İzmir Alsan cak’ta İzmir Kadın Platformunun çağrısıyla müftülere resmi nikah yetkisi veren yasanın onaylanmasını protesto eden kadınlar adına Sanem Deniz Kural bir açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

“İstesek de istemesek de” geçeceği zaten ilan edilmiş olan bu yasanın oylama sonucu önceden belli olabilir -belki de tam da bu yüzden toplumun tamamını ve özellikle biz kadınların tamamını bu denli ilgilendiren yasa maddelerinin görüşülmesi sırasında AKP sıraları ciddi anlamda boştu.
Ama Müftülük Yasasının nelere mal olacağını toplumun gündemine biz kadınlar mücadele ederek soktuk. Bu yasayı rahat rahat Meclis’ten geçiremediler. İçişleri Bakanı defalarca ‘Evlendirme Yönetmeliği’ne, Medeni Kanuna bir şey olmayacağına’ dair garantiler vermek zorunda kaldı. Ama bu garantilerin hiçbir anlamı yok; çünkü hem tüm bu "sözlere" rağmen Evlendirme Yönetmeliği’ni değiştirmek yalnızca Bakanlar Kurulu kararıyla mümkün hem de bizler en başından beri Diyanet’in medeni hukuk alanına müdahalesinin kendisine karşı çıkıyoruz. Dolayısıyla biz bu tür garantilere değil, kendi mücadelemize güveniyoruz. Haklarımızın teminatının susmayı, kabullenmeyi, itaat etmeyi reddedişimiz olduğunu biliyoruz!
Tüm bu “garantilere” rağmen müftülüklere resmi nikâh yetkisi verilmesiyle oluşacak toplumsal ikilik halinin kadınlara baskı olarak döneceğini, yasada seçenek olsa dahi kadınların aileleri ve toplum tarafından seçeneksiz bırakılacağını da biliyoruz. Herkesin birbirine benzemesi ya da sırf benzediği insanlarla aynı çevrede bulunması halini körükleyen bu yasal değişikliğini bedelini ödemek zorunda kalmak istemiyoruz. Kadın-erkek eşitsizliğini doğal addeden, bunu “milli ve dini aile yapısı” diyerek açıkça normalleştiren bir kuruma Meclis tarafından resmi nikâh yetkisi verilmesini kabul etmiyoruz; bizi duymayan Meclis’e rağmen kadınları da bunu kabul etmemeye çağırıyoruz.