Mevsimlik tarım işçisi kadınlar: Kadın olarak daha çok yıpranıyoruz
Tarım mevsimi boyunca il il dolaşarak işçilik yapan, koronavirüs korkusuyla çalışan mevsimlik tarım işçisi kadınlar, daha iyi ücret, daha iyi çalışma ve barınma koşulları talep ediyor.

Malatya’da kayısı işi yapmaya gelen kadın mevsimlik tarım işçileri ile konuştuk. Kadın işçiler çalışma koşullarının zorluğu ile birlikte günlük işleri de yükleniyor ve haklarını talep ediyor.  

Şanlıurfalı 15 yaşındaki Ayşegül Mul, “Bundan önce Elazığ’daydım şimdi buraya geldik. Daldaki işimiz bitti, kayısı çekirdeklerini çıkarıyoruz” diye konuştu. Çadırda kaldıklarını söyleyen Mul, “Çadırımız küçük, bazılarımız dışarıda yatıyor ve geceleri hava soğuk oluyor. Üşüyoruz. Her gün öksürerek uyanıyoruz. Akşamları hayvanlara yakın yerde yatıyoruz” dedi.

‘YAŞITLARIM SAHİLDE BEN 80 TL İÇİN CANIMI DİŞİME TAKIYORUM’

9 kişilik ailede 5 kişinin çalıştığını söyleyen Mul şöyle devam etti: “Yaşıtlarım aileleriyle sahilde, plajlarda tatil yaparken ben burada 80 lira için canımı dişime takıyorum. Devletin bir el atması lazım. Bir yevmiye 80 lira, Çalıştığım bir şey etmiyor.”

Bir kadın işçi olarak yıprandığını söyleyen Mul, “Ellerim mahvolmuş durumda. Kendime zaman ayıramıyorum. Emeğimin karşılığını alamıyorum. Yevmiyemizin artırılması lazım. Bir patik 17 elden geçiyor. Yevmiyemizin en az 100 ile 110 TL arası olması gerekir” diye konuştu.

‘HEM YEMEK YAPIYORUM HEM ÇOCUK BAKIYORUM’

Mevsimlik işçilerin yemeğini yapmakla görevli olan Nesibe Bağata ile Türkçe bilmediği için bir tercüman aracılığı ile röportaj yapabiliyoruz. 37 yaşındaki Bağata’nın 11 çocuğu var. 3 yıldır bu işi yapan Bağata, “4 ufak çocuk var. Hem onlara bakıyorum hem de yemek yapıyorum. Bu yüzden işim çok zor. Memleketimden uzak olmak da beni zorluyor” şeklinde konuştu.

‘OKUL HARÇLIĞIMI ÇIKARMAK İÇİN ÇALIŞIYORUM’

10. sınıf öğrencisi 16 yaşındaki Elanur Yıldız da “4-5 yıldır bu işte çalışıyorum. Okul harçlığımı çıkarmak için çalışıyorum. Servis, yemek, giyim, kitap masraflarımızı karşılamak ve aileme yük olmamak adına çalışıyorum” dedi.

Bir mevsimde 20-30 gün kadar çalıştığını söyleyen Yıldız şöyle devam etti: “80 TL alıyoruz her gün. Aldığımız bu ücret okul masraflarımı karşılamaya yetmiyor. Her şey çok pahalı ve kardeşlerim de okuyor. Ailede 3 kişi okuyor. Annem ev hanımı, babam tekstil fabrikasında asgari ücretle çalışıyor. Bir de küçük kardeşim ve babaannem de bizimle yaşıyor. Asgari ücret geçimimize yetmediği için biz de mevsimlik işlerde çalışarak katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Ağabeyim babamın yanında çırak olarak çalışıyor. Ben ve kardeşim de mevsimlik işçi olarak çalışıyoruz.”

‘KORONAVİRÜS GÖLGESİNDE ÇALIŞIYORUZ’

Bir Malatyalı mevsimlik işçisi olan 16 yaşındaki Özlem Akay da şunları anlattı: “Kendimi bildim bileli çalışıyorum. Kendi kayısımız bittikten sonra ihtiyacımız olduğu için gelip burada yevmiye ile çalışıyoruz. Günlük 80 TL yevmiye ihtiyaçlarımızı karşılamıyor. Okul masraflarımı karşılayabilmek için çalışıyorum. Fotokopi hariç bir orijinal kitap alsam 100 TL. Ailemde ablam ve ben çalışıyoruz. Babam virüsten kaynaklı çalışamıyor. Bir de koranavirüs gölgesinde çalışıyoruz. Kendi tedbirlerimizi kendimiz alıyoruz. 4 kardeşiz, 3’ümüz okuyor, 1’i bebek. Kazandığımız para bir bebek bezine bile yetmiyor.”

Hayatının her alanının sıkıntılı olduğunu ifade eden Akay, “Hikaye kitapları çok pahalı bu yüzden gidip kütüphaneden temin ediyorum. Ancak kütüphane de çok uzak, köyde değil. Her zaman gidemiyorum. Yollar iyi değil yürüyerek gidip geliyoruz. Düzenli otobüs gelmiyor.” diyerek sözlerini bitirdi.

