Ölmemek için öldürmek zorunda Hülya Halaçkay'a 15 yıl hapis cezası verildi
Kendisine sistematik şiddet uygulayan eşi Kadir Ören'i saldırısından kurtulmaya çalışırken öldürmek zorunda kalan Hülya Halaçkay'a 15 yıl hapis cezası verildi. Kadınlar, karara tepki gösterdi.

İstanbul Güngören’de 25 Ağustos 2019 tarihinde kendisine sistematik şiddet uygulayan eşi Kadir Ören’i saldırısından kurtulmaya çalışırken öldüren Hülya Halaçkay’a 15 yıl hapis cezası verildi. Avukatların "Meşru müdefa şartları oluşmuştur” savunmasına karşın mahkeme, haksız tahrik indirimi uyguladı.

Halaçkay'ın 24 yıl hapis istemiyle yargılandığı davanın karar duruşması bugün Bakırköy 20’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Tutuklu yargılanan Halaçkay ile avukatları Meriç Eyüpoğlu, Cansu Demir, Ayşe Aylin Barcın ve Sibel Erol ile Ören’in yakınları ve avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmaya ayrıca Halaçkay’ın ailesi, HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve kadın örgütlerinin temsilcileri de katıldı.

FİNCANCI'NIN DİNLENMESİ TALEBİ REDDEDİLDİ
Adli Tıp Profesörü ve TİHV Başkanı Şebnem Korur Fincanın dinlenmesini talep ettiklerini belirten Avukat Meriç Eyüpoğlu, “Şebnem Korur Fincancı'nın dinlenmesinin, özellikle otopsi raporunun izahatı açısından gerekli olduğu kanatindeyiz. Huzurda dinlenmesini talep ediyoruz" dedi.

Eyüpoğlu'nun talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi ve esas hakkında savunma talep edildi. Eyüpoğlu, heyetin kararının savunma haklarının kısıtlanması anlamına geldiğini vurguladı.

"ÖLDÜRME KASTI YOKTU"
Hülya Halaçkay'ın öldürme kastı olmadan kendini savunduğunun altını çizen Eyüpoğlu, "Darbeler tesadüfü gerçekleşen, kendini korumak amacıyla, saldırıyı bertaraf etmek için yapılan darbelerdir. Sadece tek bir darbe öldürücü mahiyette olup diğerleri çizik niteliğindedir. Boğuşma esnasında kurtulmak için ilk darbeleri savurmuştur, kola gelenler sıyrık şeklindedir, bunlar etkili olmayan darbelerdir. Müvekkilimiz bu darbelerle dahi saldırıyı bertaraf edemeyince mecburen ölüme sebep olan darbeyi savurmak zorunda kalmıştır" dedi.

"MEŞRU MÜDAFAA ŞARTLARI OLUŞMUŞTUR"
Meşru müdafaa şartlarının oluştuğu kanatinde olduklarını ifade eden Eyüpoğlu, savunmasına şöyle devam etti:

"Şunu da göz önünde bulundurmak gerekir; müvekkilim sürekli vücut bütünlüğü ve cinsel bütünlüğü yönünden saldırıya maruz kalan bir kişidir. Buna ispatlayan birçok emare dosyaya sunulmuştur. Gerek olay tutanağı ve olay yeri görüntüleri gerekse tanık beyanları bunu apaçık ortaya koymuştur. Hatta karşı tarafın tanıkları dahi sanığın sistematik bir şekilde şiddete maruz kaldığını belirtmişlerdir, herkes sistematik şiddeti doğrulamıştır. Evliliklerin son dönemlerinde boşanma kararı almışlardır. Aynı evde ayrı odalarda yaşama kararları bulunmaktadır. Buna birkaç gün uysa da maktül tekrar saldırılarına devam etmeye başlamıştır. Burada sıkıntılı olan husus müvekkilimiz ilk anda mevcut halinin, bedensel ve ruhsal halinin tespit edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Olay mahalli de vehameti ortaya koymaktadır, cam ve tabak kırıkları yerlerde olup tutam tutam saçlar söz konusudur. Maktul, kırık cam parçaları üzerinde müvekkilimizi saçlarından tutarak sürüklemiştir. Biz burada meşru müdafa şartlarının oluştuğu kanaatinde olduğumuzu tekrarlıyoruz. Bütünlüğünü korumaya çalışmış. Savunma zorunlu."

