Şiddet, İşsizlik, Eğitimsizlik: Toplum kadınların sorunlarının farkında
Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması’nın 2022 sonuçları açıklandı. Şiddet halen kadınların en büyük sorunu, eşitsizliğin derinleştiğine ilişkin fikir de yaygın.

Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilen “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nın 2022 sonuçları açıklandı. 23 ilde gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre “şiddet” halen kadınların toplumdaki en büyük sorunu!

2015’ten bu yana düzenli olarak yapılan, bu yıl sekizincisi gerçekleştirilen “Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması”nın 2022 yılı sonuçları basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.

“KADINA ŞİDDET” SORUNU HIZ KESMİYOR

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da katılımcıların “Kadınların toplumda yaşadığı en büyük sorunlar size göre nelerdir?” sorusuna en çok “şiddet” cevabını verdi.

Bu araştırma serisi başlatıldığından beri hep ilk sırada çıkan şiddet sorununun yıllar içindeki artışı da dikkat çekiyor: 2021-22’de erkeklere oranla daha fazla sayıda kadın bu sorunu listesinin en üst sırasına yerleştiriyor: Kadınların yüzde 70’i şiddeti ilk sırada belirtirken erkeklerin yüzde 63’ü de kadınların yaşadığı en büyük sorunlarda birinci sıraya şiddeti koyuyor.

“Kadınların toplumda yaşadığı en büyük sorunlar” sıralamasında diğerlerine göre çok büyük bir üstünlüğe sahip olan şiddet sorununu, işsizlik (yüzde 7), eğitimsizlik (yüzde 5,4), sokakta baskı ve taciz (yüzde 5,1), aile baskısı (yüzde 4), kadın-erkek eşitsizliği (yüzde 4) ve çevre-mahalle baskısı (yüzde 2,4) takip ediyor.

Bireysel sorumluluklar söz konusu olduğunda erkeklerin büyük bir kesimi kadına şiddet konusunda bireysel olarak üstlerine düşeni yaptıklarını düşünürken (yüzde 77-78), kadınların büyük bir kesimi erkeklerin bu konuda üstlerine düşeni yapmadıkları kanaatinde (yüzde 62-56).


DEVLET YETERLİ ÖNLEMLERİ ALMIYOR

“Sizce Türkiye Devleti kadınları şiddete karşı korumak için yeteri kadar önlem alıyor mu?” sorusuna katılımcıların devletin kadınlarını korumak için yeterli önlem almadığı konusunda hemfikir olduğu gözlemleniyor (yüzde 87). Erkeklerin yüzde 83’ü devletin yeterli önlemleri almadığını düşünürken, kadınların devlet tarafından uygulanan önlemleri erkeklere oranla daha da yetersiz bulduğu görülüyor (yüzde 87).

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararına tepkilerin de yüksek olduğu görülüyor.

Kadınlar arasında sözleşmeden çıkışı desteklememe oranı daha yüksek (yüzde 54,8). İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış kararının kadınların geleceği için kötü olacağını düşünenler de çoğunluğu oluşturuyor (yüzde 58).


AİLE İÇİ ŞİDDET, BOŞANMAK İÇİN YETERLİ

Araştırmanın sürdürüldüğü yıllar içinde aile için şiddetin boşanma için yeterli sebep olduğu, aile bütünlüğü veya düzeni için göz ardı edilecek bir unsur olmadığı düşüncesine destek oranı artış gösterdi. 2016’da yüzde 63 olarak kaydedilen bu oranın 2022’de yüzde 77 olduğu görülüyor. Buna paralel olarak “Bir erkek ailesinin dirlik ve düzeni için zaman zaman şiddete başvurabilir,” diye düşünenlerin oranı yıllar içinde yüzde 14’ten yüzde 4’e geriliyor.

Bireylerin eğitim seviyesi arttıkça, şiddetin boşanma için yeterli sebep olduğu, aile bütünlüğü veya düzeni için gözardı edilecek bir unsur olmadığı düşüncesine destek oranı da artıyor (İlkokul: yüzde 69, Lise: yüzde 73, Yüksekokul+: yüzde 77).

