8 maddede çocuk istismarıyla ilgili doğru bildiğiniz yanlışlar
Çocuk istismarı haberleri her geçen gün artıyor, ailelerin tedirginliği de öyle. Peki çocuk istismarı ile ilgili neler biliyoruz? Bildiklerimiz doğru mu? Gelin öğrenelim...

Türkiye Psikiyatri Derneğinin daha önce hazırlamış olduğu ve halkı bilgilendirmek için yayımladığı çocuk istismarı raporunda Psikiyatri Uzmanı Dr. Sibel Koçbıyık’ın çalışmasında çocuğa yönelik cinsel istismarla ilgili doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti. Peki o doğru bildiğimiz ama yanlış olan maddeler ne? İşte cevabı...



YANLIŞ: Çocuklarda cinsel istismar nadir görülen bir durumdur.
DOĞRU: İstismarın neden olduğu utanç, suçluluk gibi tepkilerden dolayı cinsel istismar çoğu kez gizlenmekte, aile içinde sır olarak saklanmaktadır. Bu nedenle gerçek istatistiksel verilere ulaşmak zordur. Dünya sağlık örgütü verilerine göre kadınların yüzde 15-20, erkeklerin yüzde 5-10’u hayatının bir döneminde cinsel istismara uğruyor.

YANLIŞ: Sadece kız çocukları risk altındadır.
DOĞRU: Yapılan araştırmalar her 5 kız çocuktan ve her 10 erkek çocuktan birinin cinsel istismara uğradığını ortaya koyuyor. Erkek çocuklarının yaşadığı cinsel istismar rakamlarının kız çocuklarına göre düşük olmasına ilişkin görüşlerden biri; yardım aramanın erkekliğe yakışmayacak bir davranış olduğu, ömür boyu damgalanacakları, homoseksüel olarak değerlendirilme korkuları nedeniyle erkek çocuk ve aileleri yaşadıkları deneyimleri anlatmakta daha isteksiz olmaları.



YANLIŞ: Sıklıkla düşük gelirli ailelerde yaşanır.
DOĞRU: Yoksul ailede yetişen çocuklarda fiziksel ve psikolojik istismar ile çocuk ihmalinin daha sık olduğu pek çok araştırmada gösterilmiştir. Klinik değerlendirmeye gelen cinsel istismar olgularının bir kısmında sosyoekonomik düzey düşüktür; ancak bu diğer istismar türleri ile kıyaslandığında daha az belirgindir. Unutulmamalıdır ki cinsel istismar, her türlü sosyoekonomik, sosyokültürel düzeyde gözlenebilir.

YANLIŞ: İstismarcılar, dışarıdan fark edilebilen anormal davranışları olan yabancı kişilerdir.
DOĞRU: Cinsel istismar ve tecavüz konusunda son 50 yıldır yapılan araştırmalar istismarcının çoğunlukla erkek, çekirdek aile, geniş aile, yakın çevre ya da eğitim kurumlarından; çocuğun, hatta ailenin de tanıdığı biri olduğunu göstermektedir. Cinsel istismar ve tecavüzü yapan kişiler evli, çocuklu, meslek sahibi kişiler olduğunda tespit edilmesi ve ortaya çıkması daha zor olmaktadır.



YANLIŞ: Parklar, umumi tuvaletler, ıssız sokaklar, karanlık yerler, boş inşaat sahaları cinsel istismarın gerçekleşebileceği tehlikeli bölgelerdir.
DOĞRU: Cinsel istismar her ortamda olabilir. Özellikle yakınlar tarafından olduğunda sıklıkla sokakta, arazilerde değil; çocuğun bildiği, güvende hissettiği mekanlarda gerçekleşir. Olayın olduğu yer genellikle ev, okul gibi çocuğun içinde bulunduğu yakın çevresidir.

YANLIŞ: Çocuk sesini çıkarmadıysa rızası vardır.
DOĞRU: Çocuk istismarında ‘çocuğun rızası’ diye bir kavram yoktur, çocuğun kendinden yaşça büyük birinin isteklerini sessiz kalarak yerine getirmesi, bunu kabul ettiği anlamına gelmez. İstemediği söz ve davranışlara itiraz etmemesi, rıza göstergesi değil, her anlamda gücünün yetmemesi ile ilişkidir. Ayrıca, çocuklar durumun ciddiyetini anlamlandıramadıkları için, küçük hediyeler, ödüller verilerek kandırılabilir. Çocuk ödülü kabul ettiği için istismarcı tarafından ailesine söyleme tehdidiyle korkutulabilir ve bu şekilde istismar sürdürülebilir.



YANLIŞ: Çocuklara uslu, akıllı, açıkgöz olmalarını söyleyip, sık sık uyarırsak onları tehlikelerden korumuş oluruz.
DOĞRU: Çocukları korumanın bilinen en etkili yolu, onlara cinsel istismarla ilgili bilgilendirme eğitimi vermektir. Pek çok ebeveyn cinsellikle ilgili konuşurken zorlanır. Konuşma içeriği sadece akıllı, uslu olmalarını, ıssız yerlerde dolaşmamalarını tembihlemekle sınırlı kalırsa, bu nasihat bilgilendirme yerine geçmez, çocuğunuzu korumuş, onu cinsel istismarla yeterince bilgilendirmiş olmazsınız.

YANLIŞ: Çocuklar olan biteni çabuk unuturlar. Akıllı, olgun çocuklar bu deneyimi kolay atlatırlar.
DOĞRU: Cinsel istismar, çocuğun ruhsal ve fiziksel sağlığı açısından ciddi derecede zarar vericidir. Çocuğun özgüvenini, cinselliğini, ilişkilerini, tüm hayatını etkileyebilecek ağır bir yüke dönüşebilir.
Cinsel istismarla ilgili bilgilendirme, çocuğun yaşına ve gelişim düzeyine uygun olarak olabilecek en erken yaşta başlamalıdır. Çünkü her yaşta çocuk istismar mağduru olabilir. Konuşmaya ve isteklerini anlatmaya başladıkları iki yaşında vücut parçalarının isimleri öğretilerek güvenmedikleri, istemedikleri zaman özel bölgelerine dokunulunca “hayır” demeleri öğretilmeye başlanabilir.

İlgili haberler
Flört şiddeti nedir?

Kadınlar için korkutucu bir deneyim! Korkmayın... Ama flört şiddetinin şiddete açılan kapılarından b...

Görükle’de taciz ve şiddet son bulsun diye...

Gece geç saatlere kadar çalışıp eve kendimizi attığımızda ardımızda neler mi bırakıyoruz? Patron ve...

GÜNÜN RAKAMI: Mart ayında 29 kadın ve 3 çocuk erke...

Taciz, tecavüz, cinayet, istismar... bianet'in erkek şiddeti çetelesi ne yazık ki 2017 Martında da k...