İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının hemen öncesinde 9 Mart’ta “kadına yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılarak alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi” amacıyla kurulan TBMM Kadına Karşı Şiddet Araştırma Komisyonu tartışmalarla çalışmaya başladı. 21 Mart günü Komisyonun divan seçiminde partilerin meclisteki sandalye sayısına göre divan oluşturulmasıyla sadece AKP ve MHP’li vekillerin divana seçilecek olmasına tepki gösteren CHP ve HDP’li üyeler, ikinci toplantının da hazırlıklı yapılabilmesi için bir hafta sonra yapılmasını önerdi. Öneri dikkate alınmadı. 22 Nisan günü komisyon çalışmaları boyunca dinlenecek kurum ve kuruluşların, STK’lerin belirlenmesi amacıyla toplandı. Tutanaklar “Kadına yönelik şiddetin önlenmesi” için AKP’li ve MHP’li vekillerin önerdiği isimlerle komisyonda kadının adının geçmeyeceğini ortaya koydu.

DİYANET İŞLERİ VE ‘İSLAM HUKUKU ÇALIŞAN UZMANLAR’ VURGUSU

Komisyon Başkanı AKP Milletvekili Öznur Çalık, “Burada siyaset yapmadan, samimi bir şekilde tüm disiplinleri dinleyelim, eksiklerimizi, varsa yapılması gerekenleri konuşalım istiyoruz” diyerek toplantıyı açtı. Komisyonda Diyanet İşleri Başkanlığının ve İslam Hukuku üzerine çalışan akademisyen ve avukatların da dinlenmesinin önemli olduğu vurgusu yapıldı. AKP Milletvekili Yelda Erol Gökcan “Biliyorsunuz, yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz ve inançlı bir toplumuz. O yüzden dinî anlamda da o ayağımızın tamamlanması gerektiğini düşünüyorum” dedi. AKP Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir de İslam hukuku çalışan akademisyenlerin ve avukatların da komisyonda görüşlerinin alınmasını istedi.

DAHA ÖNCEKİ KOMİSYONLARIN RAPORLARI NE OLDU?

Toplantıya katılmayan HDP’li ve CHP’li komisyon üyeleri görüşlerini yazılı olarak sundu. İki parti de şiddetin sebeplerine çözüm üreterek şiddetin son bulması için bütüncül politikalar geliştirilmesinin komisyonun amaçları arasında olması gerektiğini söyledi. Daha önce kurulan İstanbul Sözleşmesi’nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Alt Komisyonunda yapılan tespitlerin özel olarak ele alınması gerektiğini ve komisyonun henüz açıklanmayan raporunun akıbetinin de takip edilmesi gerektiğini belirttiler.

KADIN ÖRGÜTLERİ ‘UÇ, RADİKAL’ OLARAK NİTELENDİRİLDİ

CHP ve HDP aynı zamanda komisyonda dinlenmesi için pek çok kadın örgütü, STK, kurum, akademisyen, gazeteci ve avukat önerisinde bulundu. Ancak CHP’li ve HDP’li vekillerin kadın haklarına dair çalışmalar yapan, eşitlik odaklı çalışan kurum önerileri için, AKP Milletvekili Pakize Mutlu Aydemir “CHP Grubunun şeyini incelediğimde bazı radikal, uç derneklerin hani o taraftan verildiğini gördüm” dedi.

AİLEDEKİ EKSİKLİĞİN ŞİDDETİ YARATTIĞINI BELİRTEN İFADELER

AKP Milletvekili Nilgün Ök, kadın cinayeti faillerinin cinayeti işlerken ne kadar ceza alacaklarını bilip bilmediğini öğrenmek için faillere anket yapılması gerektiğini önerdi. Sadece anket değil aynı zamanda failin şiddeti nasıl bir psikolojiyle yaptığını anlamak için faili dinlemeyi çok önemsediğini söyleyen Ök, “Onları dinlediğimizde oradan bir şey çıkartabiliriz. Yani nasıl bir psikolojiyle bunu işledi, belki o esnada bir eksiklik, ailede ya da bir kadını gördüğünde. Ailede giden nelerin yanlış olduğunu dinleyebileceğimiz bu kişilerle bir araya gelmemiz gerektiğini düşünüyorum” dedi.

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ YERİNE ‘CİNSİYET BİLİNCİ’ EĞİTİMİ

MHP Milletvekili Esin Kara, “Çocuklarımız küçük yaşta cinsiyet bilincini anaokulunda öğreniyorlar, anaokulu yaşlarında kendilerinin bilincinde oluyorlar ve izlemiş oldukları çizgi filmler, oynamış oldukları oyunlarda maalesef ki cinsiyetle ilgili farklı yönlere yönlendirilmekteler. Bu noktada ben ilkokul ve anaokulunda da çocuklara cinsiyet bilincinin verilmesi gerektiğini, ailenin haricinde Millî Eğitimin de desteklemesi gerektiğini düşünüyorum” diyerek çocuklara “cinsiyet bilinci” verilmesi gerektiğini savundu.

ŞİDDETE KARŞI ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDIĞI İDDİA EDİLDİ

Komisyon Başkanı Öznur Çalık, toplantının kapanış konuşmasında Türkiye’nin şiddetle mücadelede çok yol kat ettiğini ifade etti, AKP’nin insanların temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesine asla müsaade etmediğini savundu. Çalık, “Kadının temsilinden istihdamına kadar çok yollar katedilmiş vaziyette. Ama bu yolları katederken şiddetin yazılı metinlerini hayata geçirmiş olmamıza rağmen uygulamadan kaynaklanan aksaklıklar var; bunlara tekraren bakacağız” dedi. Çalık aynı zamanda, toplumun temelinin aile olduğunu, aileyi güçlendirmek adına kadını güçlendirmenin gerekli olduğunu söyledi, “Kadının güçlü olduğu toplumlarda aile güçlü, ailenin güçlü olduğu yerlerde de toplum güçlü” dedi.

Fotoğraf: TBMM