Ayrıca “Boşanmış bir kadının iffetinin eski kocasını ilgilendirmediği” görüşü, tüm eğitim seviyelerinde yüzde 70’in üstünde gözlemleniyor.


KÜRTAJ KARŞITI TUTUMDA DÜŞÜŞ

Kürtaj karşıtı tutumların son iki yıldaki katılımcı gruplarda azaldığı gözlemleniyor. “Kürtaj kadının en temel haklarındandır, yasaklanamaz” diyenlerin oranı 2016’da yüzde 43,6 olarak kaydedilmişken 2021’de yüzde 56,2; 2022’de de yüzde 51,7 olarak kaydediliyor. Erkek ve kadın katılımcılar bazında incelediğimizde de geçtiğimiz yıllar içerisinde “kürtajın bir hak olduğu ve yasaklanamayacağına” dair tutumda yükseliş olurken, “günah olduğu için yasaklanmalı” diyenlerde ise düşüş görülüyor.


SİYASETTE KADINLARA DESTEK ARTIYOR

Her ne kadar katılımcılar arasında erkeklerin yaklaşık 3’te biri, kadınların ise 4’te biri “Politika erkek işidir” görüşünde olsalar da siyasetçiler arasından kadın sayısının artması talebine ve kadın hakları ile sorunlarının siyaset gündeminde önceliklendirilmesi konusuna hem kadın hem de erkeklerden destek giderek yükseliyor.

Siyasi partilerde daha fazla kadın görmek isteyenlerin oranı son iki yılda erkekler arasında yüzde 60-67 olarak kaydedilirken bu oran kadınlar arasında yüzde 79-77 olarak karşılık buluyor. Katılımcıların yarıdan fazlası da kadın siyasetçilerin sayısındaki artışın, kadınların erkeklerle eşit şartlara sahip olduklarının bir göstergesi olacağını düşünüyor.

KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ?

Katılımcıların “Türkiye’de kadınların ve erkeklerin eşit hak ve imkânlara sahip olduğu” düşüncesine verdiği destek yıllar içinde hem kadın hem de erkekler arasında düşüş göstermiş. Ülkemizde kadın-erkek eşitliğinin var olduğunu savunan erkeklerin oranı 2015’te yüzde 38 iken 2022’de bu oran yüzde 22’ye geriliyor. Aynı fikirdeki kadınların oranı da yıllar içerisinde yüzde 20’den yüzde 11’e düşüyor.

KADINLARIN "ÇALIŞAMAMALARININ" EN BAŞAT NEDENİ: EV İÇİ BAKIM YÜKLERİ

Kadınların işi bırakma sebepleri arasında ilk sırada "evlilik ve ev işi sorumlulukları" gelirken, "Daha fazla çalışma istemedim" ifadesi ikinci, "çocuk bakım desteği olmaması" üçüncü sırada ifade ediliyor. İşten çıkarılma ve güvenli iş ortamının olmaması da kadınlar bakımından işsizliğin önemli iki nedeni arasında. 

Kadınlar erkeklere göre daha fazla "Kadınların çalışma hayatına katılımı ülkenin refahı açısından gereklidir" diye düşünürken, erkekler kadınlardan daha fazla oranda "işsizlik arttığında erkekler kadınlardan daha önce işe alınmalıdır" fikrine sahip. 

Araştırmanın tamamını BURADAN indirebilirsiniz.

Görseller: Kadir Has Üniversitesi Türkiye’de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması raporu

İlgili haberler
Almanya'da pandemi araştırması | Her beş anneden b...

Almanya'da bakım yükünün artışı, ücret eşitsizliği, ağır çalışma koşullarının kadınlar üzerindeki yı...

Bir saha araştırmasının gösterdikleri: Nafaka işte...

Yoksulluk nafakası ile kadın bedeni ve emeği arasındaki ilişki ne? Devlet, erkek ve kadınlar için “a...

Kadın işsizliği artıyor, eşitsizlik derinleşiyor

Doç. Dr. Emel Memiş, artan kadın işsizliğini değerlendirirken, sonuçlarına dair de bu tablonun kadın...