Kadın cinayetleri üzerine ayağa kalkan kadınlar eşitlik, güvenli yaşam ve adalet istiyor. İktidar ise cinayetler üzerinden “infaz düzenlemesini” tartışmaya açıyor. İnfaz yasasının gözden geçirileceğini belirten AKP Sözcüsü Ömer Çelik “Cezasızlık algısının oluşmaması için her türlü kararlılığı göstereceğiz” dedi. Ancak cezasızlık AKP Sözcüsü Çelik’in ifade ettiği gibi bir algıdan ibaret değil. Kadın cinayeti davaları ve kadına şiddet vakalarına ilişkin tüm hukuki süreçler cezasızlık gerçeğinin sistematik bir politikaya dönüştüğünü de gösteriyor.

Son bir yılda 39 kadın failler hakkında polis veya savcılığa şikayette bulunmalarına, korunmak için yetkili mercilere başvurmuş olmalarına rağmen öldürüldü. Mart 2024’te öldürülen kadınların yüzde 20’sinin öldürüldükleri anda fail hakkında uzaklaştırma kararı olduğu biliniyor. Sistematikleşen yargı pratiğini görmek için yalnızca bu yıl gazetelere yansıyanlara bile bakmak yeterli. Zira yılın başından bu yana dek onlarca faile iyi hal ya da haksız tahrik indirimi uygulandı; pek çok sanık hukuk dışı biçimde tahliye edildi.

ÇOCUK KATİLİ, İSTİSMAR FAİLİ TAHLİYE EDİLDİ

Manisa’da zihinsel engelli çocuğa 2 yıl boyunca cinsel istismarda bulunan ve çocuğu öldüren İsmail Karakoç ‘Cinsel istismar suçundan şikayetçi olunmadığı’ belirtilerek istinafta tahliye edildi.

Hemşire H.Z’ye ‘Nitelikli cinsel saldırı’da bulunan Asistan Doktor S.E. yargılandığı davada kesin delil olmadığı iddiasıyla beraat ettirildi.

Ayrıldığı Hasan Fakıoğlu tarafından öldürülen Ayşenur Çolakoğlu’nun davasında faile iyi hal indirimi uygulandı.

M.Ş. isimli çocuğa 6 yaşından 11 yaşına kadar istismarda bulunan Mustafa E’ye iyi hal indirimi uygulandı.

Buse Berfi Yılmaz, birlikte olduğu Ahmet Hasan Yılmaz tarafından defalarca darbedildi. Kafatasında kırık, vücudunda ısırık izleri olan Yılmaz bilinci kapalı şekilde tedavi görürken fail serbest bırakıldı.

Annesi Mine Akgül’ü ateşli silahla öldürülen B.A’ya iyi halden indirim yapıldı.

Bursa'da Sabriye Arıç, evli olduğu Ertan Arıç tarafından 32 yerinden bıçaklandı. 18 yıl hapis cezası verilen faile ‘pişmanlık’ iddiasıyla iyi hal indirimi uygulandı.

Erzurum'da annesini öldüren Ahmet Yavuz Köşebent’e iyi hal indirimi uygulandı.

İstanbul’da hastane odasında şüpheli şekilde ölü bulunan Hemşire Selen Bilgin’in ölümünde sorumluluğu olduğu düşünülen şüpheli Doktor Fatih A. deliller toplanmadan, tanıklar dinlenmeden serbest bırakıldı.

Boşanma aşamasında olduğu Gülten Ataklı’yı öldüren Polis Memuru Mürsel Ataklı’nın yargılandığı davada ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis verilmesi gerekirken gerekçe gösterilmeden 24 yıl hapis cezası verildi.

Ayrılmak isteyen Büşra G’yi öldüren Erol G’nin yargılandığı davada sanık “Yaralamak için ateş ettim” dedi, mahkeme tahliye kararı verdi.

Anastasiia Emelianova’yı öldürdüğünü itiraf eden Mohammad Nizar Arnabeh somut delil olmadığı iddiasıyla beraat ettirildi.

Nurtaç Canan’ı öldürmeye teşebbüs etmesine rağmen kısa sürede tahliye edilen Ragıp Canan serbest kaldıktan sonra Nurtaç Canan’ı tehdit etmeye devam etti.

İzmir'de Özlem Eryakşi’yi öldüren Cemal Kusuvoğlu “Şakalaşıyorduk, kaza oldu” dedi. Yargılama sonunda sanığa ‘haksız tahrik’ indirimi uygulandı.

Ayrıldığı erkek tarafından tehdit ve hakarete uğrayan Ayşe Sarıkaya davasında sanığa ‘iyi hal’ indirimi uygulandı.

Hatay’da 14 yaşındaki S.Y. 3 yıl boyunca akrabası Musa Ş. tarafından cinsel istismara maruz kaldı. Ses ve video kayıtlarına rağmen Musa Ş. elektronik kelepçe bağlanarak serbest bırakıldı.

