinde geç...

Analık ödeneği için aranan son 1 yılda 90 gün prim koşulu farklı işyerlerinde tamamlanabilir. Önemli...

4 soru 4 yanıtta kısa çalışma ve analık ödeneği

Kısa çalışma ve ücretsiz izin sırasında analık iznine ayrılan kadın işçilerin hakları ile ilgili tüm...

5 soru 5 yanıtta! Kısa çalışma ve analık ödeneği…

Kısa çalışman analık ödeneğine engel değildir. Kısa çalışma döneminde analık ödeneğinin nasıl hesapl...

Kısa çalışmada analık ödeneği nasıl hesaplanır

Kısa çalışmadayken analık iznine ayrılan kadın işçinin analık ödeneğinin nasıl hesaplanacağına ilişk...