İlkokullar, ortaokullar ve liseler 31 Ağustos itibariyle online olarak eğitime başladı. MEB 21 Eylül’de de kademeli olarak yüz yüze eğitime geçmeyi planlıyor. Kocaeli’nin Derince ilçesi Yenikent Mahallesi’nde yaşayan velilere hem uzaktan eğitimi hem de okulların açılışını sorduk.
Suna çalışmıyor, 7. sınıfa gidecek bir kızı ve anaokulu çağında bir oğlu var. Uzaktan eğitimden verim alamadıkları için kızını özel bir kursa yazdırmış. Bunda bu sene öğrencilerin dönem başından itibaren işledikleri derslerden sorumlu olacak olmaları da etkilemiş. “İnternet üzerinden yapılan dersler televizyona göre daha verimli. Okul kadar olmasa da kendi öğretmenleri ile ders yapmaları, arkadaşlarını görmeleri, soru sorabilmeleri daha motive edici oluyor.” diyen Suna yüz yüze eğitim olmamasının bir rehavet yarattığını belirtiyor. Televizyonda verilen derslerin yerine canlı ders sürelerinin uzatılması gerektiğini düşünen Suna “Televizyonda öğretmen anlatıyor ama bilmiyor ki çocuk dinliyor mu dinlemiyor mu, anladı mı anlamadı mı, hepsi belirsiz. Tekrar etme şansı yok.” diye ekledi.
Bazı okullardaki öğretmenlerin aynı anda birden fazla sınıfa aynı dersi anlatmak zorunda kaldığını da belirten Suna “Diyelim 150 öğrenci aynı anda giriyor derse. Yoğunluk oluyor o zaman. Bu sefer de bağlanma sorunu yaşanıyor.” diyerek internet probleminin her öğrenci için çözülmesi gerektiğini söylüyor. Suna okul olmadığı için çocuklarda ders disiplininin de olmadığını söyleyerek “Ben sürekli başında durup ‘Ders çalış’, ‘Kitap oku’, ‘Test çöz’ diyorum. Bunu yapamayan aileler de var. Özel kursa da gönderiyorum. Oranın etkisiyle ders çalışıyor. Ama özel kursa gönderemeyen aileler var. Böyle de eşitsizlik olmuş oluyor.” diye belirtti.
Okulun açılmasına dair de bolca soru işareti var kafasında. “Bir yandan gitsin istiyorum, okul gibi olmuyor böyle ama okula gidince kendilerini ne kadar korurlar bilmiyorum.” diyen Suna yazın önlemlerin bırakılmasının vaka artışında etkili olduğunu da ekliyor. Kendi imkanları ile kızının eğitimi için uğraştığını belirten Suna “Hadi benim imkanım var, ben yapıyorum. İmkanı olmayanlar ne yapacak? EBA TV noktaları kuracağız dedi ama çocuk nasıl yararlanacak. Eskiden tablet, bilgisayar dağıttılar. Şimdi de dağıtsınlar ki, insanların asıl şimdi ihtiyaçları var.” dedi.
‘ÖNLEMLERİ ALSINLAR, OKULLARI AÇSINLAR’
Gülhayat da çalışmayan bir veli. Oğlu bu sene lise sınavına girecek. Okulda verilen kurslara ve özel bir kursa gidiyor. “Kurslar zorunlu değil. Sınıfta da 4-5 kişi oluyor zaten. Gerekli önlemler alınıyor.” diyen Gülhayat EBA TV’nin verimsiz olduğunu, çocukların oturup sadece izlediğini söylüyor. İnternette de bağlanma problemlerini olduğunu belirterek “Biz geçen gün veli toplantısı yapacaktık, bağlanamadım. Birçok kişi aynı problemi yaşıyor. Bunun çözülmesi lazım.” dedi. Yüz yüze eğitimin daha verimli olduğunu söyleyen Gülhayat “Her yer açıldı. Kapalı bir yer kaldı mı? kalmadı. Okulun çalışanları, öğretmenler için gerekli önlemleri alsınlar, okulları açsınlar.” dedi.
Lise sınavına hazırlanan başka bir öğrencinin velisi Kader ile konuşuyoruz. Kader bir mağazanın deposunda çalışıyor. Çalıştığı için dersleri çok takip edemediğini, takip ettiği kadarıyla televizyonda olan derslerin verimli olmadığını söylüyor. “İlk başladığı zaman merak edip izledi çocuklar ama verim alamadılar. İnternettekiler daha iyi oluyor. Okul gibi oluyor en azından, öğretmen soru soruyor.” diyen Kader okulların açılması konusunda da endişeli. Okul kursuna tekrar amaçlı gönderdiğini belirten Kader “Öğretmenler gönderin sürece alışalım dediler ama 21 Eylül’e kadar ne olacak belirsiz. Çocuklar da düzen olsun istiyor, sıkıldılar ama korkuyorum.” dedi. Tüm önlemlerin kaldırılmasının süreci etkilediğini belirten Kader “Herkes dışarıda, her yer açık, otobüsler tıklım tıklım. Ben de uyarıyorum çocuğumu ama unutur sarılır, kişisel eşyalarını kullanırlar. Belli olmaz bu işler.” diye ekledi.
‘İMKANI OLMAYAN HER ÖĞRENCİYE İMKANLAR SAĞLANMALI’
Veliler hem EBA TV’deki eğitimlere dair hem de okulların açılmasına dair endişeliler. Eğitim durumuna ve okullarına açılmasına dair görüş aldığımız Kocaeli Eğitim Sen Şube Başkanı Suphi Yıldırım “Biz öncelikle yüz yüze eğitimden yanayız. En kötü yüz yüze eğitim en iyi uzaktan eğitimden daha iyidir. Ancak yüz yüze eğitimin yapılabilmesi için bazı koşullar var. Gerekli hijyen malzemelerinin sağlanması, okullarda sağlık görevlilerinin olması, hizmetli sayılarının arttırılması gibi koşullar. Bunlar henüz sağlanmış değil. Maske ve dezenfektan yeterli olmuyor.” dedi. Gerekli bütün önlemler alınmadan okulların açılmasının riskli olacağını söyleyen Yıldırım “Hem okul çalışanların, hem öğretmenlerin, hem öğrencilerin hem de velilerin sağlığı açısından riskli bir durum olacak. Diğer yandan da eğitim eksik olacak. Veliler çocuklarını okula göndermek istemeyebilir.” diye ekledi.
Uzaktan eğitimin de imkanı olmayan öğrenciler açısından eşitsizliğe neden olduğunu belirten Yıldırım “Birçok öğrencinin tableti, bilgisayarı yok ya da telefonları EBA uygulamasını kaldırmıyor. Bu yüzden pek çoğu eğitime ulaşamıyor. Fatih projesinde daha önce tablet ve bilgisayar dağıtmışlardı. Şimdi yine dağıtılması lazım. Olmayan her öğrenciye imkanın sağlanması lazım.” dedi.
İlgili haberler
Ne çocuklarımız ne de ülke kaybetsin diye..
Uzaktan eğitim-öğretim, okulun yerine geçemez, yetersizdir, hiyerarşiktir, sanaldır, tek yanlıdır, e...
Eğitim dönemi başlıyor: Takke düştü, kel göründü
Okulların açılması gereken şu günlerde bizler ‘Nasıl olacak bu iş?’ diye düşünürken, devletin aslınd...
‘Yüz yüze de olsa uzaktan da olsa eğitim sorunları...
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un yüz yüze eğitimin gerçekleşebilmesi için gerekli hazırlıkların ya...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.