TTB, KESK, DİSK ve TMMOB’den 8 Mart çağrısı
TTB, KESK, DİSK ve TMMOB, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin yaptığı ortak açıklamada, kadınları haklarına ve hayatlarına sahip çıkmak için 8 Mart alanlarına çağırdı.

TTB, KESK, DİSK ve TMMOB, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin yaptığı ortak açıklamada, kadınları haklarına ve hayatlarına sahip çıkması için 8 Mart alanlarına çağırdı. TTB Merkez Konsey üyesi Deniz Erdoğdu, “Evde, işte, okulda, tarlada, fabrikada, atölyelerde, emeği ve hakları için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart mücadele gününü kutluyoruz. Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var diyoruz” dedi.

TTB Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, KESK Kadın Meclisi, DİSK Kadın Komisyonu ve TMMOB Kadın Çalışma Grubu’nun katıldığı basın toplantısında konuşan TTB Merkez Konsey üyesi Deniz Erdoğdu, kadının hem toplumsal yaşamda hem de çalışma hayatında erkek egemen düzene karşı mücadele etmeye devam ettiğini ifade etti. Kadınların çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve eşit değerde işe eşit ücret talebiyle İstanbul Sözleşmesi’nin ve 6284 sayılı yasayı etkin uygulanması için mücadeleyi sürdüğünü belirten Erdoğdu, “Kovid-19 salgınının birinci yılında çalışma ve toplumsal yaşamda derinleşen  eşitsizliklere karşı sosyal politikalar geliştirmek yerine kadınların yaşadıklarını görmezden gelen iktidar kadınlara güvencesiz ve sendikasız çalışma biçimlerini dayatmaya devam ediyor. Ancak kadınlar yaşamın her alanında her türlü eşitsizlikle mücadele etmeye devam edecektir. Hangi meslekten hangi toplumsal kesimden olursa olsun kadına yönelik şiddet yaşamın tüm alanlarında ve yaygın olarak sürmekte” dedi. İktidarın, kadınları kazanılmış haklarına dönük yoğun saldırıları ve dinselleştirme politikaları ile toplumsallıktan koparılmaya çalışıldığını vurgulayan Erdoğdu, “Kadınların yaşamları üzerinde kurulmak istenen denetime karşı ‘hayatımızdan ve haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz’ diyerek direniyoruz” dedi.

8 Mart’ın sömürüye, ayrımcılığa ve baskıya karşı yürütülen; kadın haklarının kazanılmasında verilen direnişin simgeleştiği bir mücadele günü olduğunu ifade eden Erdoğdu, “Eşitsizliğin, sınırsız tüketimin, sömürünün, yoksulluğun sistemleştiği; kapitalizmin kadın ile kurduğu ucuz emek, kutsanmış annelik ilişkisinin neoliberal politikalarla tüm dünyada yeni kölelik koşullarının dayatıldığı bir dönemde kadının varoluş mücadelesi çok daha anlamlı hale gelmiştir. Hep birlikte sesimizi yükseltmek, demokratik eşit ve özgür bir dünya kurabilmek, taleplerimizi haykırmak için mücadelemizi yükseltmeliyiz” dedi.

‘SÖYLEYECEK SÖZÜMÜZ, DEĞİŞTİRECEK GÜCÜMÜZ VAR’

Kadınların eşit ve özgür olduğu, sömürünün ve baskının kaldırıldığı bir gelecek için kadınları mücadeleye çağıran Erdoğdu, “Hayatlarımıza sahip çıkmak için, savaş ve işgal politikalarından vazgeçmek için, emeğimiz bedenimiz ve kimliğimiz bizimdir demek için, doğamıza ve yaşam alanlarımıza sahip çıkmak için emeğimizi ve hayatı örgütlemek için, demokrasi, barış ve laikliği kazanmak için tüm kadınları gökkuşağı gibi tüm renklerimiz ile bir arada olmaya, haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkmaya 8 Mart alanlarına çağırıyoruz. Evde, işte, okulda, tarlada, fabrikada, atölyelerde, emeği ve hakları için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart mücadele gününü kutluyoruz. Söyleyecek sözümüz, değiştirecek gücümüz var diyoruz” dedi.

Fotoğraf: Damla Kırmızıtaş/Evrensel

İlgili haberler
8 Mart: Hesabımızı yaptık, hesabını soracağız!

Bu 8 Mart’ta ortak taleplerimizle bulunduğumuz her yerde haklarımız ve hayatımız için buluşuyoruz.

Pendik’ten notlar: 30 işçi kadının aynılaşan cümle...

5 farklı işkolunda 30 kadınla yapılan görüşmelerde kadınların evdeki şiddet, Kod 29, sendikalılığın...

8 Mart: Her ‘tarih’in bir tarihi vardır!

8 Mart’ı 8 Mart yapan tarihi, emekçi kadınların mücadelesinin tüm dünya kadınlarına mirasını, bu kök...