Yüzde 92 bedensel engelli çocuğu sistematik olarak nitelikli istismara maruz bırakan Ö.D. denetimli olarak serbest bırakıldı. Koronavirüs salgını dolayısıyla davaların görünmeyişi sebebiyle bugün görülmesi gerekilen dava ise ileri bir tarihe ertelendi.

REHBER ÖĞRETMENİNE ANLATMASIYLA ORTAYA ÇIKTI

2016 yılında 11 yaşında yüzde 92 bedensel engelli Y.D. amcası tarafından sistematik olarak istismara maruz kaldı. 6 ay önce açığa çıkan olayı anne Y.T. şöyle anlattı:

“Biz 8 yıldır anne baba olarak ayrıyız. Benim kızımın hafta içi babayı görme izni vardı. Kızım bu olayı 3 sene önce yaşamış ama çok kendini ifade edebilen bir çocuk değil ve insanlardan hep ilgi bekleyen bir çocuktu. Engelli durumunu kabullenemeyen bir çocuktu. Şimdi 8. sınıf öğrencisi. 14 yaşında. Benim kızım bu olayı 6 ay önce okuldaki rehber öğretmenine anlattı, öyle çıktı olay ortaya.”

İSTİSMAR SONRASI PSİKOLOJİSİ BOZULDU

Çocuğunun istismar sonrası psikolojisinin bozulduğunu aktaran anne Y.T., “Çocuk sürekli ağzına bir şeyin aktığını ve midesinin bulandığını, kusacağını söylüyor. Kızım yaşadığı o günü çok net hatırlatıyor, diyor ki ‘Babam seni aradı, dedi ki Y. neden sandalyeye oturamıyor, çocuğun arkası ağrıyor, dedi. Sen de dedin ki 'Kızım kabız mı oldu acaba’, kızım sürekli bağırsak sorunu yaşar o yüzden kabız olduğunu bu sebeple oturamadığını düşünmüştüm. Ağzında yara çıkmıştı, sürekli salyası aktığı için yara olduğunu düşünmüştük” diyor.
Y.D.’nin yaşadıkları yetmezmiş gibi bir de kendisini istismara maruz bırakan amca Ö.D. ilk duruşmada serbest bırakıldı. Karşı taraf avukatının savunmasının da kendilerini çok yıprattığını anlatan anne Y.T. şöyle devam etti:

“Karşı tarafın avukatı ise eşimle ayrılmamdan dolayı böyle bir şey yaptığımı iddia ediyor. 8 yıldır çocuklarının velayetini almış çalışan bir anneyim ben, neden şimdi böyle bir şey yapayım? Çocuğun tuvaletini yapması için ben anal bölgeyi zorluyormuşum, böyle iddialarda bulunuyorlar…”

"BABASI YÜZLEŞMEKTEN KAÇINIYOR"

Babanın ise cezaevinde olduğunu ve olayın gerçekliğiyle yüzleşmekten kaçındığını aktaran Y.T. “14 yıl yatarı varmış ve cezaevine girmiş şimdi. Babası ile görüştüğümüzde ‘sen o davayı geri çek, onun hesabını ben vereyim’ dedi. Ben böyle bir şey kabul etmedim, ondan bir hafta sonra cezaevine girdi. Aslında babası inanıyor ama konduramıyor kardeşine. ‘Böyle bir şeye yeltenemez, benim kardeşim öldürüleceğini bilir’ diyor. ‘Ama çocuğuma da inanmaktan korkuyorum’ diyor.”

ANNE Y.T. KADINLARDAN DAYANIŞMA BEKLİYOR

Olayın 3 sene önce yaşanmasından dolayı adli tıptan sonuç alamadıklarını bu yüzden özel doktora götüreceğine aktaran anne Y.T. “Ben sadece şu kadarını söylüyorum, her anne benim çocuğumu kendi çocuğu gibi bilsin. Benim kızım bu kadar şey bilemez o yaşta, mümkün değil, bilemez bu cinsel ayrıntıları. Yaşamayan bilemez. Pedagog çocuğun ifadesi alındıktan sonra ‘Çok üzgünüm çocuğun bunları yaşamış’ dediğinde ben şok oldum. Bu yüzden ben duyurabildiğim kadar duyuracağım sesimi. Bu olayda sessiz kalmayacağım. Çocuğumun psikolojisi çok bozuk. Psikoloğa da gitmek istemiyor. Tek bir şey söylüyor, ‘Keşke büyümeseydim. Utanıyorum, ölmek istiyorum’. Gelişimini boş verin, çocuğun geleceğini bitirdi. Çocuğu evden dışarı çıkaramıyorum, odasından bile çıkaramıyorum. O hale geldi çocuk. Benim şu an tek istediğim çocuğumun yaşaması. Çocuğumu yaşatamıyorum. Tek başımayım, arkamda destek verebilecek kimsem yok, çocuğumun geleceğini düşünmek zorundayım“ diyor.

Bir sonraki duruşma Çağlayan Adliyesindeki 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek ancak tarihi henüz net değil. Anne Y.T. tüm kadınlardan destek ve dayanışma bekliyor.