‘TARIM İŞİNDEN GEÇ DÖNÜNCE OKULA DA GEÇ GİDİYORUM’
16 yaşındaki Zahide Gürler ise “Buraya kayısı işine gelmeden önce temmuz ayında Karaman’da çapa yapıyorduk. Bizi mevsimlik işçiliğe iten yoksulluktu. Şartlar yeterli olmadığı için okula gidemiyoruz. Biz de böyle işçi olarak çalışmak zorunda kalıyoruz. Ama ben okumak istiyorum. Aynı zamanda 9. sınıf öğrencisi olarak çok zor şartlarda okula devam ediyorum. Bazen okula 1-2 ay geç gidiyorum çünkü o aylarda fındık topluyoruz. İşten geç döndüğüm için memlekete, okula da geç gidiyorum” dedi.
Son olarak Gürler, “Çalışırken yaşam koşullarımız hiç elverişli değil. Bir tuvaletimiz dahi yok. Evimiz yok, çadırda kalıyoruz çocuklarla birlikte. Yiyeceklerimiz küfleniyor, yiyemiyoruz. Bir ev verselerdi bize çok iyi olurdu. Daha uygun şartlarda çalışmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘OKULA GİTMEK İSTİYORUM, İŞE GİTMEK İSTEMİYORUM’
Yine aynı aileden 13.yaşındaki Büşra Gürler anlatıyor koşullarını: “7. sınıfa geçtim. 4 yıldır mevsimlik işçi olarak çalışıyorum ama çalışmak benim hoşuma gitmiyor. Ben okula gitmek istiyorum, işe gitmek istemiyorum. Okuyup meslek sahibi olmak istiyorum. 6 kardeşiz. Diğer kardeşlerim ufaklar. Onların mevsimlik işçi olmalarını istemiyorum ve çalışmamaları için de onları okula göndermemiz lazım”
Bir diğer mevsimlik işçi olan Cizreli 17 yaşındaki Tülin Atis, “4 yıldır mevsimlik işçi olarak çalışıyorum. Kayısı işine gelmeden önce Manisa’da domates fabrikasında çalıştım. Kayısı işinden sonra da fındık işine gideceğiz. 4-5 ay boyunca kendi evimizden uzak kalıyoruz bu süreçte” dedi.
‘İŞÇİLERE ÖZEL BARINMA YERİ OLMALI’

Ekonomik şartların yetersizliğinden çalışma mecburiyetinde olduğunu söyleyen Atis, “11 kardeşiz. Günde 12 saat çalışıyoruz bazen daha fazla da oluyor. Sabah 6-7 gibi çalışmaya başlıyoruz” dedi.

Bahçe sahiplerinin bazılarının iyi bazılarınınsa çok fazla çalışmalarını istediklerini söyleyen Atis devam etti: ”80 lira yevmiye alıyoruz. Yüzde 10’unu dayıbaşı alıyor, 72 lira bize kalıyor yani. 12 saat çalışıyoruz kazancımız 72 lira, yeterli değil elbette. Emeğimizin karşılığını alabilmek için biraz daha yüksek bir ücret olsa daha iyi olur.

Ayrıca çadırda kalmak özellikle yağmur yağdığında sıkıntılı oluyor, çadır çamur içinde kalıyor. Bulaşık, çamaşır yıkayamıyorsun, sıcak su olmadığından duş alamıyorsun. Şartlar kötü bu yüzden. İşçilere özel bir barınma yeri olmalı”

Kürt kimliğinden kaynaklı da zorluklar yaşadığını ifade eden Atis son olarak, “Mevsimlik işçilerin koşullarının daha iyi olmasını istiyorum” diyerek talebini dile getirdi.


İlgili haberler
Bir ömür tarım işçiliğinde çalışan 3 kadın: 50 kil...

Tarım işçiliğine bir ömür vermiş olan 60, 65 ve 70 yaşındaki üç kadın bugün geçimlerini 50 kilo patl...

Pandemi sürecinde tarımda çalışma hakları ve kadın...

‘Önümüzdeki süreçte hem işçilerin sağlığı için hem de her yıl çocuklarıyla birlikte seyahat eden kad...

Tarım işçisi kadın: ‘Korkuyoruz ama, aç kalmasın ç...

Kovid-19 salgını sonrası mevsimlik olarak çalıştıkları tarlalara gidemeyen tarım işçileri, yoklukla...

Tarım işçisi kadınlar virüs, oruç demeden çalışıyo...

Adana’da mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan Ebru: ‘Devlet memurlara sunduğu olanağı bize sunmuyor...

Tarım işçisi kadınlar: Erkeklerle aynı işi yapıyor...

Siirt’te fıstık hasadında çalışan kadınlara 75, erkeklere 120 TL veriliyor. Kadınlar ücret eşitsizli...

Tarım işçisi kadınların gerçeği çadır, hayali beto...

Tarım işçisi ve çadırlarda yaşayan kadınlar elektrik, su sıkıntısı içerisinde çamaşırları, bulaşıkla...