Polis Şeyda Yılmaz’ı öldüren Yunus Emre Geçti’nin 26 farklı suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Failin daha önce şiddet uyguladığı annesinin defalarca karakola şikayette bulunmasına rağmen her defasında salıverildiği ortaya çıktı.

GEÇ KALAN, ETKİN UYGULANMAYAN KORUMA KARARLARI…

İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin ardından 6284 sayılı Kanun’a dayanan kararların uygulanmasında da sorunlar arttı. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Sözcüsü Av. Birsen Baş Topaloğlu son yıllarda koruma kararlarının daha az çıktığını, sürelerinin daha kısa olduğunu, yenileme taleplerinin çoğunlukla reddedildiğini anlatıyor.

Koruma kararı geciktirildiği için katledilen kadınlardan biri de Sevilay Karlı. İşe giderken sokak ortasında boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından katledilen Karlı’nın ölüm tehditleri nedeniyle yaptığı suç duyurusu için mahkemenin takipsizlik kararı verdiği, fail için verilen uzaklaştırma kararının ise cinayetten 1.5 ay önce sona ermesine rağmen uzatılmadığı ortaya çıktı.

İstanbul Kadıköy’de bıçaklı saldırıya uğrayan Güvenlik Görevlisi Gülhan Karadereli, kendisine saldıran erkek hakkında 4 uzaklaştırma kararı aldırmıştı. Ancak koruma kararları etkin uygulanmadığı için Karadereli saldırıya uğramıştı.

Ankara’da Döne Bozdemir’i katleden Gafer Bozdemir hakkında da uzaklaştırma kararı olduğu ve cinayeti işlediği sırada elektronik kelepçe takılı olduğu ortaya çıkmıştı.

Antalya'da Fadim Temirhanoğulları adlı kadın 3 ay uzaklaştırma aldırdığı ve boşanma aşamasında olduğu Savaş Temirhanoğulları tarafından etkin koruma sağlanmadığı için katledilmişti.

Adana’da yaşayan Melek Ertekin ise eski eşinin tehditleri ve şiddetine maruz kalmasına rağmen koruma tedbiri başvurusu reddedilen kadınlardan biri. Ertekin “Kimse bana öldükten sonra sahip çıkmasın” diye isyan etmişti.

Aydın Kuşadası’da evli olduğu erkek tarafından şiddete uğrayan Nebahat Yükçü de yine koruma kararı olmasına rağmen karar etkin uygulanmadığı için öldürülmüştü. Benzer nedenle katledilen bir diğer kadın ise Muğla'nın Menteşe ilçesinde yaşayan Senem Kıvrık’tı.

Bursa'da uzaklaştırma kararı biten eşi Mustafa Ali Ayda tarafından katledilen Burcu Ayda'nın cinayetten bir süre önce “Ölümüm Ali'nin elinden olacak. Çok korkuyorum” dediği ortaya çıkmıştı.

Eskişehir'de Necmettin T. tarafından pompalı tüfekle vurularak öldürülen Hatice Usalan’ın da katil hakkında tedbir ve koruma kararı aldırdığı ancak kararların etkin uygulanmadığı ortaya çıkmıştı.

KADES’İ KULLANAN İKİ KADININ CİNAYETİ ÖNLENEMEDİ

Emniyet Genel Müdürlüğünün faaliyet raporuna göre 2023’te KADES’e 400 bin 419 kadın ihbarda bulundu. Verilere göre günde 1097, saatte 45 kadın şiddet ihbarında bulundu. İktidar KADES uygulaması ile 5 dakikada polis ekiplerinin adrese ulaştığını iddia ediyor. Ancak KADES’i kullanmasına rağmen çok sayıda kadın var ancak bakanlık buna ilişkin veri açıklamıyor.

9 ayda KADES’e başvurmasına rağmen öldürülen iki kadın cinayeti basına yansımıştı. Selahattin Özdemir tarafından öldürülen Serap Doğan'ın olaydan önce uzaklaştırma kararı aldırdığı ve Kadın Destek Uygulaması (KADES) butonuna basarak yardım istediği ortaya çıkmıştı. Mine Nur Ala’nın da boşanma aşamasında olduğu Emrah Ala tarafından öldürülmeden önce üç kez KADES’e bastığı ancak polislerin ancak yarım saat sonra geldiği ortaya çıkmıştı.

6 YILDA 6 SIĞINMAEVİ

Öte yandan kadınların şiddetten korunması ve şiddetin önlenmesi için gerekli sığınmaevi sayısı ve şiddet önleme ve izleme merkezi (ŞÖNİM) sayısı da yıllar içerisinde neredeyse hiç değişmedi. Aile Bakanlığına bağlı sığınmaevi sayısı 6 yılda 2 tane arttı. 2018’de 110 olan sığınmaevi sayısı 2024 itibarıyla yalnızca 112. 2019’dan beri ŞÖNİM sayısında ise neredeyse hiçbir artış yok. 2018’de 79 olan ŞÖMİN sayısı 2019’da 81’e; 2022’de 82’ye çıktı. 2024 nisan ayı itibarıyla da bu sayı hâlâ 82.