Şeyma Yıldız cinayetinin ardından: Sevgi bir mülkiyet biçimi olamaz!
Erkek arkadaşı olduğu bahanesiyle babası tarafından öldürülen Şeyma Yıldız cinayetine ilişkin İHD Ankara Şube Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu açıklama yaptı.

İHD Ankara Şube Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu, babası tarafından öldürülen Şeyma Yıldız hakkında çıkan haberler aracılığıyla şiddetin meşrulaştırılamayacağını ifade etti. İHD Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Sevinç Koçak, “Sevgi bir mülkiyet biçimi olamaz. Toplumsal cinsiyet temelli şiddet, failin psikolojik rahatsızlığı ile açıklanamaz ve öldürme gerekçesi olamaz” dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Çocuk Hakları ve Kadın Komisyonu, Ankara’nın Çubuk İlçesi’nde 7 Şubat Cuma günü babası tarafından öldürülen Şeyma Yıldız hakkında basın toplantısı düzenledi. İHD Ankara Şube’de yapılan açıklamada konuşan İHD Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Sevinç Koçak, 2020’nin ilk 40 gününde 29 kadın cinayetinin işlendiğine dikkat çekerek devletin kadına ve çocuklara yönelik yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Koçak, Şeyma Yıldız ile ilgili “Babasının kızını sevdiği”, “Psikolojik sorunları olduğu” yönündeki haberlere değinerek, “Katillerin çoğu, öldürdükleri kadın ve çocukları çok sevdiğini söylüyor. Sevgi bir mülkiyet biçimi olamaz. Toplumsal cinsiyet temelli şiddet, failin psikolojik rahatsızlığı ile açıklanamaz ve öldürme gerekçesi olamaz” dedi.

İLK 40 GÜNDE 29 KADIN CİNAYETİ İŞLENDİ
Babası tarafından öldürülen lise son sınıf öğrencisi ŞeymaYıldız ile birlikte 2020’nin ilk günlerinde 27 kadın ve 2 kız çocuğunun katledildiğini söyleyen İHD Ankara Çocuk Hakları Komisyonu Üyesi Sevinç Koçak, “Yalnızca 40 gün içerisinde erkekler tarafından 29 kadın cinayeti işlendi. Kadınlar ve kız çocukları; babaları, oğulları, ağabeyleri, kardeşleri, kocaları, eski kocaları, sevgilileri, reddettikleri ya da hiç tanımadıkları erkekler tarafından katledilmeye devam ediyor” diye konuştu.
Şeyma’nın katledilmesinin ardından çıkan haberler ve ailesinin söylemlerinin cinayeti meşrulaştıran kalıplar içerisinde olduğunu hatırlatan Koçak, “Şeyma’nın sevgilisinin olup olmadığı tartışılıyor. Kadınların sevgilileri olabilir, kadına yönelik şiddet vakalarında bu bir tartışma konusu olamaz. Bu tartışma ile toplumsal ahlâk normları devreye sokularak 'namus' adı altında kadına yönelen şiddet meşrulaştırılamaz” dedi.

‘ŞİDDET PSİKOLOJİK RAHATSIZLIKLA AÇIKLANAMAZ’
Şeyma’nın babasının psikolojik rahatsızlıklarının olduğunun söylendiğine de değinen Koçak, “Bireylerin psikolojik rahatsızlıkları olabilir ancak kadına ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddet vakasında failin psikolojik rahatsızlıklarına vurgu yapılması devlet aklını, erkek aklını, erkek şiddetini meşrulaştıran politikalardan beslenmektedir. Bu, aynı zamanda faillerin ceza indirimi almasının da önünü açabilmektedir. Toplumsal cinsiyet temelli şiddet, failin psikolojik rahatsızlığı ile açıklanamaz, ve öldürme gerekçesi olamaz” diye belirtti.

‘SEVGİ BİR MÜLKİYET BİÇİMİ OLAMAZ’
“Çıkan haberlerde babasının Şeyma’yı çok sevdiği anlatılıyor” diyen Koçak, “Katillerin çoğu, öldürdükleri kadın ve çocukları çok sevdiğini söylüyor. Sevgi bir mülkiyet biçimi olamaz. Çok sevmek öldürme gerekçesi olamaz, öldüren sevgi istemiyoruz” dedi. Devletin kadın ve çocuk politikalarının erkek şiddetini giderek arttırdığını söyleyen Koçak, “Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen cinsiyetçi söylem, iş bölümü ve politikalar ortadan kaldırılmadığı sürece, cinayetler artmaya devam edecektir” diye seslendi.

‘DEVLET YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMELİ’
Devletin ulusal ve uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Koçak, “6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi ‘ama’sız uygulanmalıdır. Türk Ceza Kanunu’ndaki ‘Haksız Tahrik’ ve kadına karşı şiddet davalarında uygulanan ‘haksız tahrik indirimleri’ ve ‘iyi hal indirimleri’ kaldırılmalıdır.Milli Eğitim müfredatının, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini besleyen her türlü ders, konu, kitap ve görselden arındırılması için, müfredat uzmanlardan oluşan bir komisyonun denetiminde gözden geçirilmelidir. Kadına yönelik şiddeti haberleştirirken etik değerlere uymalı, şiddet mağduru kadın ya da çocuğun şiddetin sorumlusu olduğu algısını yaratacak her türlü anlatım ve dilden uzak durmalıdır. Bütün yargı mensupları, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik toplumsal cinsiyet temelli şiddet vakalarında cezasızlığın önüne geçecek cesareti göstermelidir” önlemlerini sıraladı.

İlgili haberler
Kadın cinayetleri ve ‘Ne yapmalı?’

Kadın cinayetleri en büyük yaramız. Her ay onlarca kadın için çeltik atıyoruz ölümlere. Burhaniye’de...

Şeyma’yı babası ‘erkek arkadaşı var’ bahanesiyle ö...

Ankara Çubuk’ta lise öğrencisi 17 yaşındaki Şeyma Yıldız, erkek arkadaşı olduğu bahanesiyle babası t...

‘Şeymaların ölmemesi için mücadeleden geri durmama...

Babası tarafından öldürülen Şeyma Yıldız için bir lise öğrencisinden mektup: Yaşamlarımız, haklarımı...