"ÖLMEMEK İÇİN KENDİSİNİ KORUMUŞTUR"
Daha sonra söz alan Avukat Cansu Demir de "Karşınızda evvelinden beri sistematik şekilde cinsel ve vücutsal yönden saldırıya maruz kalmış bir kadın bulunmaktadır. Tüm tanıklar ısrarla bunu teyit etmişlerdir. Yine maktül ile olan beraberliği esnasında müvekkilimiz hakkında defalarca koruma kararları verilmiş ancak hepsi maktül tarafından ihlal edilmiştir. Bunlar da dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Olay yeri bulguları müvekkilimizin cinsel saldırıya maruz kaldığını göstermektedir. Müvekkilimiz ölmemek için kendisini korumuştur, kendisinden başkaca bir şeyin beklenmesi de mümkün değildir. Biz öncelikle beraatine karar verilmesini, mahkemeniz aksi kanaatle ise mütalaa gibi hüküm tesis olunmasını talep ederiz" dedi.

"ÖLMESİ BEKLENMİYORSA YAPACAĞI BAŞKA BİR ŞEY YOKTUR"
Avukat Ayşe Aylin Barcın da "Olayda haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiği kanaatindeyiz. Mahkemenizce değerlendirmenin meşru müdafa kurumu üzerinden yapılmasını isteriz, keza haksız tahrik, saldırı bitince söz konusu olurken meşru müdafa devam etmekte olan saldırıda uygulanmaktadır, bunun mahkemenizce resen gözetilmesini istiyoruz. Ülkemizde birçok kadın cinayeti yaşanmış ve yaşanmakladır. Müvekkilimiz de bunlardan biri olma korkusuyla yaşayan bir insandır. Sürekli saldırıya maruz kalan, psikolojik yönden çöküntü içerisinde olan bir insandır. Kendisinden ölmesi beklenmiyorsa yapacağı başkaca bir şey yoktur. Tamamen kendisini korumuş saldırıyı bertaraf etmiştir. Olay tamamen meşru müdafa hükümlerine uygundur" ifadelerini kullandı.

Avukat Sibel Erol da şiddetten ölen kadınların kayıtlarının tutulduğu anıt sayaçı hatırlatarak, "Müvekkilimiz burada yer almamak için hareket etmiştir. Müvekkilimizin delilleri karartma ihtimali yoktur. Kaçacağı yönünde somut emareler yoktur. Ambulansı kendisi çağırmıştı" dedi.

Avukatlarının beyanlarını ardından söz alan Halaçkay da öldürme kastının bulunmadığını ve ölmemek için kendini savunduğunu belirtti.

HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ UYGULANDI
Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, Halaçkay'a "eşe yönelik kasten öldürme" suçundan ağırlaştırmış müebbet hapis cezası verdi. Eylemin haksız tahrikin etkisi altında gerçekleştiği belirtilerek ceza 18 yıla indirdi. Cezada 1/6 oranında indirim yapan heyet, 15 yıl hapis cezası ile tutukluluk halinin devamına karar verdi.

"DUYUN BİZİ"
Duruşma sonrası adliye önünde "Hayatımızı savunuyoruz" pankartıyla açıklama yapan kadınlar adına konuşan Meriç Eyüpoğlu, erkekleri koruyan yargının, kadınlar söz konusu olduğunda kapılarını kadınlara kapattığını vurguladı. Eyüpoğlu, "Bugün bu kararın verilmesi için hiçbir neden yok. Bu davanın erkek şiddetinden kaynaklı bir dava olduğunu biliyoruz. Ülkenin karakolları, adliyeler kadınlara kapalı. Dolayısıyla bizim başka seçeneğimiz yok. Duyun bizi" dedi.


İlgili haberler
Ölmemek için öldürmek zorunda kalan Name Öztürk ta...

Kendisine şiddet uygulayan ve öldürmeye teşebbüs eden Kazım Aydemir’i öldüren Name Öztürk tahliye ed...

Güngören’de bir kadın ölmemek için kocasını öldürm...

Güngören’de bir kadın şiddet gördüğü ve kendisini öldürmek isteyen kocasını ölmemek için öldürdü.

Hülya Halaçkay’ın karar duruşmasına çağrı

Ölmemek için öldürmek zorunda kalan Hülya Halaçkay karar duruşması Bakırköy Adliyesi 20. Ağır Ceza M...