Geçtiğimiz hafta kadın milli voleybol takımı Çin’i yendi. Kadınların bulunduğu her alanda olduğu gibi sahalarda da başarısı bizleri mutlu etse de, kadınların sadece bir obje olarak gören eril zihniyetin ilgilendiği kısım başarı değil, kadınların giyim ve edepleri(!) oldu.

Bunun son örneği İhsan Şenocak’ın attığı, “İslamın kızı! Sen oyun alanlarının değil, imanın, iffetin, ahlakın, hayanın, edebin sultanısın. Sen, ‘burnunu göstermekten utanan’ anaların evladısın. Ekranlara ve sakallı ağabeylerinin popüler kültürün kurbanlarına “sultan” demesine aldanmayasın! Umudumuz da, duamız da sensin” dinci-gerici tweeti oldu. Bu paylaşımla İhsan Şenocak’ın kadınların yaşamına “edepsizce!” müdahale etmeye çalıştığını görüyoruz.

A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın başarısını attığı tweetle gölgelemeye çalışan Şenocak, sosyal medyada birçok kişiden tepki gördü. Kadınlar Şenocak’a verdiği cevaplarla, nasıl yaşamamız gerektiğinin dikte edilmesini kabul etmeyeceklerini gösterdi.

“İslam’ın kızı”, “iman”, “iffet,” “edep” gibi basmakalıp sözlerin arkasına saklanarak kadınların üstündeki tahakkümü arttırmak isteyenlerin karşısında, ne zaman, nerede, neyle uğraşacağımıza ancak ‘biz’ karar veririz. Bazen bir voleybol sahasında, bazen bir basketbol sahasında bazen gece şortumuzla 12-1 halı sahada, bazen mayomuzla yüzme havuzlarında…

Bazen fair play sporumuzu yapar, bazen edepsizce (!) kahkahamızı atarız.

Biz istediğimiz sürece potalar da bizim, fileler de bizim, yeşil sahalar da bizim. Sultan da biziz, taytımızı da giyeriz.

“İlk başladığımda ‘Sen kızsın, şort giyemezsin, erkeklerin yanında oynayamazsın’ diyerek beni dışladılar. Sonra ben de ‘Hayır, ben neden oynamayayım?’ dedim. O zaman kendime bir söz verdim. ‘Köyümdeki kız çocuklarının kaderini değiştireceğim’ diye. Hem kendim çalışacağım, hem kendi mesleğimi yapacağım, hem de spora devam edeceğim ki onların o ön yargılarını yıkayım. Ondan hep spora devam ettim, hiç bırakmayı da düşünmüyorum” diyen Merve Akpınar gibi inancımızı ve mücadelemizi en yukarıdan sürdürürüz.

BİZ KİMİZ?

Denizli’de 4 yıldan beri halı sahalarda, kadın kadına maç yapmanın gururunu yaşayan kadınlarız biz. ‘Kadınlar halı saha mı yaparmış?’ diyenleri umursamadan, yeşil sahalarda ter döktük, 4 yıl. Kız kardeşlerimizle maç yapmanın, maçtan sonra daha çok kadına ulaşmanın mutluluğuyla söylüyoruz tüm bunları.

Halı saha maçlarımızı ilk yapmaya başladığımızda sürekliliği sağlayamayacağımızı düşünenlere, yıllardır halı sahada yükselttiğimiz gücümüzle, saygı göstermeyi öğrettik. Bizleri desteklemek yerine saha kenarından gülmek için maçı izlemeye gelenlere cevabımız, filelere gönderdiğimiz toplar oldu. Filelere gönderdiğimiz her top galibiyet için değil; kadınların birlikteliğini güçlenmesi, kız kardeşliğimizin daha da geniş bir alana yayılması için atılan gollerdi.

‘TEKYUMRUK OLUP, GÜCÜMÜZÜ GÖSTERMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Yeşil alanların tozunu attıran kadınlar olarak, 4 yıldır mücadele ettiğimiz ‘Siz Yapamazsınız’cıların ve A Milli Voleybol Takımı’nın başarısını sadece kadın oldukları için gölgelemeye çalışan gerici İhsan Şenocak’ın aynı zihniyetten çıkma düşünceleri savunduğunu biliyoruz. 4 yıldır karşımızda duranlara saygı duymayı öğrettiğimiz gibi, Şenocak gibi gerici-dincilere de, kadınların yaşamına müdahale etmemesi ve gerici ellerini kadınların üzerinden çekmesi gerektiğini öğreteceğiz. Zayıf ve narin gördükleri bizler, yapmak istediğimiz her şeyde tek yumruk olup, gücümüzü göstermeye devam edeceğiz.

HALISAHADA, ŞORTUMUZLA, RUJUMUZLA, HER NE İSTERSEK…

Biz Denizli’deki kadınlar olarak yeşil sahalardan yeşil cübbelilere ve gerici zihniyete sesleniyoruz; her Cuma, 9-10 halı sahada, şortumuzla, rujumuzla, her ne istersek, onunla en çokta birliktelikten kazandığımız ve her geçen gün arttırdığımız gücümüzle karşınızdayız.

Her alanda gerici-dinci zihniyetin kadınların üstünde kurmaya çalıştığı baskıcı politikalarla mücadele edeceğiz. Daha önce de söylediğimiz gibi; iyi orta gol, iyi mücadele özgürlük getirir.

Fotoğraflar: Denizli Ekmek ve Gül Kadın Grubu